Özlenen Valilik Makamı
Şehirler de ki Vali’lik makamında oturanların vazife idrakleri çeşit çeşittir.
Kimi etliye sütlüye karışmadan çeşitli işlemlerde ki idare amirlerine bırakır. Onları sadece ziyaretle sohbet içinde kalır. Mevcut programı tatbik etme yolundadır. Ödenek yetersizliği veya yeni adımlar için icraat ve toplantılardaki açıklamaları da dudaktan söylemekle kalır. Gerisi vesselamdır.
Kimi bu yönde giderken siyasi iktidarın emrini yerine getirmek, onların vekil vüzeraları ile iyi geçinme uğruna girer.
Kimi halkla kaynaşmak için yalnız ilçeleri değil köyleri bile ziyaret eder onların dertlerini dinler ama ya dinlemekle kalır ya da gidermek için elinden gelebileni yapar.
İşte bu son cümle içine giren çalışmadır halkımızın ve bizlerin özlem duyacağı valilik makamı.
Konya’da valilik yapan Osmanlı devri Paşalarından bu günlere kadar çok iyisi de olmuş aleyhine bile çalışanlarda çıkmış
“Nasıl olur aleyhte?” demeyiniz. Maalesef Zamanın meclise verilen Konya Delibaşı vakası tahkik heyetinin raporlarında zamanın Valisi Cemal paşa halkı ayağa kaldırmak ve isyancılara yardım etmekle suçlanmaktadır.
Ama bir Ferit paşa Çayırbağı’ndan su getirme ve Mekteb-i Sanayi’ini yaptırma, muhittin Paşanın Bölge hastanesi bünyesini alıp çevre illerin bile faydalanmasını sağlamak gibi işlemlerle unutulmayan Vali’ler de oluşmuştur.
Yakın zamanda her toplantıya katılıp konuşma yapmakla kalan. Konya’nın Meselelerinden Konya – Antalya yolu, Beyhekim Bölge hastahanesi ve bilhassa Mevlâna Kültür Merkezi için el atmayıp temellerinde çimlerin yetişmesinden rahatsız olamamıştır ama İhtifal törenine gelen zamanın Cumhurbaşkanına tören salonunda Plaket vermeyi başarmıştır.
Kimi bu çimleri Başbakan’a bizzat göstererek inşaatın yapılmalarını sağlamış, bizzat ilçe ve köyleri ziyaret yanında İl özel idare toplantılarını bile halkın ayağında yaparak sevgi doğurmuştur ama siyasilerin sevmezliğini de kazandığı bir vakıadır.
Kimi bir yola verilen ödeneğin yetişmemesiyle bizzat bakanla konuşup gerekli ödeneği bolca almış olanları da eksik değildir.
İktidar olsun muhalefet olsun istediklerine yaklaşmayanlardan, hele meseleleri çözüp bir de halk ile kaynaşmış olanlardan bilhassa vekiller hoşlanmaz. Bir punduna getirip yerlerinden oynatıverirler.
Bu oynatılanlarda diğer faydalı hizmet görenler,“Özlenen Vali” lik makamında oturanlar olur.
Sizlerinde bildiğini tekrarladığım bu anlatımlar bir oluşumun esasına dayanmaktadır.
Bu oluşumda Halen isminin Nezih’liği gibi nezih düşünceler içinde olduğunu müşahede edebildiğim Konya Valisi Sayın Aydın Nezih Doğan Beyefendi olmaktadır.
Yazımı okuyan bazıları belki “Bak bak valiyi pohpohluyor bakalım ne fayda görmek içindir” diyebileceklere sözüm şudur.
Ömrümde yapmadığım, hakikatleri yazdığım kadarı ile şimdi zaten seksen iki yaşıma girip kendi yağımla mesut yaşamımın son günlerinde ne isteğim olabilecek ki Vali’sinden ve diğerlerinden. Sadece müşahede fikirlerimi okuyuculara sunmak isteğidir. Tabii bu müşahedelerimi basınında, Web ve dergilerinde yazanlar oldukça da azığı kendinden devam etmekteyim.
***
Sayın Vali A. Nezih Doğan beyefendiyi Toplantılarda ve konuşmalarından tanırım. Bir iki ayaküstü ama az sohbetimiz olabilmişse de bir randevu imkânı olamadı.
Toplantı konuşmalarında dikkatimi çeken husus hakikaten Konya meselelerinde dikkatli davranıp neler yapılabilineceğini de vurmasıydı. İçten konuştuğu, sesinin tonundan anlaşılıyordu..
Geçen günler de, bir gazete çıkarırken, radyo yayını, ilave dergi ve yeni bir gazete çıkarırken.
Başarı içinde çalışmalarıyla birden bire, Çatı anteni yanında uydu, Kablolu, D-Smart ve Tele-dünya da izlenebilen 24 saat süren TV yayını grubunun teşekkülü olan “Selçuklu Yayın Grubu” (ki İlerde bu başarının müşahedesini sunacağım inşallah) nun Vali Sayın A. Nezih doğan ile yaptığı kahvaltılı Konya meseleleri sohbetini okuyunca.
İşte özlenen Vali deyivermişim kendi kendime.
Peki, “Nereden anladın?” diyeceksiniz.
Merhaba gazetesinde yayınlanan sohbetin tamamını burada sunmak imkânı yok ama önemli bir iki noktayı belirteyim. Tamamını izlemek isteyenler için Link
https://www.merhabahaber.com/haber/64401/Vali_Dogan_ile_acik_acik.html
Deneyimli ve muhabirlikten başlayıp, hakikaten işlemlerinde başarı sağlaması ile kurduğu “Selçuklu Yayın Grubu”ndan da belli olan Sayın Mustafa Aslan beyefendi soruyor.
“Konya’nın bir gündemi var. Medyanın da Konya’ya dayattığı bir gündem var. Buna karşılık sizinde Konya’ya bir bakış açınız var. Konya’ya nasıl bakıyorsunuz, ajandanızda Konya’yla ilgili neler var, öğrenebilir miyiz?” demesine cevaben
“ İnsanların elbette ki günlük ve bir gündemlerinin olması lazım. Bunun yanında bir de orta ve uzun vadede olması gereken bir gündem var. Ben de bu anlamda Konya’nın günlük ve orta vadeli gündemini takip etmeye çalışıyorum. Bir yandan da Konya’da orta vadede ne tür sorunların çıkabileceğini düşünüyor ve bu konuda ne tür önlemler alabileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda üniversitelerimizden ve akademisyenlerimizden yardım almaya çalışıyoruz. Bizim asıl orta vadedeki çalışmamızın konusunu 2023 yılına doğru gidilirken, Konya’nın ekonomik ve sosyal anlamda nasıl kalkınacağı konusunu kapsıyor. MEVKA 2023 yılına ilişkin nihai raporunu hazırlamıştı. Bu çalışmalar yapılıp rafa koyulan projeler değildir kesinlikle. Biz 2023 çalışmasına daha yakından bakabilmek için alana yayılıyoruz. Bunu yaparken, sadece Valilik dediğimiz tarihi binanın içinde yaşayan insanlar olarak meseleyi düşünmüyoruz. Valilikten daha bağımsız olarak ili kapsamaya çalışıyoruz. Gerek kamu kuruluşları, gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse üniversitelerle Konya’nın orta vadede çıkabilecek sorunlarını tartışıp, bilimsel raporlara dönüştürülmesine gayret ediyoruz. KTO ile KSO ile MÜSİAD ile, Milli Eğitim Müdürlüğü ile, İl Özel İdaresi ile çalıştığımız farklı konular var. Ortak bir bütçe hazırlanıyor ve akademik katkıyı da içine alan bir çalışma ile yolumuza devam etmeye çalışıyoruz. Şu an turizm sektörüyle ilgili çalışmamızı tamamladık, süt sektörüyle ilgili çalışmamız da karar aşamasında. Eğitimde ilk ve orta dereceli okullarda sınavla girilen yerlere Konya’nın durumunu bir üst kuruma daha başarılı bir şekilde nasıl tartışırız, tartışıyoruz. Bu bağlamda yatırımcıların Konya’ya geldiklerinde herhangi bir sektörde nereye yatırım yapabileceklerini anlatan yatırım kılavuzları da hazırlıyoruz. Yapmaya çalıştığımız şey şu, Konya kendi geleceğini tayin etme hakkına müdahalede bulunmalıdır. Yani karar vericilere etkili raporlarla yön vermelidir. Şüphesiz Ankara’da Türkiye’nin geleceği planlanırken Konya’nınki de planlanıyor. Ama burada Konya’nın fikirlerini öne çıkarmak da önemli bir konudur.” Cevabındaki son cümle çok yerindedir.
Plan yapılmış yürüyor nakaratını bırakmalı. Fikir ve projelerimizi ısrarla sunmalıyız.
“Bu doğrultuda baktığımız zaman makro ve mikroya indirgediğimizde 3 projeyi bize söyleyebilir misiniz?”
“Benim ısrarla ekonomik alanda değerlenmekte olduğunu söylediğim bir fikrimi izah edeyim. Konya özellikle İstanbul’un desantralizasyonu kararlarından sonra Türkiye’deki konumunu yeniden tanımlamak zorunda. Bu konuda geçtiğimiz aylarda bir toplantı yapmıştık. Sadece Konya’nın değil, Türkiye’nin de buna ihtiyacı var. Türkiye topraklarının ekonomik değerinin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Ana bir karar çerçevesinde bu iş yürütülmelidir. Bu ana kararda Konya’nın dâhil olmaması da mümkün değildir. Tabiatıyla Konya’ya özel bir sanayi manası yükleyerek yeniden tarif etmek gerekir. Konya’nın bir tarım devi olmaya aday olduğunu da göz ardı edemezsiniz. Bu noktada Konya’nın kızıl elması Taşucu Limanı’dır. Konya-Karaman-Taşucu demiryolu hattı Türkiye’nin ve dünyanın ekonomik yapısına farklı bir boyut oluşturacak ve etkin nokta elbette ki Konya olacaktır.”
Tabii birçok mesele ve görüşler ortaya atılmış ve olumlu cevapla karşılaşılmış.
***
Temennim odur ki Sayın Vali Nezih beyefendi aynen söylediklerinin üzerinde durur ve inşallah da başarı sağlarken özlenen Valiler sırasına oturur.
Kendileri lütfeder de karşılıklı teati imkânı bulabilirsem sunarım sizlere inşallah.
***
Sağlık ve esenlik içinde, sevdiklerinizle yaşam dileğimle.
Kimi etliye sütlüye karışmadan çeşitli işlemlerde ki idare amirlerine bırakır. Onları sadece ziyaretle sohbet içinde kalır. Mevcut programı tatbik etme yolundadır. Ödenek yetersizliği veya yeni adımlar için icraat ve toplantılardaki açıklamaları da dudaktan söylemekle kalır. Gerisi vesselamdır.
Kimi bu yönde giderken siyasi iktidarın emrini yerine getirmek, onların vekil vüzeraları ile iyi geçinme uğruna girer.
Kimi halkla kaynaşmak için yalnız ilçeleri değil köyleri bile ziyaret eder onların dertlerini dinler ama ya dinlemekle kalır ya da gidermek için elinden gelebileni yapar.
İşte bu son cümle içine giren çalışmadır halkımızın ve bizlerin özlem duyacağı valilik makamı.
Konya’da valilik yapan Osmanlı devri Paşalarından bu günlere kadar çok iyisi de olmuş aleyhine bile çalışanlarda çıkmış
“Nasıl olur aleyhte?” demeyiniz. Maalesef Zamanın meclise verilen Konya Delibaşı vakası tahkik heyetinin raporlarında zamanın Valisi Cemal paşa halkı ayağa kaldırmak ve isyancılara yardım etmekle suçlanmaktadır.
Ama bir Ferit paşa Çayırbağı’ndan su getirme ve Mekteb-i Sanayi’ini yaptırma, muhittin Paşanın Bölge hastanesi bünyesini alıp çevre illerin bile faydalanmasını sağlamak gibi işlemlerle unutulmayan Vali’ler de oluşmuştur.
Yakın zamanda her toplantıya katılıp konuşma yapmakla kalan. Konya’nın Meselelerinden Konya – Antalya yolu, Beyhekim Bölge hastahanesi ve bilhassa Mevlâna Kültür Merkezi için el atmayıp temellerinde çimlerin yetişmesinden rahatsız olamamıştır ama İhtifal törenine gelen zamanın Cumhurbaşkanına tören salonunda Plaket vermeyi başarmıştır.
Kimi bu çimleri Başbakan’a bizzat göstererek inşaatın yapılmalarını sağlamış, bizzat ilçe ve köyleri ziyaret yanında İl özel idare toplantılarını bile halkın ayağında yaparak sevgi doğurmuştur ama siyasilerin sevmezliğini de kazandığı bir vakıadır.
Kimi bir yola verilen ödeneğin yetişmemesiyle bizzat bakanla konuşup gerekli ödeneği bolca almış olanları da eksik değildir.
İktidar olsun muhalefet olsun istediklerine yaklaşmayanlardan, hele meseleleri çözüp bir de halk ile kaynaşmış olanlardan bilhassa vekiller hoşlanmaz. Bir punduna getirip yerlerinden oynatıverirler.
Bu oynatılanlarda diğer faydalı hizmet görenler,“Özlenen Vali” lik makamında oturanlar olur.
Sizlerinde bildiğini tekrarladığım bu anlatımlar bir oluşumun esasına dayanmaktadır.
Bu oluşumda Halen isminin Nezih’liği gibi nezih düşünceler içinde olduğunu müşahede edebildiğim Konya Valisi Sayın Aydın Nezih Doğan Beyefendi olmaktadır.
Yazımı okuyan bazıları belki “Bak bak valiyi pohpohluyor bakalım ne fayda görmek içindir” diyebileceklere sözüm şudur.
Ömrümde yapmadığım, hakikatleri yazdığım kadarı ile şimdi zaten seksen iki yaşıma girip kendi yağımla mesut yaşamımın son günlerinde ne isteğim olabilecek ki Vali’sinden ve diğerlerinden. Sadece müşahede fikirlerimi okuyuculara sunmak isteğidir. Tabii bu müşahedelerimi basınında, Web ve dergilerinde yazanlar oldukça da azığı kendinden devam etmekteyim.
***
Sayın Vali A. Nezih Doğan beyefendiyi Toplantılarda ve konuşmalarından tanırım. Bir iki ayaküstü ama az sohbetimiz olabilmişse de bir randevu imkânı olamadı.
Toplantı konuşmalarında dikkatimi çeken husus hakikaten Konya meselelerinde dikkatli davranıp neler yapılabilineceğini de vurmasıydı. İçten konuştuğu, sesinin tonundan anlaşılıyordu..
Geçen günler de, bir gazete çıkarırken, radyo yayını, ilave dergi ve yeni bir gazete çıkarırken.
Başarı içinde çalışmalarıyla birden bire, Çatı anteni yanında uydu, Kablolu, D-Smart ve Tele-dünya da izlenebilen 24 saat süren TV yayını grubunun teşekkülü olan “Selçuklu Yayın Grubu” (ki İlerde bu başarının müşahedesini sunacağım inşallah) nun Vali Sayın A. Nezih doğan ile yaptığı kahvaltılı Konya meseleleri sohbetini okuyunca.
İşte özlenen Vali deyivermişim kendi kendime.
Peki, “Nereden anladın?” diyeceksiniz.
Merhaba gazetesinde yayınlanan sohbetin tamamını burada sunmak imkânı yok ama önemli bir iki noktayı belirteyim. Tamamını izlemek isteyenler için Link
https://www.merhabahaber.com/haber/64401/Vali_Dogan_ile_acik_acik.html
Deneyimli ve muhabirlikten başlayıp, hakikaten işlemlerinde başarı sağlaması ile kurduğu “Selçuklu Yayın Grubu”ndan da belli olan Sayın Mustafa Aslan beyefendi soruyor.
“Konya’nın bir gündemi var. Medyanın da Konya’ya dayattığı bir gündem var. Buna karşılık sizinde Konya’ya bir bakış açınız var. Konya’ya nasıl bakıyorsunuz, ajandanızda Konya’yla ilgili neler var, öğrenebilir miyiz?” demesine cevaben
“ İnsanların elbette ki günlük ve bir gündemlerinin olması lazım. Bunun yanında bir de orta ve uzun vadede olması gereken bir gündem var. Ben de bu anlamda Konya’nın günlük ve orta vadeli gündemini takip etmeye çalışıyorum. Bir yandan da Konya’da orta vadede ne tür sorunların çıkabileceğini düşünüyor ve bu konuda ne tür önlemler alabileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda üniversitelerimizden ve akademisyenlerimizden yardım almaya çalışıyoruz. Bizim asıl orta vadedeki çalışmamızın konusunu 2023 yılına doğru gidilirken, Konya’nın ekonomik ve sosyal anlamda nasıl kalkınacağı konusunu kapsıyor. MEVKA 2023 yılına ilişkin nihai raporunu hazırlamıştı. Bu çalışmalar yapılıp rafa koyulan projeler değildir kesinlikle. Biz 2023 çalışmasına daha yakından bakabilmek için alana yayılıyoruz. Bunu yaparken, sadece Valilik dediğimiz tarihi binanın içinde yaşayan insanlar olarak meseleyi düşünmüyoruz. Valilikten daha bağımsız olarak ili kapsamaya çalışıyoruz. Gerek kamu kuruluşları, gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse üniversitelerle Konya’nın orta vadede çıkabilecek sorunlarını tartışıp, bilimsel raporlara dönüştürülmesine gayret ediyoruz. KTO ile KSO ile MÜSİAD ile, Milli Eğitim Müdürlüğü ile, İl Özel İdaresi ile çalıştığımız farklı konular var. Ortak bir bütçe hazırlanıyor ve akademik katkıyı da içine alan bir çalışma ile yolumuza devam etmeye çalışıyoruz. Şu an turizm sektörüyle ilgili çalışmamızı tamamladık, süt sektörüyle ilgili çalışmamız da karar aşamasında. Eğitimde ilk ve orta dereceli okullarda sınavla girilen yerlere Konya’nın durumunu bir üst kuruma daha başarılı bir şekilde nasıl tartışırız, tartışıyoruz. Bu bağlamda yatırımcıların Konya’ya geldiklerinde herhangi bir sektörde nereye yatırım yapabileceklerini anlatan yatırım kılavuzları da hazırlıyoruz. Yapmaya çalıştığımız şey şu, Konya kendi geleceğini tayin etme hakkına müdahalede bulunmalıdır. Yani karar vericilere etkili raporlarla yön vermelidir. Şüphesiz Ankara’da Türkiye’nin geleceği planlanırken Konya’nınki de planlanıyor. Ama burada Konya’nın fikirlerini öne çıkarmak da önemli bir konudur.” Cevabındaki son cümle çok yerindedir.
Plan yapılmış yürüyor nakaratını bırakmalı. Fikir ve projelerimizi ısrarla sunmalıyız.
“Bu doğrultuda baktığımız zaman makro ve mikroya indirgediğimizde 3 projeyi bize söyleyebilir misiniz?”
“Benim ısrarla ekonomik alanda değerlenmekte olduğunu söylediğim bir fikrimi izah edeyim. Konya özellikle İstanbul’un desantralizasyonu kararlarından sonra Türkiye’deki konumunu yeniden tanımlamak zorunda. Bu konuda geçtiğimiz aylarda bir toplantı yapmıştık. Sadece Konya’nın değil, Türkiye’nin de buna ihtiyacı var. Türkiye topraklarının ekonomik değerinin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Ana bir karar çerçevesinde bu iş yürütülmelidir. Bu ana kararda Konya’nın dâhil olmaması da mümkün değildir. Tabiatıyla Konya’ya özel bir sanayi manası yükleyerek yeniden tarif etmek gerekir. Konya’nın bir tarım devi olmaya aday olduğunu da göz ardı edemezsiniz. Bu noktada Konya’nın kızıl elması Taşucu Limanı’dır. Konya-Karaman-Taşucu demiryolu hattı Türkiye’nin ve dünyanın ekonomik yapısına farklı bir boyut oluşturacak ve etkin nokta elbette ki Konya olacaktır.”
Tabii birçok mesele ve görüşler ortaya atılmış ve olumlu cevapla karşılaşılmış.
***
Temennim odur ki Sayın Vali Nezih beyefendi aynen söylediklerinin üzerinde durur ve inşallah da başarı sağlarken özlenen Valiler sırasına oturur.
Kendileri lütfeder de karşılıklı teati imkânı bulabilirsem sunarım sizlere inşallah.
***
Sağlık ve esenlik içinde, sevdiklerinizle yaşam dileğimle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.