Haber ajanslarının bildirdiğine göre, geçen pazar günü paralel yapıya yönelik operasyon yapıldı. Bazı polis müdürleri ve bazı gazeteciler tutuklandı. Gerekçe: Evrakta sahtecilik, dönemin Başbakanı denilerek dosyaların hazırlanması, izinsiz dinleme, balyoz davası operasyonu için polisin silahları önceden sakladığına dair parmak izlerinin tespit edilmesi v.s.

Bir suç ile itham edilen kimse, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.  Bu sebeple biz hiçbir kimseyi suçlu addetmiyoruz; bekleyeceğiz, göreceğiz.

Hükümetin, yargının selametle yürütülebilmesi için üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Aksi halde mesele sulandırılır, haklı, haksız; haksız, haklı olur. Bunun sonucu 27 ve 25 Aralık operasyonun, Kobani olayının ve kumpasın arka planı aydınlatılamaz.

Hükümetin bir Bakanı, paralel yapının askerine kumpas kurduğunu itiraf etmişti. Bunun üzerine dava sil baştan yeniden görülmeye başladı. Paralel yapı şimdi bununla da suçlanmaktadır.

Gelişen olaylardan anlıyoruz ki, Türkiye gerçekten iç ve dış tehlikelerle karşı karşıyadır. Bu tehlikeleri az zararla atlatıp selamete çıkmanın yolu, işi, basiret, ilim ve hikmetle yürütmeye bağlıdır. Hükümetin bunu başarabileceğine inanıyoruz; çünkü şafak sökmek üzere bunu geriye sarmak bilime ters düşer.

Gece ve zifiri karanlık artık miadını doldurdu,  delili, leylin (gecenin) insanı selamete çıkaramadığı anlaşılmıştır. İnsanlık bunun bilincinde olduğu için aslına dönmek için bir girişimde bulundu. Arap Baharı ve sonrası yaşanan olaylar bunun bir delilidir. Bunun farkında olan hâkim güç, dünyanın her yerinde Müslüman kanı akıtmaktadır.

Suriye ve Irak’ta artık geriye dönüş yok, bu bölgede oluk oluk kanın akmasının ve Kobani (Ayne’l –Arap) olayının sebebi,  Türkiye’nin susturulmasıdır. Çünkü Türkiye’nin tarihi misyonunu tekrar yerine getirme arzu ve gayreti içerisinde olmasıdır.

Hedef Türkiye’dir, 17 ve 25 Aralık Operasyonu, Ayne’l –Arap olayı bu çerçevede değerlendirilirse meselenin özü anlaşılmış olur.

Makarayı geriye sarmak mümkün olamayacağından dolayı 17 ve 25 Aralık operasyonları ve Kobani hadisesi başarıya ulaşamamıştır. Dolayısıyla Garp’ın planları suya düşmüştür. Adım adım İslâm Coğrafyası kendi kimliğini kazanma yolunda ilerlediği için Garp ve ileri karakolu olan Allah düşmanı Yahudi büyük korku içerisindedir

Bu panikleme ile Yahudi, dünyayı ateşe vermek istemektedir. Ateşe verse bile sonunun geldiğini o da bilmektedir. Gördü ki, 17 ve 25 Aralık operasyonu ve Kobani hadisesi bir sonuç vermemiştir.

Bu operasyon sonunda Garp’ın,  NATO’nun ve İslâm’ın en şedid düşmanı İsrail’in içyüzü de ortaya çıkar, bu durum Yeni Anayasa’nın özüne de bir ışık olur, temennisiyle hoşça kalın.