Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Lağım Kokusu ve MEDAŞ’ın Işıklandırması!

Lağım Kokusu ve MEDAŞ’ın Işıklandırması!

Telefondaki ses heyecanlı idi. Heyecanının nefes tısları bile duyuluyordu.
***
“Siz hep tarihi oluşumları mı yazarsınız şehirdeki olumsuzluklar ilgilendirmez mi sizi?” diyordu okuyucu.
“Neden ilgilendirmesin yeri geldiğinde yazmaya çalışırım ama öncelik tarihi yazılarda” dedim
***
“Hah işte… Gördünüz mü az ilgisizliğinizi. Hâlbuki öncelik etrafınızdaki halka karşı olumsuzlukları ele almanız gerekmez mi bir yerel yazar için.” Derken sözünü kestim.
“Lafı uzatmayınız lütfen. Baklayı çıkarıverin de öğrenelim olumsuzluk nelermiş.
***
“Tabii. Okumuşsunuzdur. Büyükşehir Belediyesi haber yayıyordu.
“Su ve kanalizasyon şebekesinde örnek şehir” diye
“Eksiklik mi var sizce başarı oluşumunda?” diyerek sözünü kestim.
“Yok” diyerek devam etti. “Sadece tesisi yapmak değil hizmetini de iyi yapması sağlanmalı.”
***
“Kavrayamadım. Ne demek kanalizasyon yapılır ve işlemi çalışır üstelik yine başarılı bir arıtma merkezi var sanıyorum. Eksiklik nereden geliyor?” Deyince…
“Hem o havalide oturuyorsunuz hem de bilemiyorsunuz öyle mi?”
***
Bu taşlamaya kafam kızmıştı. “Kardeşim şunu açıkla da yuvarlama laflara gitme” deyince
“Siz hiç oturduğunuz evde ve sokakta zaman zaman lağım kokusundan bizar olmuyor musunuz?” Deyiverdi.
***
Anlaşılmıştı. Bizim Feritpaşa Caddesi'ndeki evlerin mutfak, lavabo, banyo sifonlarından zaman zaman bizar edici lağım koku gelmekte idi.
Kanalizasyonda ki lağım akışı yok diyecek durumda idi.
Bundan dolayı kanalizasyondan hatırı sayılır lağım koku gelip bizar ediyordu.
KOSKİ'ye duyurmuştuk ama bir şey yapamıyorlardı bir ara hava bacası koymuşlardı onu da kaldırım yenileyenler kaldırıverdi!
***
“Tamam, kardeşim haklısınız bizde bizar durumdayız.
Bendeniz yazmak yerine KOSKİ ilgililerine duyurdum ve giderilmesine çalışılmasını bildirdim.
İlgililerden Sayın Mehmet Köseoğlu derhal ilgilendi ve verdiği bilgi olarak…
“Kanalizasyonu temizlemeye başlayacağız sonra da duruma göre gereğini yapacağız verdiğimiz rahatsızlıktan özür dileriz” dedi.
***
Bizim vazifemiz sadece hemen vur abalıya değil meseleyi önce ilgililere duyurup ilgilenmezlerse taşlamayı yapmaktır.
Anlayacağınız sadece mal bulup mağrip gibi taşlama değil işin oluşumunu temin etmek daha yerinde olur düşüncesindeyim.
***
MEDAŞ’ ın ışıklandırması
Bakın siz biliyor musunuz bilmem. Başka bir olumsuzluk daha var netice alamadığım için bugün yazmaya başladığım yazımda değinecektim.
***
Biliyorsunuzdur. Tren Garı ile Anıt arası caddemizdeki olumsuz durumu.
***
Bu cadde belirli kalabalık bir yayanın geçtiği bir kısım olmakla kalmıyor.
Hızlı Tren yolcuları da yaya olarak sökün ediyor. Ve Konya’yı dünyada bir ilk olan karanlık şehir olarak görmüş oluyorlar!
***
“Caddenin Tren Garı ile Stadyum arası sokak lambaları sağlı sollu üç aydır halen yanmıyor.
Pek çok defa telefonla haber verildi ama ne cevap veriyorlar nede ışıkları yakıyorlar.
Galiba onlarca burası şehir dışı görülüyor!”
***
“Ne dersin kardeşim?” deyince kahkahayı basıverdi.
“Bende söyleyecektim size. Çünkü bende şikâyet etmiştim aylar oldu netice yok.
İşte MEDAŞ bu. Ne diyelim?” Derken yumuşak sesle ilave etti.
“Özür beyan ederim Ahmet abi. Hakikaten siz daha iyisini yapıyorsunuz tebrik ederim” diyerek kapattı telefonu.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Güldağ Arşivi