Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Seyahati
Kıbrıs; Sicilya ve Sardunya Adaları'ndan sonra Akdeniz’in 3. büyük adasıdır. Türkiye’ye uzaklığı: Anamur Burnu'ndan 65 km'dir. Yüzölçümü 9.250 km2 sahillerinin uzunluğu ise 782 km'dir. Karpat Dağları, Beşparmak Dağları yükseklik 1000 m civarındadır.
Kıbrıs Adası'nın ilk sahibi Mısırlılar'dır. Daha sonra Hititliler, Asurlular, Venedikliler, Medler, Roma ve Bizanslılar arasında el değiştirmiştir.
Hz. Osman (644–656) döneminde Şam Valisi olan Hz. Muaviye adayı fethetmiştir. İçlerinde, Hala Sultan olarak bilinen Hz. Enes’in teyzesi Ümmi Haram da vardı. Bu esnada şehide olarak adada kaldı. Şimdi Hala Sultan'ın kabri Rum tarafındadır. Kıbrıs daha sonra el değiştirdi. 2. Selim (Sarı Selim) zamanında 1566–1574 Şeyhül İslâm Ebû Suud Efendi'nin verdiği fetva üzerine Vezir Lala Mustafa Paşa Kıbrıs Serdarı tayin edildi. Kaptan-ı Derya Piyale Paşa komutasındaki ordu Kıbrıs'a çıkartma yaptı. Magosa alındı 1573 yılında ise adanın tamamı Osmanlı’nın eline geçti. 3 Mart 1878 yılında çok ağır şartlarla, Yeşilköy Antlaşması ile ada tehlikeye girdi. 4 Mart 1878 yılında gizli bir antlaşma ile büyük bir kısmı İngilizler'in idaresine geçti. 1923 Lozan Antlaşması ile Ada tamamen İngiltere idaresine geçti. Garantör devlet olarak, İngiltere-Yunanistan ve Türkiye idaresine verildi. 16 Ağustos 1960 Antlaşması ile Yunanistan ve Türkiye garantörlüğünde müşterek Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Başkan Rumlar'dan yardımcı Türkler'den sonra enosis hayali ile Kıbrıs’ı tamamen Yunanistan'a bağlamak istediler. Kıbrıs’ta Türklere karşı soykırım uygulaması başladı. Çocuk, yaşlı demeden yakıp yıkıyorlardı. Nerdeyse Kıbrıs elden çıkıyordu.1967 yılında jetlerimiz kalktı ama ABD ültimatomuyla geri çekildi. Cengiz Topel pilotumuz şehit oldu.
Nihayet 20 Temmuz 1974 yılında CHP ve MSP Koalisyon Hükümeti sağlam bir irade ile Kıbrısa müdahale etti. ABD'ye rağmen Adanın büyük bir kısmı alındı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) adı altında ayrı bir devlet kuruldu. 15 Kasım 1983 yılında ne hazindir ki KKTC devletini resmen Türkiye'den başkası tanımadı. Bu hususta Türkiye üzerine düşeni tam yapmıyor. Kıbrıs halkının dînî yaşantısı çok bozuk. İstiklâline kavuşan Türkî devletlerdeki heyecan bunlarda yok. Fakat Kıbrıs bağımsızdır, bağımsız kalacaktır. 307 yıl Osmanlı idaresinde kalan Kıbrıs’ın tamamı inşallah bir gün gelir, yine Türklerin egemenliğinde olur.
ESKAD (Evrensel Sevgi, Kardeşlik ve Dayanışma Derneği) biz İrşad Vakfı olarak 13 kişilik bir heyetle Kuzey Kıbrıs’a gittik. (hatiplerimiz de bizimle birlikte idi) ESKAD çok canlı bir teşkilât her bölgede yurtları ve öğrenci evleri var. Cumartesi Pazar günleri Türkiye’den konuşmacılar getiriyorlar. Kıbrıs gibi bir yerde bütün öğrencilere kucak açıyorlar. Çok hürmetkâr saygılı terbiyeli ve îmanlı gençler.
Beraberimizde gelen Eğitimci-Tarihçi Abdullah Topaç beyin; kendi üslûbu ile harita üzerinde Çanakkale Destanı'nı çok güzel anlattı. (Çanakkale Zaferi Programı; 22.03.2013 tarihinde icra edilmiştir)
Üniversitenin konferans salonunda çok heyecanlı bir gençliğe hitap etti. Kız erkek bütün öğrenciler ESKAD’ın evlerinde kalıyorlar. Kıbrıs halkından yardım alamıyorlar. Babalarının gönderdiği harçlıklardan derneğe aidat veriyorlar. Böylece yurt binalarının öğrenci evleri kiralarını ve bütün masraflarını kendileri karşılıyorlar. Bu dernek bizim çok hoşumuza gitti. Çalışıp gayret edenlerden Allah (c.c) razı olsun. Bu gençler yüzlerce gencin İslâmla tanışmasına vesile olmuşlar. Olmaya da devam ediyorlar. Yaz tatilinde Kıbrıs camilerinde çocukların Kur’an okuması yasaktır. Kendilerine müracaat eden binlerce öğrenciyi Türkiye’deki kurslara gönderiyorlarmış. Eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ölümünden sonra Adada İmam Hatip Lisesi açılmış. Denktaş yıllarca İmam hatip okullarının açılmasını engellemiş Kur’an kurslarına müsaade etmemiş. Ümmeti oyalamış. İnşallah bu yıl Kıbrıs camilerinde de yaz kurslarının açılacağını ümit ediyorlar. Böylece îmanlı ve şuurlu yetişen bir gençlik ebeveyni ile çevrelerini de şuurlandırır. Topyekûn bir Kur’an seferberliği de başlamış olur. Kıbrıs harekâtında Beşparmak Dağları'nın tepesine çıktık. Orada kalan tankın Allah'ın (c.c) bir lütfü olduğunu gördük. 2 günlük seyahatimiz dopdolu geçti. Girne, Lefkoşa, Güzelyurt ve Magosa bölgelerini gezdik. Ziyaretlerimizin faydalı olduğu kanaatindeyiz.
Selâm ve dualarımla,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.