İki arkadaş kahvenin önünde oturuyorlarmış...

***

Bir turist gelmiş ve İngilizce adres sormuş... Bizimkiler de ses yok… Turist bu defa Almanca sormuş... Bizimkiler de yine ses yok…

***

Turist bu defa Fransızca konuşmuş... Yine ses yok… İspanyolca, yine ses yok... Turist kızmış, bağırıp çağırdıktan sonra çekip gitmiş...

***
Bunun üzerine iki arkadaştan biri diğerine utana sıkıla; “Bir lisan öğrenmemizin zamanı geldi galiba...” demiş...

***

Diğeri gamsızca elini sallayarak, “Boş ver, ne gerek var? Adam dünya kadar lisan biliyor ama bir derdini anlatabildi mi?..”

***

Ortak kanaat, Konya’nın turizmdeki durumu yukarıdaki fıkradan farksız… Onca lisan ile söyledik ama bir türlü bu şehrin derdini anlamıyorlar… Çünkü bu şehirle ilgili dertleri yok… Artık şehirden misafirler gitti… Evde misafir varken kavga edilmez demiştik…

***

Şimdi eteğimizdeki taşı dökebiliriz…

***

Hangi arzu ve istekle olursa olsun Konya’ya akın eden, yerli ve yabancı turiste biz sadece bildiğimizi okuyoruz… Biz derken içimizdeki üç-beş seçilmiş elit isim…

***

Şehir olarak her yıl, üç-beş kişini hırs ve bilgisizliğinde boğulup kalıyoruz… Yenilik, canlılık, farklılık yok… Ne kadar yeni, farklı konuk gelirse gelsin, üç beş kişinin kafasındaki ufuksuz, gösteri mahiyetindeki, dinden diyanetten kopuk törenleri ısrarla dayatıyoruz…

***

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüzü Şeb-i Arus’tan, Şeb-i Arus’a görüyoruz…

***

Şeb-i Arus törenlerinde bir rüzgar estiriyoruz, “Yer yok, bilet yok… Uçtuk kaçtık… İstanbul elimizden kaptı, uçtu gitti…” o kadar… Salonlar bomboş… Zihinler bomboş… Cambaza bak cambaza diyen üç-beş kişinin oyuncağı oldu şehir…

***

Bölgede namımız “Turist kazıklayan” şehre çıkmış… Bizimkilerde “tık” yok…

***

İnanmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e sorsun…

***

Konya’yı gezdikten sonra “Kazık yedik başkanım” diye günde kaç kişi arıyor kendisine bir sorun denk gelince…

***

Çare?

***

Bu işlere kafa yoracak idareciler lazım… İl Müdürü, kültür ve turizmde başarısız, bunu herkes kabul ediyor…Nasıl oluyor da ısrarla, orada hala oturuyor? Anlamak mümkün değil…

***

Part-time, kültür ya da turizm adamlığı olmaz…

***

Sadece bir vakfı destekleyerek “Emekli olunca burada çalışırım” beklentisiyle, Gonya tabiri ile “Akka-tokka” ile iş yaparsanız, Konya’nın kültür ve turizmi de ancak bu kadar olur...

***

PART-TİME çalışıyor FULL-TİME kazıklıyorsunuz… Ayıp artık…