Bu ülkede yaşayan hemen herkes kendini namuslu kabul eder de başkaları söz konusu olunca farklı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

Bunu Cumhurbaşkanının ve Hazine Bakanının açıklamaları doğrultusunda bu memleketin ve memleket insanlarının iyiliğini düşünmeyen dış güçlerin yaptığı dolar saldırısından sonra bir kez daha yaşadık.

Doların bir haftalık denebilecek bir sürede yaklaşık yüzde elliye yakın bir değer artışı karşısında azizi milletimizin namuslu evlatları bize kendilerini bir kez daha hatırlatmış oldular.

Doların yükselmesini fırsat bilip elindeki mallara fırsat bu fırsattır deyip zam üstüne zam yapanları bu milletin namuslu evlatlarından saymayanların feryatları az da olsa duyulmaya başlandı.

Esasında devletin vatandaşını korumak yönünden esas görevi bu namuslu insanları bulup önce teşhir edip sonra da cezalandırması olduğunu düşünürüz.

Esasında doların yükselmesi ile vatandaşın çarşıda pazarda alacağı sebze ve meyveden yapacağı okul alışverişine kadar dolarla ilgisi olmayan pek çok kalem malzemeye insafsızca zam yapanların devletten bu konuda bir çekincelerinin olmadığını ilk defa görüyor değiliz.

Geçmiş yıllarda bu konuda haksız kazanç elde edenler hep kazandıklarıyla kaldılar.

Deposunda satamayıp bekletmek zorunda kaldığı mallara bile fırsattan istifade zam yapılmış olması esasında işin ahlaki boyutu ile ekonomik boyutundan daha başka sebepleri olduğuna inanıyorum.

Çünkü bir vatandaş esnaf ve sanayici ile tüccarların doların yükselmesini bahane ederek yaptıkları insafsız zamlara ekonomik olarak karşı çıktığını anlamak mümkündür.

Hatta bu karşı çıkışa iş ve ticaret ahlakı yönünden karşı çıktığına inanmakta mümkündür.

Ama bütün karşı çıktıkları bu kadar olmasa gerektir.

Mesela ekonomik olarak düşünüldüğünde zaten maliyetinin çok üstünde bir fiyatla satılan akaryakıta neden bu kadar yüksek miktarda zam yapıldığını da sorgulaması gerekmektedir.

Ahlaki olarak düşünüldüğünde ise;

Elektriğe ve doğalgaza yapılan zamların oranlarını da sorgulaması gerek.

Daha doğrusu ahlaki olmayanı sebzeye, meyveye, okul giyim ve kırtasiye malzemelerine yapılan zamlara karşı çıkıldığı gibi hükümet tarafından neden sorgulanmadığıdır.

İster kabul edin ister etmeyin siyasi tarafgirlik en başta olmak üzere dolar sebep gösterilerek yapılan fahiş zamlar konusunda hemen herkesin yüzüne taktığı bir maske var.

Yaşadığımız hayat bir maskeli balo olmamasına rağmen herkesin olduğundan farklı göstermek istediği bir hayat ve bu sahte hayatın yalancı gülüşleri, abartılı acıları ve timsah gözyaşları var.

Rakiplerinin zaafından doların gölgesine sığınarak istifade etmek isteyenlere bakın.

Ya da kendisi batmak üzere iken rakibi batırıyor diye basın açıklaması yapanlara bakın.

Veya Milletimizin yerli üretime yöneldiğini gördüğü anda ürettiği malları yabancı üretim mallardan daha fazla fiyatla satış yapmaya kalkışanlara bakın.

Sonra dönün ve bu milletin tamamı namuslu tüccar ve esnaf ise bu millet neden bu halde veya namussuzlar nerede diyerek bir cevap bulmaya çalışın.

Cevabı hala bulamadıysanız bilgisayar ve cep telefonlarından girebileceğiniz adına sosyal medya denen platformlara bakın.

İnternet ortamında mükemmel bir insan, dürüst bir esnaf, âlemin en delikanlı adamı, en namuslu çalışa ve en merhametli işadamı maskesini takınanlar gerçek hayatlarında gerçekten böyle midirler?

Evet, böyledir diyenler sizin hayatınızda diğerlerinden fazla yer tutuyorsa hiç durmadan şükredin.

Yok, eğer ister siyasi ister ticari gayelerle olsun suratına her gün farklı bir maske takmayı alışkanlık haline getirenler hayatınızda daha fazla yer tutuyorsa hiç durmadan Tevbe edin.

Çünkü bu kişiler aracılığıyla uğradığımız zarar sadece sizinle ve bizimle sınırlı değil.

Bu sebeple de maskeli balonuza son vererek sizin ve bizim sınırlı zararımızdan daha fazla olan milletimize verdiğiniz zararı nasıl ödeyeceğinizi bir kez daha düşünün.