Rabbimizin kullarına ilk emri. Hitabet bütün müslümanlara elbette. Dolayısıyla farz-ı ayın herkes okumalı, küçük yaşta başlamak üzere ölünceye kadar, bu emri yerine getirmek gerekiyor. Okumak, okuduğunu anlamak, hazmetmek ve yaşamak; başta aile ortamında olmak üzere sonrada işinde, ticaretinde hatta sohbet ederken bile uygulama olmalı ki, okuduğumuzun anlamı olsun.

Eğitim bir milletin zenginliği, geleceği demektir. Eğitiminiz ne kadar kaliteli, adaletli, ilkeli nitelikli ise ati o kadar güvenli demektir. Yarınlara umutlu bakabilmektir. Günümüzde anneler ve  babalar  çocuğunun iyi yetişmesi için fedakarane gayret ediyor. Özel okullar tercih ediyor, bununla da yetinmeyip dershaneye, etüd merkezlerine gönderiyor. Peki sonuç nasıl derseniz  pek iç açıcı değil. Çünkü eğitim metodları her yıl değişiyor. Bir türlü istenilen kıvama getiremedik. Öğretmenler başta olmak üzere, öğrenciler de şikayetçi bu durumdan. Zor iş ama başarılamaz değil mutlaka. Her sorunun bir çözümü vardır.

Geçenlerde yapılan bir araştırma sonucu; Üniversite eğitimi alan, çocuklarını üniversitede okutan  1.ülke KANADA seçilmiş. Hem de dışarıdan yabancı öğrenciler tarafından tercih edilen ülkeler arasında  en fazlası. Almanya, Amerika 6.7.sırada.Sıralamada Türkiye’nin adı yok tabi.

Elbette tablo üzücü. Medeniyetler kurmuş bir milletin evlatları olarak sonuç bu olamamalı. Bir yerlerde yanlışlıklar yapılmakta. Düzelir inşallah diyoruz, ümidimizi yitirmiyoruz. Keşke eğitim, öğretim tamamen devlet eliyle yapılsa. Özele bırakılmasa, çünkü sonuçları ortada. Birtakım hatalar çıkıyor. Gerek Dini gerek se dünyevi ilimlerin merdiven altı eğitim değil de, ehil insanların oluşturduğu devlet kadroları tarafından eğitim verilmesi daha sıhhatli olur kanaatindeyiz. Bu millet çok şeyler başardı buna da başaracaktır inşaalllah.

Şimdi gelin Rabbimizin oku emrini verdiği ALAK suresinin anlamını tekrar okuyalım

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

1,2- Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı.
3- Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
4,5- O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.
6,7- Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.
8- Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.
9,10- Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?
11,12- Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa!?
13- Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?
14- O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
15,16- Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.
17- Haydi, taraftarlarını çağırsın.
18- Biz de zebânileri çağıracağız.
19- Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.

Şüphesiz Yüce Allah (c.c.) doğru söyledi.