Oruç Ayı Geldi
Hz. Mevlana şöyle diyor: “Oruç ayı geldi, (ayın) sultanın sancağı erişti; can sofrası geldi, elini yemekten çek.”
Muhterem kardeşlerim, Ramazan ayı geldi, gereken hazırlıkları yaptık, büyük bir coşku ile karşılayacağız, inşallah orucumuzu tutacağız, kısmet olursa nice yıllar aynı şekilde hareket edeceğiz.
Bu girişten sonra gelelim bu beyti açıklamaya. Gerçekten bu beyit mana yüklüdür, cevamiu’l- kelimdir. Cevamiu’l- kelim, az sözle çok manayı ifade etmektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin hadisleri bu cümledendir.
Hz. Mevlana bu beytinde şunları söylüyor: Ey ümmet-i Muhammed! Gaflet içerisinde olmayın, gereken hazırlıkları yapın, maddeten manen hazırlıklı olun, kendinizi oruca hazırlayın. On bir ayın sultanı geldi, evleri, iş yerlerini, çarşı ve pazarları rahmet kapladı. Başta beş vakit namaz olmak üzere teravih namazı kılın, seher vaktinde teheccüd namazı kılın, nafile namazlar kılın, Kur’an-ı Kerim okuyun, Hasta veya yolcu olanlar Ramazan ayı dışında tutamadığı günler sayısınca oruç tutsunlar. Emzikli veya hamile kadınlar, güvenilir bir doktorun söylemiyle oruç tuttukları takdirde çocuğuna zararı dokunacaksa sonra tutarlar. Çok yaşlı olanlar ile sürekli hastalığa yakalanmış olanlar fidye versin. Bir fidye bir fıtır sadakası kadardır. Oruç tutacak güce erişir ve sağlıklarına kavuşurlarsa oruçlarını tutmaları kendileri için daha hayırlı olur. Yolcu iken dilerlerse oruç tutarlar, dilerlerse tutmazlar. Oruca niyet ettikten sonra sefere çıkarlarsa oruçlarını tamamlamaları gerekir. Seferi veya hasta olanlar alenen orucu herkesin gözü önünde yemeleri doğru olmaz. Açıktan yerlerse ufku kaplayan rahmete halel gelir, gayretullah’a dokunur, oruç tutan Müslümanlara meydan okumuş olurlar.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilerin üzerine yazıldığı (farz kılındığı) gibi sizin üzerinize de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz.” ( Bakara:283)
“Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Fakat sizden kim hasta veya yolculukta olursa, o takdirde (tutamadığı günlerin sayısı), diğer (başka) günlerden (oruç tutarak) tamamlanır. (İhtiyarlıktan veya iyileşmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) ona (oruç tutmaya) güç yetiremeyenlerin, bir yoksulu (sabah, akşam) doyuracak (kadar) bir fidye vermesi (gerekir).Artık kim isteyerek (gönülden) bir hayır yaparsa (orucunu veya fidyeyi artırırsa),işte o, kendisi için bir hayırdır. Oruç tutmak sizi için daha hayırlıdır, keşke bilseydiniz.”
(Bakara:284)
On bir ayın sultanın sancağı erişti, bu sancak altında birleşin. Savaşta sancağı yere düşürmemek esastır. Mesela Doğu Roma İmparatorluğu ile İslâm ordusu arasında yapılan Mute (Eylül 629) savaşında Haz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle dedi: “Zeyd bin Harise’yi kumandan tayin ettim. Zeyd bin Harise şehit olursa yerine Cafer bin Ebu Talib geçsin. Cafer bin Ebu Talib şehit olursa, Abdullah bin Revaha geçsin. Abdullah bin Revaha da şehit olursa, Müslümanlar aralarından münasip birini seçip onu kendilerine kumandan yapsın.”
Üç güzel komutan da şehit olunca Müslümanlar sancağı arlarında münasip gördükleri Halid bin Velid’e verdiler. Bu güzel komutan sağ cenahtakileri sol cenaha, sol cenahtakileri sağ cenaha yerleştirerek, düşmana takviye birliklerin geldiği zehabını verdi. Bir rivayete göre yüz bin diğer bir rivayete göre iki yüz bin düşmanı püskürtmüştür ve zaferle Medine-i Münevvere’ye dönmüştür.
“Can sofrası geldi.” Yani kötülüklerden arınma ayı geldi, rahmet gufran ve azad olma ayı geldi, şifa ayı geldi. Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim’in indiği aydır. Nurun dünya semasına, oradan da peyderpey Hz. Peygambere indiği aydır. Bu sebeple elini yemekten çek.
Not: Diyanet İşleri Başkanlığı vize alabilirse aile olarak bir aylık Ramazan umresine gideceğiz. Bu sebeple Eylül ayına kadar yazılarıma ara veriyorum; çünkü kitap hazırlıklarım var. Gidemezsek Ramazan ayı boyu bu köşede birlikte olacağız. Hakkınızı helal edin. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.