Recep Çınar

Recep Çınar

Konyaspor ve gidenler

Konyaspor ve gidenler

Mehmet Uslu ile ilgili düşüncelerimi önceki yazılarımda belirtmiştim...

Ne kadar eliştirilse de mevcut kadroda tahtaya ismi yazılması gereken ilk isimlerden birisidir...

Bazılarına göre varlığı, bazılarına göre de yokluğu dert olabilir...

Kasımpaşa maçı göstermiştir ki, yokluğu daha bir dert Mehmet Uslu'nun...

Yokluğunun daha büyük bir dert olduğu daha belirgin bir gerçek olarak ortaya çıktı bu maçta...

Sadece Mehmet Uslu mu?

İki Ali'yi de aradı gözler Kasımpaşa maçında...

Tabi ki Meha'yı da...

Zaten kısıtlı bir kadro ile yol alırken, Mehmet Uslu'yu kulübede oturtmak pek akla yatkın durmuyor...

Hele de sağdan sağdan gelen Kasımpaşa gollerinden sonra...

Düz mantık ve Kocaman'ın gözüyle baktığınız zaman kazanan takım bozulmaz futbol aklı baskın çıkabilir...

Ama, meseleye böyle bakınca Aykut Kocaman'ın sadece Mehmet Uslu'yu değil, Torku Konyaspor'u da kulübeye oturttuğu gerçeğini değiştirmez...

Sistemi ve gelenekleri yerli yerine oturmuş, kadrosunda sorun çözmeye yatkın oyuncular konusunda sorun yaşamayan takımlar için ortaya konulacak bakış açısı Kocaman'ın ki gibi olabilir...

Ancak, yenen takım bozulmaz bakışı çok doğru bir futbol bakışı değil...

Şu da bir gerçek ki, kulübedekiler ve tribündekilerden gerektiği zaman faydalanmak ne kadar doğru ise sakatlıktan çıkmış ya da cezasını tamamlamışlardan da faydalanmak, bir o kadar doğrudur...

Bu da benim futbol aklım, benim futbola bakışım...

“Mehmet Uslu hazır değil” diyorsanız, “o başka” diyemem...

“O zaman kulübede ne işi var?”  diye sorarım ben de...

Kocaman ya da Torku Konyaspor'un doğrusu, Mehmet Uslu bu kadronun bir parçasıysa ve muadili de aksıyor ise ondan sonuna kadar yararlanmaktır doğru olan...

Kulübeye oturtmak, hem Mehmet Uslu'yu, hem de bu şehrin takımını cezalandırmaktan başka bir şey değil... 

Torku Konyaspor'un hedefi üst sıralarsa tabi ki...

Yoksa, zaten sorun da yok demektir...

O zaman devam...

Kocaman kendi çalsın kendi oynasın...

Nasıl olsa “gözünün üstünde kaşın var” diyen de yok.

xxx

MUHAMMER ABİ VE MUZAFFER HOCA

İkisi de Konya futbolunun hizmetkarıydılar...

Konya futboluna çok şey verdiler...

Peki Konya futbolu onlara ne verdi?

Hiç...

Ama çok sevildiler...

Sevilmek herkese nasip olmaz...

Ve...

220.20151214153506.jpg

Sanki sözleşmiş gibi, sevdiklerini bırakıp  arka arkaya hakka yürüdüler...

Bugün kime “Camcı Muammer” deseniz, yüzünde bir gülümseme, yüreğinde bir burukluk, bir acı hissedersiniz...

Kimilerinin “Camcı”sı, kimilerinin “Muammer Hoca”sı, bizim jenerasyonun da Muammer abisi...

Güzel adamdı Muammer abi...

Vakitsiz gitti...

Mekanı Cennet olsun.

210.20151214153521.jpg

xxx

Ve Muzaffer Hoca...

Garip adamdı!

Son dönemlerini de  “garipçe” yaşadı...

Ve Garip gitti...

Muzaffer Evren Hoca aydın biri değildi...

Belki birilerine göre cahildi!

Saf, dürüst, üretken ve çalışkandı...

Ama görgüsüz değildi...

TÜFAD Konya'yı kurarken yaşadığı heyecanını biliyorum...

58 model bisikleti ile gazetelere, ilgili yerlere zamanında yetişmesi için evrak dağıtır, haber götürürdü...

Hem de TÜFAD başkanı olmasına rağmen...

Eksileri vardı...

Ancak artıları daha çoktu Muzaffer Evren'in...

Kim ne derse desin, bu şehirden bir Muzaffer Evren geçti...

Allah'ın rahmeti onun da üzerine olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi