Alemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, din gününün sahibi, yaratan, yaşatan, yöneten, rızık veren, kendisine kulluk yapılan, rızası gözetilen ve kendisinden yardım istenilen Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun. Dinimiz İslamın bu günlere kadar gelmesi için malıyla, canıyla ve ilmiyle mücahede eden ve bu uğurda şehit olan, gazi olan geçmişlerimize selam olsun.

Başta Gazze olmak üzere hemen her noktasında Siyonist zulmün olduğu Orta Doğudaki İslam beldeleri elbette bereketli topraklarımızdır. Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İsrâ Suresi 1)

İlk kıblemiz, ikinci mescidimiz ve üçüncü haremimiz Mescid-i Aksa’yı bağrında barındıran Kudüs, İsra ve Miraç mucizelerinin gerçekleştiği bir İslam beldesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlere namaz kıldırmış ve Allah’ın (c.c.) huzuruna buradan çıkmıştır.

Her güne sabah namazıyla başlayan ve bir İslam beldesi olan özgür Kudüs’te sabah namazı kılmanın gayretini ve heyecanını yaşayan benim canım kardeşim; Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Kudüs hakkında şöyle buyurdular: “Oraya gidin ve içerisinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin.” Canım kardeşim; Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılan Filistinli kardeşlerimizin, neredeyse hemen her vaktin namazına şehitlerin cenaze namazlarını da eklediğini unutmayasın ve yaptığın infaktan mutlaka İslam beldelerine de ulaştırasın.

Doğu Türkistan’dan Irak’a, Suriye’den Libya’ya, Mısır’dan Yemen’e, Arakandan Myanmar’a Çeçenistan’dan Afganistan’a, Kırımdan Filistin’e… neredeyse her karış İslam toprağında işlenen zulümlere son verme derdinde olan benim canım kardeşim. Zulmün kaynağını ve kollarını bilerek, bütün imkanınla ve takatinin sonuna kadar zulümlerin sona ermesi için mücahede ederek imanını ve izzetini korursun. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle düzeltin. Eğer buna gücünüz yetmiyorsa, dilinizle düzeltin. Eğer buna da gücünüz yetmiyorsa gönlünüzle buğz edin. Bu da îmanın en zayıf derecesidir.” Ve benim genç kardeşim; son nefese kadar imanında sebat edesin.

* * *

“Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ Suresi 81) ayet-i kerimesi mucibince, Hak ve adalet merkezli yeni bir dünyanın kurulması uğruna gayret eden ve dünyanın gözü önünde yıllardır işlenen siyonist zulmüne seyirci kalmayan benim canım kardeşim; Bilesin ki sen ellerinle, dilinle ve kalbinle ve bütün kardeşlerinle aynı anda hareket edince batıl zail olur. Ve bin yıldır İslama hizmet eden bir tarihin ahvadı olarak bilesin ki; ırkı, mezhebi, meşrebi her ne olursa olsun bütün Müslümanlar kardeştir. Eğer kendine bir düşman arıyorsan bil ki o düşman, insanlığın ve Müslümanların ortak düşmanı, kendinden başkasını düşman bilen ırkçı siyonizmdir.

Canım kardeşim; bilesin ki onlar, kendi batıl inançları gereği dünyanın her tarafında fesat çıkarmaktan, Müslümanları birbirine düşürmeye çalışmaktan asla geri durmazlar. Onlar, emirlerinde çalıştırdıkları medyalarıyla, sinemalarıyla ve savaşta bile kullanılması yasak olan silahlarıyla zulümlerine zulüm katarlar. Ve onlar, faizci kapitalist ekonomik sistemleriyle insanları aç bırakarak, işsiz bırakarak ve borca esir ederek hain planlarını uygularlar. Ve yine onlar, genetiğini değiştirdikleri gıdalarla bütün canlıların fıtratını bozma derdindedirler. “İş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar.” (Bakara Suresi 205) Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah, onu bilir). (İbrahim Suresi 46) Benim canım kardeşim onların tuzaklarının farkına vararak haykırmalısın; İnkâr edenlere de ki: “Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!” (Âl-i İmrân Suresi 12)

* * *

Canım kardeşim inan ki; “Allah, nurunu tamamlayacaktır.” (Saff Suresi 8) Karanlığın en yoğun olduğu anlar şafağın da habercisidir. Ve Dünyanın her yanını saran savaşlar, zulümler, haksızlıklar ve adaletsizlikler karşısında hakkı haykıran insanlık alemi yeni bir dünyanın müjdesidir.

Kudüs’ün bir İslam beldesi olduğuna inanan benim canım kardeşim; bilesin ki Allah, nurunu elbette tamamlayacaktır. Mesele, bizim ne yapıp yapmadığımızdır. Meseleyi idrak edip bütün gücümüzle, takatimizin sonuna kadar iyiliklerin ve güzelliklerin hakim olduğu bir dünya için gayret edip dua dua yalvarasın. Ya Rabbel Alemin; “Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara Suresi 286)

Allah’a emanet olunuz.