Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

NEDİR  TEVHİD  VE  ŞİRK? 

NEDİR  TEVHİD  VE  ŞİRK? 

‘Tevhid’ nedir? ‘Şirk’ nedir? Geçen yazımızın devâmı niteliğinde bu kavramlara anlam olarak bakmak isteriz. 

 Tevhîd’in özünde, Allah Teâlâ’nın vahiy yoluyla gönderdiği hakikatler vardır. Şirk de ise, insanların hevâ ve hevesleriyle uydurdukları şeyleri Allâh’ın hükümlerinin üstüne çıkarmak, bir şeye ilahlık atfetmek yâni Allâh’a eş koşmak durumları vardır. Bilindiği üzere yüce İslam tevhîdî bir dünya görüşüne sâhiptir. Hayat anlayışı, kâinâta bakışı, oluşumunu izah edişi, ölümü anlaması ve anlatması, hükümler husûsundaki tavrı, geçmiş ve geleceğe bakışı, bütünüyle tevhid inancına dayanır.  Hayâtı yaşarken İslâm’ın getirdiği çözümler, teklif ettiği sosyal hayat prensipleri ve bu hayâtı devam ettirirken insanların kullanacakları hükümler, insanların diğer insanlara-topluma-ilme bakışı, târihi değerlendirişi dâima tevhîde göredir. Yâni Müslüman’ın her fikri tasavvurunun özünde Allah inancı vardır. Kâinatta en ufaktan en büyüğe galaksilere varıncaya kadar ne varsa Allah Teâlâ’nın varlığının ve birliğinin delilidir.

İnsanlık târihi tevhid mücâdelesiyle doludur. Bütün Hak elçileri peygamberler, insanları tevhîde dâvet etmiştir. Onlar bu kutlu mücâdelede rehber rol üstlenmişlerdir. Tevhid kelime olarak; ‘birlemek, bir şeyin tek olduğuna hüküm vermek’ olarak izah edilir. Terim olarak ise; ‘Zâtında, sıfatlarında, fiillerinde Allah Azze ve Celle’yi tek kabul etmek, eşi ve benzeri bulunmadığına iman edip yalnızca ‘Bir’ olana ibâdet etmek olarak açıklanır. Önceki yazımızda belirttiğimiz üzere İhlas sûresi bu hakikati anlatır.

Tevhîdin özünde Hz. Allâh’ı cânı gönülden severek O’nun isteğini kendi dilediklerine veya başkalarının isteklerine tercih etmek, arzu ve istekleri Hakk’ın uğruna fedâ etmek sırrı yatar. Tevhid hakikatinin insanlığa sunduğu sosyal hayat nizâmında, şu an mevcut olan olumsuzlukları, yanlışlıkları, problemleri değiştirecek bir plan ve düzen bulunur. Bu yönüyle:

TEVHİD BİR HAYAT MÜCÂDELESİDİR: Tevhid, insanın çok yönlü gelişimi ve tekâmülü için olmazsa olmazımızdır. Bizi yaşatan, öldüren, dirilten, yediren, içiren, cezâlandıran-mükâlatlandıran, hüzünlendiren-mutlu kılan, seven-sevdiren, güvenen-güven verdiren, kendimize ve iletişimde bulunduğumuz diğer insanlarla olan muaşeretlerimize en yakışır ölçüleri koyan, kendisine yönelenleri asla cevapsız bırakmayan BİR ALLAH’tır BİR ALLAH. Bütün dünya birleşse O’nun hükümlerine denk kural ve kâide oluşturamazlar. Kimsenin bu kutsi hakikatleri değiştiremeye güçleri yetmez. Hiç kimse O’nun takdirinin dışına çıkamaz. Şu halde, her inanan tüm samimiyetiyle tüm gayretiyle BİR olan ALLÂH’a kulluğa ömrünü vakfetmelidir. Akıllı olmanın gereği budur. 

TEVHİD, KÂİNATTA YAŞAYAN TEK HAKİKATTİR: Yeryüzünde bulunan bütün varlıkların konumunu, hayâtiyetlerini devam ettirme şartlarını Cenâbı Hakk belirlemiştir. O sünnetullâh’a göre tek hâkimdir, mülk sâhibidir ve mülkünde istediği tasarrufu yapar. Allah Teâlâ yerde ve gökte tek ilahtır. Âlemlerde yaratılan bütün varlıkların düzen ve irâdesi ancak O’nun kudreti dâhilindedir. 

TEVHİD HUSÛSİ BİR MEDENİYET MEYDANA GETİRİR: TEK ve BİR olan ALLAH AZZE ve CELLE’ye inanmak, insânî ve toplumsal olarak kişileri kula kul olmaktan kurtarır. İnanan kimseyi kendisini yaratana kul olma yüceliğine eriştirir. Böylelikle mümin kölelikten kurtulur yalnızca kendini yaratana bağlanır yalnızca O’nun hükümlerine ittiba eder. Bu hususta üzerine ne düşüyorsa yapar. Onun hangi milletten hangi ırktan olduğu mühim değildir. İslam BİR’dir, inancı TEK’dir. O Allâh’a, kitaplarına, peygamberlerine inanır ve hayâtını ona göre tanzim eder. Müslüman Kur’an ve sünnet yolunda yaşadığı hayâtıyla kendine has bir medeniyet kültürü oluşturur. Bu bağlamda kendisine lütfü ilâhî olarak sunulanlardan helal ölçülerde faydalanır, harama kaymaz, zarara dalmaz, gaflete düşmez. Hakk’ı bilmeyenlere ya öğretir ya mücâdele eder, kenara çekilmez, elinden bir şey gelmiyorsa dua eder o da olmuyorsa buğz eder. Müspet ilimlerden faydalanır, doğru ve çalışkan olur. 

İşte bu şekilde İslam ahkâmının ve ahlâkının umdeleriyle cemiyette kâmil bir yaşantı tarzı ortaya konur. Bu hal tevhid toplumunun göstergesidir. Bugün bunların bulunmaması tevhid hakikatine samimi olarak gönül vermediğimizin ve istenildiği gibi yaşamadığımızın işâretidir. 

Efendim hayırlı Cumâlar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi