Eski boksörlerden Yakup Karataş’ı kaybettik.

Biz ne kadar üzüldük desek de, ateş düştüğü yeri yaktı.. Elbette ki, başta arkadaşımız, dostumuz Recep Çınar olmak üzere Karataş, Buğdaycı ve Çınar aileleri, yakınları, dostları ve sevenleri yasa büründü.. Mekanı cennet olsun. Başsağlığı dileklerimizin bir kez daha kabulüyle acılarını paylaşırız.

xxx

Konyaspor’un sezon öncesi yapılan transferlerinin ne kadar yanlış, eksik olduğu, ligin ilk iki haftasında alınan sonuçlarla apaçık ortaya çıktı.. Daha iki hafta sonunda 2 futbolcuyla yollar ayrıldı..

Bu da Konyaspor’un kulüp olamadığı, dahası kurumsallaşmanın bir türlü gerçekleştirilemediğinin apaçık göstergesidir..

Takımı izlemeden, oturduğumuz yerde eksikleri bir bir sıraladık.. Ama, ne yazık ki, ne yöneticiler ve nede teknik adamlar bunları umursamadılar.

Ama, ilk iki hafta da alınan kötü sonuçlarla karşı karşıya kalınca gerçekleri gördüler ama, giden puanlar Torku Konyaspor’a pahalıya mal odu.

Yapılan son transferlere rağmen hala eksiklik yok mu? Tabi ki var.. Ligde şampiyonluğa oynayacak takım bir forvet oyuncusu, yeni alınan Sinan’a emanet.. Bu futbolcunun uyum sağlayıp sağlayamayacağı veya ne zaman takıma adapte olabileceği de belirsiz. Çünkü, takımla birlikte hazırlık kamplarına katılmadı. Ayrıca, Sinan sakatlandığı veya ceza aldığı zaman takım santraforsuz kalacak veya geçtiğimiz hafta Trabzon maçında olduğu gibi o mevkinin adamı olmayan oyuncularla mücadele edecek. Evet, alacağı ücret konusu belki dengeleri bozabilirdi. Ama, Robak gibi bir oyuncu neden gönderildi anlayamadım.

Daha bir iki hafta önceki yazımızda büyük düşünmek ve iyi planlamadan bahsettik.

Kulüp olmak ve kurumsallaşmak büyük düşünmekten geçer..

Artık, başarılı olmak isteyen takımlar iyi bir alt yapı ve tesisleşme kadar kulüp olmak ve kurumsallaşmak zorundadır.

Ne yazık ki, Türk takımlarının yüzde 80’inde olduğu gibi Konyaspor’da da bu olguları görmek olası değildir.

Büyük düşünememenin getirdiği sıkıntı, eksiklik yazık ki, Torku Konyaspor’u bir önceki yönetim döneminde olduğu gibi bu sezonda bazı zorluklarla karşı karşıya getirdi..

Evet, yine tekrarlıyorum, Ahmet Şan başkanlığındaki yönetim kurulu, önceki dönemden kalma borçlar ve sıcak para girişinin zamanında sağlanamaması nedeniyle büyük sıkıntı içerisinde. Üstüne üstlük, birde Anadolu Selçukluspor var yönetimin sırtında.

Ama, bu akılcı transferleri engelleyecek, kulübü zor durumda bırakacak bir bahane değildir..

Kalkacaksın, sakat olanları es geçiyorum, yaşları otuzlara dayanmış futbolcuları transfer edeceksin, geçen yılki iskeleti bozacaksın ki, teknik kadronun düşüncesi de bu yönde. Onlarında işine böylesi geliyor sonra alınan kötü sonuçlarla dövüneceksin, elin ayağına dolaşacak...

Yazık, çok yazık..

Kurumsallaşmak derken, bu sadece kulüpler açısından değil.. Bu olgu büyük şirketlerde de geçerlidir.. Konyaspor Başkanı sayın Ahmet Şan ve yönetimde yer alan bir çok yönetici bunu bilirler..

Kurumsallaşmış bir iş yerinde işler, tıkır tıkır yolunda gider. Bu da spor kulüpleri için önemli bir örnektir.

Kulüplerde kurumsallaşma adına yapılacak işlerin başında da teknik menajerlerin görevlendirilmesi gelmektedir.

Ama, yazık ki, ne yönetimler ne de teknik adamlar bunu istemezler.

Yöneticiler, transfer yapmanın ellerinden alınacağından, futbol şubesi payesinin kendilerinden gideceğinden korkarlar. Teknik adamlar ise, işlerine karışılacağından, kendilerinden hesap sorulacağından..

Hani menajerlik deyince, sakın şu an görev başında bulunan Seyit İçgül’den bahsetmiyorum.. o, hem yönetimin, hem de teknik adamların maaşlı memuru. Dahası, onun görevi ayrı.. Adı üstünde idari menajer.

Artık, yanlışın neresinden dönülürse kardır diyerek, Konyaspor yönetim kurulu tüm sıkıntılara ve zorluklara rağmen kurumsallaşma işine de el atmalıdır..

Bunun sağlanması Konyaspor’un geleceğini kurtaracaktır.. Sadece menajerlik konusunda değil, kulüp genel kurul üyeliği konusu da sil baştan ele alınmalıdır. Kulüp kalıcı gelir kaynaklarına kavuşturulmalıdır. Tesisleşme sağlanmalıdır.

Tüm bunların gerçekleştirilmesi için de, kulüplerde Beden Eğitimi mezunu en az bir- iki yöneticinin yer almasının, tüm planlamayı onların yapmasının kaçınılmaz olduğu gerçeğini bir kez daha karşımıza çıkarmaktadır.. Yönetimlerde, sadece paralı değil, bir-iki tanede görev adamı da bulunmalıdır..