Türkiye'nin hemen hemen her evine konuk olan, ünlü sanatçılar ile uluslar arası organizasyonlarda ay yıldızlı bayrağı göndere çektiren ve istiklal marşını okutan sporcular “Zeytindalı Harekatı”na destek vermek için Hatay'a gittiler...

Bireysel olarak gidenler olduğu gibi, Spor Federasyonlarından da gidenler oldu...

Örneğin Boks Federasyonu gibi...

Başkan Eyüp Gözgeç beni de davet etmişti, ama nasip olmadı...

Mehmetçiklere moral verme açısından atılmış ve bundan sonra da atılacak olan son derece önemli bir adım...

Sporcular ve sanatçılar da bu konuda duyarlılık göstermişler...

Sınır Karakolu'nda askerlerle, yani evlatlarımızla, yani Mehmetçiklerimizle sarmaş-dolaş oldular, onlara moral verdiler...

Gazeteler ve televizyonlarda manşetlere taşındı bu ziyaret...

İyi de oldu...

Şarkılar okundu, türküler söylendi...

Özellikle Esat Kabaklı'nın, “Bil oğlum” isimli, duygularımıza ve yüreğimize seslenen türküsü ile tüylerimiz diken diken oldu...

Dünya'da bunun örnekleri var...

Özellikle Amerikalılar, ünlü sporcularını ve sanatçılarını cephelere gönderir ve askerlerinin morallerini yüksek tutarlar...

Kim düşünmüşse helal olsun...

Ancak...

Keşke Mustafa Yıldızdoğan'da orada olsaydı...

“Ölürüm Türkiyem”i söylemesini isterdim...

Ya da Ahmet Şafak veya Osman Öztunç...

Yukarıda da dedim ya, keşke onlar da olsalardı...

İyi olmaz mıydı?

xxx

Türkiye'nin tanıdığı ünlü sanaçılar ile şampiyon sporcuların yanısıra, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan'da vardı...

Bakan Osman Aşkın Bak'ın enerjisine ve sinerjisine diyecek yok...

Kabinedeki diğer Bakanlara örnek olması açısından da, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın hemen hemen bütün sosyal projelerde ön saflarda yer almasını acayip şekilde önemsiyorum...

Spora ve gençliğe verdiği hizmetler için ne söyleyebilirim ki...

Akif Çağatay Kılıç'tan devraldığı bayrağı, yükseğe, daha yükseğe taşıma noktasında gayretli...

Kendisinin şöyle de bir avantajı var; sporun içinden geliyor, sporun, sporcunun ruhunu iyi biliyor...

Kimse kendisine kül yutturamaz...

Yutmaz...

Bu çok önemli...

Bugüne kadar “sporu sporun içinden gelenler yönetmeli” diye bas bas bağırıyorduk ya, şimdi sustuk, susturdu...

Sporcunun da, sporu yönetenlerin de kafasında soru işareti bırakmıyor...

Yani...

Yanisi şu; internetteki videosu ile fenomen olan Elazizli kardeşimiz İsa Sezeroğlu'nun söylediği gibi, Bakan Osman Aşkın Bak'ı anlatmaya gerek yok...

“Görüyorsunuz”un yanına “mükemmel”i de ekledik mi, dahalara gerek yok...

“Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan” derseniz, ömrü sporun içinde geçmiş birisi...

İyi işler yaptı ve yapmaya da devam ediyor...

Allah yollarını açık etsin.

xxx

Biz yine konumuza dönelim...

Benim şöyle bir önerim var...

Süper Lig'deki bütün takımların kaptanları da “Mehmetçikle el ele” projesinde yer alsınlar...

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in önderliğinde, bütün takım kaptanları, hatta başkanları, binerler bir uçağa giderler Hatay'a...

Zor değil...

72'lik Ajda Pekkan gidiyorsa, onlar da pekala gidebilir!

Mehmetçiklerle sohbet eder, çay içer, iki lafın belini kırar, biraz makara yapar, döner gelirler...

Mehmetçiğe, “sizin sayenizinde evimizde rahat uyuyabiliyoruz, sizin sayenizde maçlar devam ediyor, sizin sayenizde huzurluyuz” gibi moral olacak sözler söyleseler fena mı olur?

Hatta Beşiktaş'ın malzemecisi Süreyya'da gitsin...

Ciddiyim valla...

Çünkü, bu ülkede Kemal Sunal nasıl seviliyorsa, Süreyya'da en az onun kadar seviliyor...

İki gün önce “Güzel Adam Süreyya” isimli filmiyle ödül alan Süreyya...

Mesela anlatsın kız isteme hikayesini...

Mesala bir taraftarın “sen sus lan bıyıklı” hikayesini...

Çok güzel bir hikayedir, “sen sus lan bıyıklı” hikayesi...

Okuyun istersiniz...

Beşiktaş, Bursaspor ile oynuyor. Maç kötü gidiyor, yedek kulübesinin hemen arkasında bulunan bir taraftar, futbolculara ağzına geleni söylüyor, yani küfür ediyor. Malzemeci Süreyya dayanamıyor, küfür eden taraftarı, “bilader ayıp oluyor, küfür etme” diye uyarıyor. Futbolculara küfür eden taraftar daha da kızıyor, “sen sus lan bıyıklı” diyor ve devam ediyor, “15 senedir burada maç izliyorum, daha bir kere oyuna girdiğini görmedim, hep yedeksin” diyerek malzemeci Süreyya'yı futbolcu zannediyor ve fırçayı kayıyor...

Şimdi Süreyya bu hikayeyi anlatsa askerlerin yüzü gülmez mi?

Mutlu olmazlar mı?

Galatasaraylısı da, Fenerbahçelisi de, Trabzonsporlusu da Süreyya'yı sever sayar...

Çünkü, o herkesin Süreyyası...

Yanlış mı düşünüyorum?

xxx

Uzatmayacağım...

Özellikle bazı sanatçıların eleştirilmesine rağmen, medyatik olan, halkın öyle ya da böyle sevgisini kazanan herkesin “Mehmetçikle el ele” projesinin bir tarafında olmalarını isterim...

Sağcısı solcusu, topçusu popçusu, alevisi sunnisi, kürdü lazı, bu ülkede doğan, bu ülkede doyan her ünlünün yolu mutlaka Mehmetçiklerin yanına düşmeli...

Bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışanlarla, mal bulmuş mağribi gibi, Cumhurbaşkanına, Genel Kurmay Başkanına, Sanatçılara ve Sporculara saldıranlara rağmen, “Mehmetçikle el ele” projesi devam etmeli...

Nokta.