Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Kur’an’ın akla aykırılığı iddiası

Kur’an’ın akla aykırılığı iddiası

Bakara Suresi’nin 2. Ayeti gereği kendisinde ve içindeki ayetlerde hiçbir şüphe olmadığına inandığımız Kerim kitabımız Kur’an hakkında 1400 senedir çok şey söylendi.

Hristiyanlardan Yahudilere, ateistlerden puta tapanlara kadar kendisinin doğru inanç(!) sahibi olduğunu iddia eden pek çok insan Kur’an hakkında olur olma sözler sarf etti.

Sözden öte türlü türlü hezeyanlarını ortaya döktüler.

Tabir caiz ise Kur’an hakkında hezeyanda bulunmayan tek kesim Müslümanlar idi, şimdi o da oldu.

Üniversite öğretim görevlisi akademisyenlerden tutun da kerameti kendinden menkul hocalara(!) kadar veya eline Kur’an adına mealden başka bir kitap geçmemiş zamane müfessirlerinden tutun da girdiği yerli yabancı hiçbir fakülteden mezun olamayan Arapça fakiri televizyon meddahı hocalara kadar pek çok kişi hezeyanda bulunmaya başladı.

Türlü türlü hezeyanlarda bulunanların bu dönemde ortaya çıkmış olmaları veya önceki dönemde ortaya çıkmış olsalar bile bu dönemde yoğunlaşmış olmaları bir tesadüf olmasa gerek.

Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerde Cenab-ı Allah’a(cc) ait olduğu bildirilen ezeli ve ebedi sıfatları yok sayarcasına kendi hevasına göre ayetlerin manalarını tevil hatta tahrif ederek Allah’ın(cc) ilim sıfatını sınırlayarak “Allah(cc) geleceği bilmez” diyenleri görmüştü bu millet.

Elbet bununla kalmayacaktı bu yolda yürüyenler.

Yine bir öğretim görevlisi çıkacak “Allah(cc) geleceği bilmez” diyen kişiyi kendi iddia ettiği konularda tenkit edecek ve bu defa tarihsellik iddiası doğrultusunda Kur’an ayetlerinin değiştirilmesi gerektiğini ve bu çağda Kehf Suresi’ndeki ayetler başta olmak üzere Kerim Kitabımızdaki bazı ayetlerin anlaşılamayacağını ve değiştirilmesi gerektiğini iddia edecekti.

Müslümanlar Allah’a(cc) olan tevekkülleri doğrultusunda bu da geçer yahu derken, bir başka allame(!) çıkacak ve Hristiyan ve Yahudilere taş çıkarırcasına bir iddia ile Hz. İsa(as) ya babasının olduğunu iddia edecekti.

Gerçi daha önce Yalancı Peygamber Reşat Halife’nin çömezleri ve daha sonradan onların iğvasına kapılarak onları bile sollayanlar da Tövbe Suresi’nin son iki ayeti başta olmak üzere kendi matematik sistemlerine uymayan pek çok ayetin Kur’an’dan olmadığını iddia etmişlerdi.

Dinin inançlar sahasında uç noktalarda gezinmenin ve geçmişte ehli Sünnet Müslümanlar tarafından çürütülüp tarihin çöplüğüne atılmış olan şazz fikirlerin tekrar gündeme getirilmesinin iyi bir gelir elde etme yoklu haline geldiğini görenler modern zamanların getirdiği rahatlığın da etkisiyle Mutezileden aşırdıklarını kendi görüşleri gibi ortaya koymaya başladılar.

İnsanın aklına hitap eden Kur’an ayetlerinin akılla bağdaşmadığını veya bağdaşmayacağını ileri sürmek, Kur’an-ı Kerim’e karşı ifratta bulunmak olmasa bile, tefritten öteye geçmeyecektir.

Seküler bir yaşamın etkisiyle kaderciliğin karşında insan aklını Allah(cc) ve Rasulü’nün(sav) emir ve yasaklarının önüne geçirme noktasında birbirleriyle yarışan bu güruh maddi kazançlarının ve modern yaşayışlarının sorgulanmaması adına aklını Mutezile’ye kiraya vermiş olanlar başta olmak üzere özellikle İslam’dan uzak bir çevrede yetişmiş gençleri cezbetmeye çalışmaktadır.

Şimdilerde sosyal medya ortamlarında türeyen zamaneler bir adım daha ileri giderek  “Akıl bir Furkan’dır ve ayraçtır. Kur’an’da bir rivayettir, akılla kâinat ve fıtrat kitabını okuyanlar akılla rivayetlerdeki tevhide muhalif olanları ayıklayacaklardır” gibi yeni nesil hezeyanlardan geri durmamaktadırlar.

Kendine Müslümanım dediği halde, üzerinde herhangi bir şüphenin bulunmadığı Kerim kitabımız hakkında hezeyanlarda bulunanları gördükçe, selefimiz Muhakkik alimlerden Rahmetli Zahid Kevseri(Rha)nin “Mezhepsizlik dinsizliğin köprüsüdür” sözünün bu günlerde daha bir anlamlı hale geldiğini görüyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi