Kurban Pazarı güldürecek!
Selçuklu Kurban Pazarı’nı gezdik dün...
***
Yeni kuruluyor... Modern bir de kesimhane hazırlıyorlar...
***
Pazara mal getiren ilk üreticilerle oturduk...
***
Onları dinledik...
***
“Bu yıl bekleyen kazanacak” dediler...
***
Bayram sabahı hatta bayram günü öğleden sonraya kadar kurban alım işini geciktiren karlı çıkacak...
***
Nedeni basit...
***
Üretici için, Kurban Bayramı aslında, köprüden önceki son çıkış gibi...
***
Kurban da sattı sattı, satamadı yem ve saman maliyetlerinin altından kalkamadığı gibi malını yok pahasına kasaba teslim etmek zorunda...
***
Saman ve yem fiyatlarıyla başa çıkamayan üretici pazarı en iyi şekilde değerlendirmek zorunda...
***
O yüzden bu yıl belki de ilk kez mal çok olacak...
***
Bu yıl yine pazarların girişinde fıkhen kurbanlık vasfı taşımayan mallar Belediyeler tarafından pazara alınmamaya çalışılacak...
***
Küçükbaş tercihi olan vatandaşlar bu yıl belki de ilk kez en düşük 300 TL'ye kadar kurbanlık hayvan bulabilecekler...
***
Yıl sonuna kadar görünen o ki ucuz et yemeye devam edeceğiz...
***
Ama bunun nedeni hayvancılıkta yaşanacak ciddi terklerden kaynaklanacak gibi görünüyor...
***
Yılbaşından itibaren ise, düşen hayvan nüfusu karşısında et yine eskisi gibi el yakacak...
***
Dün Kurban Pazarı'nda bunları konuştuk...
***
Bir Kurban fıkrasıyla yazımızı bitirelim...
***
Bir vaiz, camide Kurban Bayramı hakkında vaaz ederken dinleyenlerden biri bir kâğıt uzatır...
***
Kâğıtta şunlar yazılıdır:
“Vâlidem için keseceğim kurbandan kimseye hisse vermeyip, hepsini kavurma yaparak bir çömleğe koymak niyetindeyim, nafakası olsun diye… Caiz midir, değil midir?”
***
Vaiz notu yüksek sesle okuduktan sonra şöyle der:
“Yarın cennet ehli, kurbanlarına binip sırat köprüsünden geçerken, bu kadının da kavurma çömleğine binmeye razı olursa öyle yapıverin!”