Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Müslüman ve israf

Müslüman ve israf

Evvela israfı tanımlayarak başlayalım efendim. İsraf sözlükte; ‘aşırı olmak, sınırı aşmak, ihtiyaçtan fazla tüketmek, gereksiz yere harcama yapmak, savurganlık etmek’ mânâlarında kullanılır. (Hüseyin K.Ece, İslâm’ın Temel Kavramları, İst, 2013, s.302) Sâhip olduğumuz her çeşit değeri istediğimiz üzere keyfice kullanmak anlamında olan israf hem kişilerin hem de toplumun dengesini bozar. Yine kişileri ve toplumu huzursuzluğa sevk eder.

Müslüman insan öyle dünyâya başıboş yaşamaya gelmiş bir varlık değildir. O kendisine emânet olarak verilen her bir değerin hesâbını vereceği bir başka âleme gidecek bir yolcudur. Bu sebeple dünyâda aynen bir yolcu gibi yaşamalı vâr olanlarını gideceği yol istikâmetinde kullanmalı, neyi varsa saçıp savurmamalıdır. Müslüman kişi her hareketinden sorumludur kendisine yüce Yaratıcı tarafından gösterilen “sırâtı müstakim” yâni “en doğru yol”dan ayrılmamalıdır. Kendisine sermâye olarak bahşedilen ömür sermâyesi günlerini harcarken ne aşırıya kaçmalı ne de kendine cimrilik etmeli ancak ‘vasat bir ölçü’ içerisinde dengeli hareket etmelidir. Bunu teyid eden pek çok âyet vardır. (Bakara, 143, A’raf, 32)

Şüphesiz Müslüman’ın yerinde ve gereğinde yapacağı harcamaları olacaktır. İnsanlar yiyecekler, içecekler, giyinecekler ama israf etmeden bu zaruretleri gerçekleştireceklerdir. Peygamber aleyhisselam; ‘Yiyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyiniz. Ancak kibirlenmeyin. Şüphesiz Allah (c.c) nimetinin eserini kulunun üzerinde görmek ister.’ Buyuruyor. (Buhârî, Libas, 1,  Nesâi, Zekat, 66) Kur’ân-ı Kerim aşırı harcamayı da, aşırı kısmayı yâni cimriliği de hoş karşılamaz: “Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın.” (İsra, 29) buyrulur.

Biz Müslüman insanlarız yaptığımız ve yapacağımız hal ve davranışların doğru ve güzel olmasını yâni Hakk’ın emirlerine uygun olarak yapmayı hedefleriz. Yapmayacağımız şeyleri de yine Kur’an ve sünnet ölçülerine göre belirleriz. Batı ölçüleri veya bugün bize dayatılan materyalist hayâtın göstergeleri asla bizim ölçümüz olamaz. Ancak bilindiği üzere bugün ok yaydan çıkmış vaziyettedir ve müthiş bir ahlak savrulması yaşanıyor. Maalesef ölçülerimiz de bu sebeple Kur’an ölçülerinin dışına çıkmıştır. Üzücüsü de bizler bunun farkında olmadan hayâtı düşünce boyutunun çok ötesinde hızlıca, çabukça ve yanlışça yaşıyoruz. Arada uyarmak lâzım geldiğini düşünenlerdenim. İşte yazımız bu amaçlıdır. Hayâtımızdaki israfları mutlaka ama mutlaka yeniden tekrâren gözden geçirmek gerekiyor.

Yüce dîni İslam insan hayâtına bir denge getiriyor. Kişileri keyfilikten, nefsilikten sakındırıyor. Bunu yaparken de; ‘Helaller keyfe kâfidir’ diyor. Bugün bizim gibi görünen tüm sâhip olduklarımız hatta kendi bedenimiz dahi Cenâbı Hakk’ın mülküdür ve emâneten belirli bir süre dahlinde bizlere verilmiştir ve onları nerelerde hangi amaç ve gâyelerde kullandığımızın hesâbını günü gelince kesinlikle vereceğiz. Bu hakikat akıllardan hiç çıkartılmamalı. Bize geçici olarak verilen geçimliklerimizi helal yoldan kazanıp, helal yollara harcamakla mükellefiz.

Bugün yaşadığımız seküler düzen ne yazık ki kutsalları hayat dışına ötelediği için insanlar ölçülerini kaybetmiş durumdalar. Günümüzde çağdaş kültürle beslenen insanların israfları artık hat safhaya ulaşmış ve israf bütün bir toplumda yaygınlaşmış bir yaşantı tarzı olmuştur. Böylesi insanlar ne kadar alsalar yine de aç gözleri doymak bilmez. Yanı sıra bunlar her şeyi olmalarına rağmen bencilce davranırlar bunların iç âlemleri de bir türlü huzurlu değildir. Tam aksi kutsala tâbi olanlarda ise paylaşımcılık ve tokgözlülük hâkimdir. Bunlar kendi ihtiyaçlarınca yerler, içerler, giyerler ihtiyaç fazlasını başka olmayanlarla paylaşırlar, tasarruf ederler, tokgözlüdürler, başkalarının malında gözleri olmaz. Bizler eskiden böyle bir toplumduk. Âlemler bize ve düsturlarımıza hayrandılar. Bugün yaşanan israflara baktıkça yeniden ölçülerimize dönmeli diye düşünüyoruz efendim. Haksız mıyız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR