Ne halt ediyoruz..?
Cenazenin biri kalkmadan peşi sıra dördünün, beşinin haberinin geldiği günleri yaşıyoruz…
Çözüm süreciyle, siyasal ikbal uğruna, azgınlaştırılan TERÖRE, evlatlarımızın kanıyla pansuman yapmaya çalışanları Allah’a havale ediyoruz…
İçimizdeki akılsızlar yüzünden, ağzının orucuyla 3 tonluk bombalarla, paramparça olan bu milletin masum ve mazlum çocuklarının kanı üzerinden hala utanmadan siyaset yapıp, ikbal arayanları da Allah’a havale ediyoruz…
***
Ülke yangın yerine döndü…
Güneydoğu’nun çoğu yerleşim bölgesinin Halep’ten, Rakka’dan farkı yok artık… Dün, Suriye’den savaştan kaçan mültecileri kalp sızılarıyla seyrederken, bugün Güneydoğu’dan batı illerine savaştan kaçarak göç başlatan bu vatanın evlatlarını suskunlukla izliyoruz…
Aklı selim bu toprakları terk edeli uzun zaman oldu…
Sloganla, hamasetle, bir avuç siyasal mutlu azınlık için, millet canını, kanını, sabrını, lokmasını ortaya döküyor adeta…
Yeter ki, onların gönlü olsun…
Yeter ki, onlar arzu ettikleri makama gelsin de, varsın bu aziz vatan evlatlarının canı da, malı da heba olup gitsin…
Kimsesin umurunda bile değil…
***
Gün içinde verilen şehid sayısını sayamaz olduk…
Kilis vilayetimiz neredeyse, Türkiye’den bağımsız(!) çoktan savaşa girdi, bombaların, füze saldırılarının altında inim inim inliyor…
Ekonomi durmuş…
Sanayilerde sinek uçmuyor… İşsizlik rakamları almış başını gidiyor… Türkiye’yi ayakta tutan inşaat sektörü bile, ha yıkıldı ha yıkılacak…
Halkın bankalara borcu kat be kat artmış…
Ekonomik buhran kapıları sarmış…
***
Ama hangi kanalı açsak Cumhurbaşkanımız karşımızda… Yel değirmenlerine hamle yapar gibi canla başla ülkede varlığı ile yokluğu bir olmuş muhalefetle çarpışıyor… Muhalefetin ülkenin şuan ki sevk ve idaresinde sanki bir dirhem dahli varmış gibi…
Hangi konuşmasını dinlesek, öfkeden yeri göğü inletiyor…
Bir tek gündemi var; BAŞKANLIK
Ötesi O’na sanki angarya...
Dün, “dostlarım” dediklerine bugün, “düşmanlarım”, dün düşmanlarım dediklerine bugün “dostlarım” deyiveriyor…
Millet olarak hafızası tarumar edilmiş bizlerde peşinden…
Öyle kafamız karıştı ki;
Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu bile şimdiden kimler tarafından yönetildiği millete malum olan troller tarafından talimatla HAİN ilan ediliveriyor…
Velev ki öyleler, onlar bu işleri(!) yaparken, siz ne ediyordunuz..? Yol arkadaşlarımız dururken, bu milletin en başından beri düşmanı olan PERİNÇEKLER ne ara dostumuz, kankamız oluverdi..?
Kimse soramıyor…
Koskoca ülkede insanların haysiyetleri, şeref ve namusları daha bıyığı terlememiş birkaç neidüğü belirsiz trolün, ergen klavyesine terk edilmiş…
Yazıklar olsun bize…
***
İsrail için seçimden önce miting meydanlarında “KATİL” diye bağırıyorduk… Bugün “dostumuz” olduğu açıklanıyor…
Parti kongrelerinde baş köşeye oturttuğumuz şanlı Filistin Direnişinin simgesi HAMAS Liderlerinin gözünün içine baka-baka terörist olduklarını fısıldanıveriyor… Ülkedeki HAMAS temsilciliklerini, “İsrail’le anlaştık” diye kapatmaya kalkıyoruz…
***
‘Rabia’ diye yeri göğü inlettik, iki seçim birden ekmeğini(!) yedik... Mısır’ın gerçek Cumhurbaşkanı “MURSİ” zindanlara terk ettik… İsmi ağza bile alınmıyor, katil, hain, eli kanlı darbeci SİSİ ile kol kola ne ara girdik?
Seçimlerde en büyük düzenbaz, şer cephesi, üst akıl, katil, fitneci ABD, seçimlerden sonra tek ve yegane MÜTTEFİKİMİZ…
İran ile durumumuzu ise çözemiyoruz bile…
Dost muyuz, düşman mıyız anlık değişiyor, takip edebilene aşk olsun…
Suriye’de destek verdiğimiz muhalif güçlerin neredeyse tamamını bugün TERÖRSİT ilan ediyoruz… Suriye politikasında nerdeyiz, kimi destekliyoruz, Dış İşleri’nin bile kafası karışık…
***
Dün kapısında yattığımız, bugün mültecilerin parasını neredeyse dilenmeye kalktığımız, Papalarının heykelinin siluetinin altında, Avrupa Birliği için imza attığımız, gündüz gözüyle havai fişeklerle kutladığımız, adına bakanlıklar kurduğumuz “AVRUPA”ya bugün ver yansın ediyoruz..
Sahi Allah aşkına biz ne halt ediyoruz? Kime, niye, kaça hizmet ediyoruz?
Bilen beri gelsin…
Vahiyden kopuk, sünnetten uzak, yalan ve dolan içinde, haram ve talan düzeninde sloganlarla içi boşaltılmış dini kavramlarla;
Vallahi; “ALDATILMIŞIZ”
Billahi; “ALDATILMAYA” devam ediliyoruz…