Daha Çarşamba günü yazdık “Azdan az, çoktan çok gider…” başlığı ile…

Havuz acilen klorlanmalı diye…

Yine Ocak ayında sosyal medyadan;

“İktidar partisindeki; -Pelikan Grubun- tek hedefi var parti içindeki İslami damarı kurutmak. Oyunu da sözde bağlılık(!) üzerinden oynuyorlar…” diye uyarmıştık…

***

Dün bu tiplerden biri çıktı;

“AK Parti Mavi Marmara manyaklarıyla ve radikal İslamcılarla yollarını ayırmalı, İsrail ve Amerika ile yakınlaşmalı…” deyiverdi…

“Radikal” tanımlaması aynı İsrail ve ABD ağzı…

Öyle anlatıyor ki kendini…

Ortada ne bir devlet, ne bir kadro, ne adanmış tek bir partili birey, hiçbir şey yok…

Dünya ile tek başına, Türkiye için savaşıyor mübarek(!)… Onun dışında herkes hain…

Küçük ama mide bulandırıyor işte…

***

Bakın yine taa Ocak ayında, herkes bunların önünde ceket ilikleyip, tehditlerinden korkarak Konya’ya konferansa davet ettikleri günlerde, bunlar ile ilgili bir uyarı yazı daha yazmıştık…

Buyurun 18 Ocak 2017 tarihli bu köşede yazdıklarımız;

Hoştt müptezel…!

Günlerdir dehşet içinde izliyoruz…

AK Parti hareketine kendilerince yön veren(!) parti içinde itibar gören çok sayıda kalem(!) sosyal medyada, TV ekranlarında ve gazete köşelerinde birbirlerini yiyip, bitiriyorlar…

Birbirinden iğrenç suçlamalar, müptezellikler, ilişkiler hayâsızca ortaya saçılıyor…

Bu durum en çok da Ak partilileri üzüyor ve zarar veriyor…

***

Belki baştan iyi niyetle oluşturulan bu besleme(!) takımı, parti içinde gelinen noktada önüne geçilmez bir canavara dönüştüğü yaşananlar ışığında bugün itibariyle aşikâr…

Kimi namuslu insanları FETÖ’den tehdit ediyor…

Kimi Beştepe’ye yakınlığını bir zırh gibi kullanarak, etrafını kendine itaat ettirmek için ayar üstüne ayar veriyor…

Kimi de ceplerini yalılarda doldurmakla meşgul…

***

Milletvekilleri şikâyetçi…

Partinin en yetkili organları şikâyetçi…

Bakanlar, Cumhurbaşkanı Danışmanları ve hatta en tepedekiler bu kavgadan şikâyetçi…

***

Çünkü her yeni polemiğe, bu savaşta yukarıda saydığımız kesimler bir mermi edasında harcanı veriyor…

Bu kavga parti içinde daha şimdiden üç-dört farklı grubun oluşmasına neden oldu… Topluma AK Parti icraatlarını anlatsınlar diye kurulan bu yapı, bugün geldiği nokta herkesi korkutmaya başladı…

Haysiyet cellatlığı, itibar suikastlığı ile beslenen bu “canavar” ortadan kaldırılmadan, AK Parti içinde yara almayan bir tek kişi bile kalmayacak gibi gözüküyor…

***

Siz kimsiniz?

Ne istiyorsunuz?

Bu parti sayesinde, semirdiniz, bulunduğunuz bu noktaya geldiniz;

“Haddinizi bilin..!!” diyecek içlerinde maalesef bir büyük kalem de yok…

***

Parti içinde bu arsızların, Recep Tayyip Erdoğan bağlılığı(!) üzerinden birbirlerini aşağılamaları, müptezelliklerine kılıf aramaları, her türlü iğrenç yalanı, dolanı utanmadan, sıkılmadan kendilerine tahsis edilen köşelerinden akıtmalarının önüne geçilemiyor…

Bürokrasi üzerine kurdukları baskı, bakanlar kurulu üyelerinde yok desek abartmış olmayız…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın;

Partisini, çalışma arkadaşlarını, devleti ve halkı rencide eden bu neidüğü belirsiz isimlere artık bir “had” bildirmesi gerektiği, Ak Parti camiasının en çok konuştuğu konu nerdeyse…

***

İl Başkanından,

Milletvekillinden,

Bakanından,

Başbakanından,

Cumhurbaşkanı Baş Danışmanlarına,

Kadar hayâsızca operasyon(!) çeken, “had” bildirmeye kalkan bu müptezeller çetesine en üst perdeden bir;

“Hoştt” sesi bekleniyor…