Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Menfaatçilik ve Çıkarcılık

Menfaatçilik ve Çıkarcılık

İnsan ilişkileri hiç şüphesiz eski güzelliğinde değil. Her şeyin içinin boşaltıldığı bir devirde yaşadığımızdan insan davranışları da bundan nasiplenerek pespâye değerlerin hâkim olduğu bir rotaya doğru gitmekte. Kendi kültürel ve mânevi değerlerimize göre güzel davranışlar bugün çirkin görülmekte. Kendi ölçütlerimize göre beğenilen ve övülen ölçüler bugün beğenilmeyen ve yerilen ölçüler olarak değerlendirilmekte. Bu gidiş nereye?
Gün boyu ilişki içinde olduğumuz her bireyin genel çerçevede maddî ve materyalist bir düşünceyle hareket ettiklerini rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Şimdilerde insan ilişkilerinde çıkarcılık ve kendini düşünme en geçerli davranış biçimi oldu hatta dünyada yaşama biçiminin neredeyse temel felsefesi oldu. Bu fikri sistem toplumda en küçüğünden en büyüğüne kadar yerleşti. Öyle ki devletler bazında bile bugün bu felsefe güdülüyor. Devlet erkânı tarafından; ‘Eğer ülkemizin yararına olacaksa neden İsrail ile ticari ve sınai ilişkilerimiz olmasın?’ diyerek ayni felsefeyi dillendirebiliyorlar. Yani her işte ve her şeyde ‘menfaatçilik ve çıkarcılık’ açıkça övülüyor, destekleniyor. Bu fikir toplumun bozulan değer ölçülerine olumsuz katkı sağlamakta. Oysa kendinden çok başka kardeşlerini düşünmek felsefesi toplumu olumlu yönde yapılandırır.
Ancak kişiler elbette ki kendilerini düşünecektir. Başkalarına yük olmayacak şekilde kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılayacaktır. Kendi ailesini kendi imkânlarıyla en iyi şekilde geçindirme gayretinde olacak. Kendisi oturup etrafından aş, iş ve çalışma beklemeyecektir. Böylesi bir asalaklık tasvip edilemez. Fakat bizim söylemek istediğimiz toplumun tüm katmanlarına yayılan çıkarcılığın yerleşmemesini vurgulamaktır. Üzüldüğümüz husus insanların birbirleriyle tanışırken hâkim olduğu menfaatçilik ve ilişkilerin devamında da yine ayni değerlerin sürekliliğini koruması… Bu yanlış düşünce iş ilişkilerinde, komşuluk ilişkilerinde, akrabalık ilişkilerinde etkinken maalesef aile ilişkilerine de yansıdı. Hadi iş ilişkilerinde menfaatçilik ve çıkarcılık neyse bir nebze olabilir derken komşu, akraba ve aile ilişkilerinde böylesi bir ölçütün yerleşmesi insan ilişkilerini zedeler. Meselâ, bir komşumuzun ekonomik durumu iyi onunla olan ilişkilerimizde yarın ondan faydalanabilirim düşüncesiyle görüşülmesi… Veya yeni tanıştığımız bir kişi var onunda toplumda kariyeri yüksek sırf o kişinin toplumdaki konumu sebebiyle onunla arkadaş olunması... Yahut çevrenizde gözde bir mesleğe sahip bir kişiyle dostluğunuzda ‘bana fayda sağlayabilir aman bu kişiyi elimde tutayım’ düşüncesiyle dostluk kurulması… Ne kadar doğu sizce?
Konu komşu, eş dost bu felsefeyle edinilirse o toplumda çıkarcılık hâkim olmaz mı? Ulvi ve yüce değerler rafa kaldırılmaz mı?
Zaman zaman insanlar arasında, ‘Yâ sen enâyi misin? Niye kendi çıkarını düşünmüyorsun? Allah aşkın akıllı ol! Bu devirde senin o felsefen geçmiyor artık, öldü onlar, ne zaman uyanacaksın?’ gibisinden laflar duymuşsunuzdur. Günümüzde maalesef doğru hareket eden insanları azaldığı için en yakınları dahi neredeyse bu insanları suçlayıcı pozisyonlara girebilmekteler. Bu sefer o doğru kişi de bir doğru hareket ediyor, iki doğru hareket ediyor hep karşılığında ayni şeyler söylenince bakıyorsun o da bir süre sonra istemeye istemeye diğerlerinin safına dâhil oluyor.
Bu konuda insanlar kendi çıkarları ve menfaatleri uğruna birbirlerini kullanıyorlar. Hatta ne yazık ki aile içi ilişkilerine kadar indi bu durum. Meselâ beyler hanımlarını kullanabiliyorlar. Adam çalışmıyor, gün boyu kahve köşelerine aylak aylak oturuyor kadın temizliğe gidiyor, parasını getirip eşine veriyor. Veya adam hastayım diye sokaklarda oturup geleni geçeni seyrediyor kadın beş altı çocuğu var onlarla ilgilenmesi gerekirken düğünlere gidip yemek yapıp bulaşık yıkıyor eve para getiriyor. Bu konuda verilecek çok örnek var, geçiyorum. Kardeşler arasında da sevgi, fedakarlık yerine çıkarcılık hâkim. Büyükler ayak işlerinde küçükleri kullanırken küçüklerde kendi erişemedikleri şeylerde büyüklerini kullanıyorlar. Hatta istekleri yerine gelmezse tehditler yapabiliyorlar. Çocuklar duygu sömürüsü yaparak anne babalarını kullanabildikleri gibi dede ve ninelerini de kullanabilmekteler.
Bozulan insan ilişkilerinde çıkarcılık ve menfaatperestlik, insanların birbirlerini kendi emellerine göre kullanması toplum kalitesini düşürmüştür. Bu önemli hususun idrâkinde olanlar farkında olmayanları uyandıralım. Güzelliklerimizin çirkin hâle dönüşmemesine izin vermeyelim. Kendi olumlu değerlerimizi bıkmadan cesurca kim ne dersin uygulayarak etrafımıza güzel misaller teşkil edelim inşallah. Hayırla kalın efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi