Ramazan ayı içerisinde oruç tutarken dillerini de tutmaları gerekenler nedendir bilinmez sosyal medyada farkında olarak veya olmayarak çok fazla şeyler paylaşmaktadırlar.

Unlardan birisi içinde bulunduğumuz Ramazan ayında adına sosyal denen platformlarda sıkça paylaşılmaya çalışılan ve okuyanı da pek çok kişiye ulaştırmaya davet edilen bir söze dikkat çekmek istiyorum.

Paylaşım şöyle:

Bir kaç genç Ramazan ayında yaşlı birinin kuytu bir köşede gizliden yemek yediğini görürler.

Alay ederek ; ''Hayırdır oruçlu değil misin dede?' 'derler.

Yaşlı adam da ''Tabi ki oruçluyum sadece su içip yemek yiyorum'' der.

Gençler gülerek ''Gerçekten mi'' derler.

Yaşlı adam : ''Gerçekten tabi der ve ilave eder.

Yalan söylemiyorum… Kimseye kötü gözle bakmıyorum… Kimseyle alay etmiyorum... İsrâf etmiyorum... Kimseye hakaret etmiyorum… Kimsenin gizlisinin saklısının ardına düşmüyorum... 

Gıybet etmiyorum… Kimsenin malına göz dikmiyorum…

Lakin bir hastalıktan dolayı mideme oruç tutturamıyorum o kadar..''

Yaşlı adam gençlere dönerek : ''Peki siz Oruçlu musunuz?'' diye sorar.

Gençler utanarak başlarını önlerine eğip: “Hayır oruçlu değiliz, sadece yemek yemiyoruz” derler.

Görünüşte gayet masum ve insani duygularla yazılan bu ifadelere ve bu sözleri paylaşmaya davet edenlere dikkatlice bakın deriz.

Hastalık nedeniyle oruç tutamayan birisi üzerinden güya verilmek istenen doğruluk ve dürüstlük mesajı ile nasıl büyük bir yanlışa alet olunduğuna dikkat edin.

İslam dininde hiçbir ibadetin alternatifi yoktur.

Orucun olduğu gibi, Namazın da, Zekâtın da haccın da alternatifi yoktur.

Dolayısıyla hastalık nedeniyle oruç tutmamak sebebi ne olursa olsun oruç tutanlara karşı bir doğruluk ve dürüstlük gösterisi gibi sunulamaz.

Yani Cenabı Allah’ın(cc) yapın dediği ibadetleri yapmadan iyi bir insan olmak diye bir şey yoktur İslam dininde.

Yalan söylememek, insanlara kötü gözle bakmamak, insanlarla alay etmemek, hayatın her safhasından isrâf etmemek, kimseye hakaret etmemek, insanların gizlisini saklısını araştırmamak, gıybet etmemek ve başkalarının mallarına göz dikmemek asla oruç ibadetinin alternatifi olamaz.

Çünkü bu hasletler esasında her Müslümanda olması gereken temel hasletlerdir.

Dolayısıyla yukarıdaki ifadelerden yola çıkarak Ramazan ayında oruç tutmadan iyi insan olunamaz. 

Çünkü Allah’a(cc) ezelde verdiği sözü tutmayanlar, insanlara verdiği diğer sözleri de tutmaz.

Namaz kılmadan kalp temiz olamaz.

Çünkü namaz insanları hayâsızlıktan ve fenalıklardan korur.

Bunun bir benzerini geçmişte insanlara “Namaz kılmıyorum ama benim kalbim temiz” dedirten yanlış uygulamalarda gördük.

Sonunda kalbi temiz olan ama her türlü fenalığa hoş görü ile bakan bir güruh ortaya çıktı. 

Zekâtını vermeyen bir kişi dürüst insan olamaz.

Ramazan ayında Kuranı Kerim hatmi yaparken Zariyat Suresindeki 19. Ve Mearic Suresindeki 24. Ayetleri okuduğu halde zekât ibadetini gerektiği gibi vermeyen bir kişi dürüstlükten bahsedemez.

Yeterli varlığa ve sıhhate sahip olduğu halde Hac yükümlülüğünü de yerine getirmeyen kişi dürüst olamaz.

Çünkü Hac ibadetini yapmayan bir kişinin ben Allah’ın(cc) sevdiği bir kul olmaya çalışıyorum demesi asla doğru bir söz olamaz.

Hele hele Ramazan ayında tutması gereken orucu mevsim şartları veya işlerinin ağır ve yorucu olması nedeniyle başka aylara ve günlere ertelemek asla Müslümandan belenen bir davranış olamaz.

Bir de Müslüman asla yasaklanan davranışları yaparken başkalarının her türlü pisliği yaptıktan sonra “Allah(cc) affedicidir ve affetmeyi sever” diyerek aynı pislikleri tekrar tekrar yapanlarını durumuna asla düşemez.

Bu nedenlerle özellikle içinde bulunduğumuz Ramazan ayında sosyal medya denen platformlarda önüne gelen her söze veya kendisine paylaşılması için gönderilen her ifadeye çok daha fazla dikkat etmek mecburiyetindeyiz.

Bir iyiliğe vesile olanların iyiliği yapanlar kadar ecir aldığı gibi bir kötülüğe sebep olanların da o kötülüğü yapanlar gibi günah yüklenecekleri unutulmamalıdır.

FARKINDA MISINIZ?

İbadetler konusunda gevşek davranmak Cenabı Allah(cc)a karşı yapılmış bir vefasızlık çeşididir.

Vefasızlık insanı sadece bu dünyada değil ahirette de perişan eder.

Çünkü efendimiz (sav) buyuruyor ki: 

"Mahşer günü her vefasız için, onu tanıtan bir bayrak dikilir ve bu falan (oğlu falanın) vefasızlığıdır denilir.”