Kurban bize neler diyor?
Kurban Bayramı yaklaşıyor. Nasipse haftaya Pazartesi Kurban Bayramı’na erişmiş olacağız. Adı üstünde ‘Kurban Bayramı’ deniliyor ya bu bayramımıza, biz de bugün kurban ibâdetinin ehemmiyetinden bahsetmek istiyoruz.
Sözlükte; ‘yaklaşmak, Cenâb-ı Hakk’a yakınlaşmaya sebep olan’ anlamına gelen kurban, fıkıh terimi olarak da; ‘İbâdet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak’ demektir. Bütün dinlerde amaçları farklı da olsa kurban kesmek ibâdeti vardır. (1) Nitekim kutsal kitâbımızda “Allâh’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O'nun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. Sizin Tanrınız tek bir Tanrı'dır, O'na teslim olun. Allah anıldığı zaman kalpleri titreyen, başlarına gelene sabreden, namaz kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan sarf eden ve Allâh'a gönül vermiş olan kimselere müjde et.” (2) Buyurulur.
Yine Kur’ân’ı Kerim’de, Hz. Âdem (A.S)’in iki oğlunun da yüce Yaratıcı’ya kurban takdim ettikleri zikredilir: “Onlara, Âdem’in iki oğlunun kıssasını doğru olarak anlat: İkisi birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. Kabul edilmeyen, ‘And olsun seni öldüreceğim’ deyince, kardeşi: ‘Allah ancak sakınanların takdimesini kabul eder’ demişti.” (3) Halk arasında çok bilinen Hâbil ve kardeşi Kâbil’in kıssasıdır bu ve insanlar arasında ilk fesadda bu menfi hâdise ile çıkmıştır.
Devam edersek daha sonraları Rabb’in Halil’ini ve Hakk’ın sevgili dostu Hz. İbrâhim (A.S)’in oğlu İsmâil’ini kurban etmesi isteğiyle görülen bir rüya üzerine Allah Teâlâ’nın buyruğunun âşikar olmasıyla kurban konusu gündeme gelmiştir. Bu olay aslında Hz. İbrâhim ve oğlu İsmâil için büyük bir imtihandır. Bilindiği gibi imtihanın en çetini önce Peygamberlere sonra derecelerine göre evliyaullâh’a sonra da Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği dostlarına verilir. Hz. İbrâhim ve oğlu muhakkak ki kendilerine takdim edilen bu zorlu imtihânı başarıyla geçmişlerdir. Peki ya biz? Bugüne kadar Rabb’imiz için O’nun bizlere takdim ettiklerinden hangi değerli şeyimizi sunduk? Bu önemli gerçeği hayâtımız adına düşünmemiz gerekiyor.
Kurban ibâdetinin ayni diğer ibâdetler gibi hem bireysel hem de toplumsal olarak pek çok faydası vardır. Birey olarak bir kere çok sevaplı bir ibâdettir. Sevgili Peygamberimiz bize dünya ve ahrette kurbanın mükâfatlarından bahseder; Zeyd İbnu Erkam (r.a.) anlatıyor: Bir gün Resûlullah aleyhissalatü vesselam’a şöyle sorduk: ‘Ey Allâh’ın Resûlü, bayram günü kesilen kurban nedir?’ Peygamberimiz şu cevâbı verdi: ‘Bu, babanız İbrâhim (A.S)’ın sünnetidir. (Onun zamanından beri devam eden bir ibâdettir.)’ Bunun üzerine biz: ‘Kurban kesersek bize ne gibi bir sevap var Yâ Resûlullah!’ diye sorduk. Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu: ‘Kurbanın her bir kılı için bir sevap.’ O zaman, dedik: ‘Kesilen kurban, (koyun, kuzu gibi) yünlü ise sevap nasıl olacak.’ Peygamberimiz’de: ‘Yünün her bir kılı için de bir sevap var!’ buyurdular. (4) Demek ki, Kurban Bayramında yapılacak en faziletli iş kurban kesmektir. Bunu teyiden Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselam yine şöyle buyurur: ‘Kurban Bayramı günü Âdemoğlunun yapacağı en faziletli iş, kurban kesmektir. Şüphesiz o kurban kıyâmet gününde, boynuzları, kılları, çatal tırnaklarıyla (sevap olarak) gelecektir. O kurban, daha kanı yere düşmeden önce, Allah katında (makbul bir davranış olarak sevap defterine) kaydedilir. Bu yüzden nefislerinizi onunla temiz hâle getirin.’ (5) Buyurur. Başka bir hadislerinde de, kurbanın kulu cehennem ateşinden koruduğunu belirtir: ‘Kim ki gönül hoşnutluğuyla ve kestiği kurbanın sevâbını Allah’tan umarak kurban keserse, bu onun için cehennem ateşine karşı perde olur.’ (6)
Fert olarak böylesi sevapken tabi toplum olarak da sosyal hayatta kurban ibâdeti yardımlaşma, kardeşlik ve dayanışma rûhunu canlı tutar. Kurban infâkı ile sosyal adâlet gerçekleşir. Zengine malını sırf hak rızâsı için paylaşma hazzını tattırır, onu cimrilikten muhafaza eder, sevap kazandırır, ahreti hatırlatır. Fakirlerin yüzü güler, kendini değerli hissettirir, şükrettirir.
Böylesine faydası olan bir ibâdeti inşaALLAH en samimi duygularla ihlasla yerine getirelim kıymetli okurlar. Bu arada Zilhicce Ayınız mübârek olsun.
----------
1- Bakınız Diyâanet İlmihali, Ank, 2004, 2.c, s.1
2- Hac, 34-35
3- Mâide, 27
4- İbn Mâce; Edâhî, 3
5- Tirmîzî, Edâhî, 2
6- Tirmîzî, Kıyâme, 50
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.