O’nunla yürümeli
Yeni başladığımız şu güzel Rebiyülevvel ayında bir muhasebe yapalım isterseniz...
Bugün O insanların şâhı, Peygamberlerin Sultânı’ndan uzak yaşamanın hicrânıyla yanıyoruz. Hayat tüm birimleriyle tamâmen peygamberî düsturların dışında işliyor. Davranışlarda sahtelik ve bencillik maalesef üst düzeyde! Seviyesiz, düzensiz, karmakarışık yaşam tarzları insanları alt-üst etmiş vaziyette. İnsan iletişiminde genelde kişisel çıkarlar, maddi hesaplar hâkim. İlişkiler samimiyetten uzak âdeta pamuk ipliğine bağlı. Adâletsiz uygulamalar, çağdışı teknikler muamelelerde sanki temel esas. Çözülen, yiten, giden, biten dostluklar… Dikkat dışı bırakılan, her gün her gün karalanan kalbî hayat… Hâsılı O insanlığın Önderi’nden uzak hayat, her dâim rahmetten yoksun bir hayattır.
O Peygamber aleyhissalâtu vesselam ‘Rahmeten lil âlemîn’dir. O zaman,
O Hz. Muhammed aleyhissalâtu vesselam kalplere rahmet, gönüllere rahmet…
O Hz. Muhammed aleyhissalâtu vesselam davranışlara, hal ve tavırlara rahmet…
O Hz. Muhammed aleyhissalâtu vesselam insanlığa ve dünyâya rahmet…
O rahmet peygamberinin doğduğu şu Rebiyülevvel ayını rahmet ayına dönüştürerek O’nunla olabilsek ne mutlu bize!
Gönlümüzü O’na açsak, sönen hissiyâtımız için, O Rahmet Peygamberiyle yürek yüreğe gelerek yeniden bir uyanıklık temin edebilsek… İsteyene bu zor olmasa gerek!
O’nunla davranışlarımıza hakiki samimiyeti getirebilsek… Çıkarsız, menfaatsiz yalnızca rıza hedefli tavırlar sergilesek…
Âile hayâtımıza O’nun ölçülerini kayarak şu üç günlük dünya hayâtını daha mutlu ve huzurlu yaşasak… Hayâtı birbirimize zehir etmesek…
Çocuklarımızı Nebevî metotla terbiye ederek hem dünya hem ahret adına kazançlı çıksak, ideal ve örnek bir nesil yetiştirsek…
Akraba ve dostlarımızla ilişkilerimizde O’nu örnek alsak hep güzel tavırlı, iyiliği-güzelliği önceleyen, doğru ve müspet davranışlı müminler olabilsek…
Sosyal hayat içerisinde de yine O’nunla el ele yürüyebilsek. Fakire-fukarâya, ihtiyaçlıya sâhip çıkarak, kimseleri küçük görmeden, makam-mevki taassubundaki kibri kırarak insanlarla gönül gönüle samimâne ilişkiler serdedebilsek…
İbâdetlerimize O aleyhissalâtu vesselâm’ın aşkını, şevkini taşıyabilsek… Gönül dağınıklığından, zihin karmaşasından, yürek katılığından kurtularak O’na ve O’nun davranışlarına yürümeli…
Sâdece müminler değil bütün bir insanlık O’nunla yürümeli. ‘Altta kalanın canı çıksın’ fikrinin peşine takılan, mazlumları ezen, yetimi-yoksulu üzen şu zâlim dünyâda herkes O’nunla el ele, gönül gönüle daha iyi bir dünyâya yürümeli…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.