Kerem İşkan

Kerem İşkan

Kurumsal severiz..!

Kurumsal severiz..!

 

Kurumsallığa en çok saygı duyan ve hayranlık besleyen millet biziz...

***

Önem veren değil..!

***

Saygı duyan ve hayranlık besleyen...

***

Kendi usullünce çocuk yetiştiren bir anne bile bir AVM’de daha derli toplu bir aile gördüğünde hayranlık besler, saygı duyar, imrenir...

***

El altından da çocuklarını, hayranlığın verdiği tuhaf bir öfkeyle çimdikler…

***

O kadar...

***

Hayatına tatbik etmek, onu taklit etmek, nasıl başara bildiklerini öğrenmek aklının ucundan bile geçmez...

***

Ne çocuklar var… Allah’ım, benimkiler niye böyle?” diye yürür gider...

***

Allah'a durmadan soru soran belki de tek milletiz…

***

Her türlü kişisel beceriksizliğimizi kadere bağlarız...

***

İyiki kader var…

***

Bu kadar MAL olduğumuza, çıplak inanmak zor olurdu aksi takdirde

***

Kurumsallığın her türlüsüne hayranızdır…

***

Adamlar yapıyor Abi..!” cümlesindeki ‘ADAMLAR’a top yekun hayran olan ama onlar gibi olmak için engelimizin ne olduğunu merak etmeyen insanlarızdır...

***

En iyi DİN bizde…” havasını atıp, dinini nefsi için en çok geven, esneten, yoran, büken ve “60 yaşından sonra mutlaka yapılması gerekenler” arasına alanda biziz…

***

Biz de dinin en saf hali 60 yaşından sonra, İmam bayıltacak düzeyde yaşanır… 25-55’li yıllar arası “HARP HİLEDİR” cümlesi etrafında geçer

***

Hacca giden esnafa dönüşte terazi bile tutturmayan’ bir bakış açımız vardır…

***

Batının bireysel ve toplumsal kurallara riayetteki titiz davranış şekline hayranlık besleriz…

***

Müslüman’a yani birbirimize duymadığımız kadar da saygı duyarız…

***

Daha kurumsal gelir bize…

***

Tüm dağınık ve savrukluğumuzu; “Kervan yolda dizilir” ile devenin sırtındaki çulla kapatıveririz…

***

Allah’ım bir de bizimkilere bak?” diye hem sorar, hem de Allah'ın huzurunda kendimizi kurnazca gölgeye (!) çekiveririz …

***

Kurumsallığa hayranızdır

***

En kurumsal ÇARDAK’ta keseriz kurbanı… “Adam sistemi kurmuş Abi…” diye diye…

***

İkinci yılımızda kurumsallığı ile övündüğümüz o çardağı, ‘kıdemli müşteri’ yetkisiyle(!) yedi ortağımızla birlikte altını üstüne getirir, yeni kurumsal çardaklar aramaya devam ederiz…

***

Çalandan bile kurumsallık bekleriz…Yalandan çalanı sevmeyiz...“Hırkızdır” onlar…

***

Vitrini düzeltiyor ama arkadan çalıyorsa ise...

***

Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz” ile geleceğimizi hatta 60 yaş sonrası lazım olacak(!) dinimizi bile çalan hırsızlara, Gonya tabiri ile “Amma guzum çok da çalıştılar” diye, “GALENDERLER” cübbesi giyidiriveririz…

***

Muhitimizde kaderin dibine vurur, yabancı mahallede “Biz de sizin gibi düşünüyoruz” deriz…

***

Yallandan yulandan değil, pejmürdeliğin içinde KURUMSAL severiz biz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi