Kur’an ve meal
Allah(cc) Resulü ’ne(sav), kerim kitabımız Kurana ve Müslümanlara yapılan iftira ve bu günkü tabirle algı operasyonları 1400 yıldır aralıksız devam etmektedir.
Rasulullah’ın(sav) tebliğ ettiği İslam’ı önceki dinler gibi tahrif etmek isteyenler bu algı operasyonlarını Müslümanların kendilerine gösterdikleri direncin şiddetine göre zaman zaman revize etmekte veya hepten değiştirmektedirler.
Mesela;
Mekke yerine, Roma’yı ikame etmek gibi.
Kudüs’teki Ömer mescidini, Mescidi Aksa yerine ikame etmek gibi.
Şüphe katılmamış bir iman yerine, şüpheyi önceleyen akılcılık gibi.
En son operasyonları ise Kuranı Kerimin yerine, mealleri ikame etmek gibi.
Özellikle son zamanlarda bir moda haline getirilmeye çalışılan mealcilik akımının zararlarından bahsetmek istiyoruz.
Eline herhangi bir meal alanın allame kesildiği ve içtihat yapıp kendince fetva verdiği bir döneme girmek üzereyiz.
Ailesinden veya okuduğu milli(!) eğitim kurumlarından İslam ve Kuran ile ilgili herhangi bir müktesebat elde edememiş gençler birazda kulağa hoş gelen afaki sözler nedeniyle katıldıkları ilk toplantıda ellerine tutuşturulan bir meal ile tabir caiz ise Müslüman ve Muvahhid oluveriyorlar.
Sonra gelsin 150 den fazla meal etrafında toplanan ve birbirlerini suçlamadan hatta tekfir bile etmekten çekinmeyen 150 den fazla yeni nesil cemaat veya mezhep.
Şöyle siz de çevrenize bir bakın.
Sadece Kuran diyerek Milletimizin asırlardır inanıp uyguladığı iman esaslarına uydurma din diye iftira edenlerin sanki her biri farklı bir dini temsil eder gibi birbirleri ile uyuşmadığını göreceksiniz.
Üniversitelerin özellikle ilahiyat fakültelerinde yoğunlaşmış bulunan din satıcılarının kitap satarak daha fazla gelir elde etmek uğruna din diye millete anlattıkları safsataların çeşitliliğini göreceksiniz.
Din eğitimi veren herhangi bir medrese veya yüksekokuldan mezun olup diploma veya icazet sahibi olmadıkları halde zamanın getirdiği avantajlar(!) nedeniyle tv lerden kendi hezeyanlarını millete din diye satmaya çalışanların garipliklerini göreceksiniz.
Ya da Kuranı Kerim yerine mealleri ikame etmeye çalışanların kuran meallerinin birbiri ile uyumlu olmaları bir yana birbirleri ile uyuşmadığını göreceksiniz.
Bu sebepten dolayıdır ki yüzyıllardır Müslümanlar meal denen âdete yönelmemişken neden son yüzyılda özellikle de Türkiye’mizde böyle bir akımın oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekmek istiyoruz.
Bu Müslümanlar için dinlerine, kitaplarına ve Peygamberlerine karşı oynanan oyuna karşı bir farkındalık oluşturma görevidir.
Tabir caiz ise Türkiye’de bugünkü uygulandığı şekliyle Kuranı Kerime karşı yapılan bir hareketin ifşa edilmesidir.
Mezhepler arası farklılıkları öne sürerek mezhep imamlarının itibarsızlaştırılmasından sonra sıra Sahih sünnet ve Hadisler nedeniyle Rasulullah’ın(sav) itibarsızlaştırılmasına gelmişti.
Şimdi sıra Mealleri Kuranı Kerim yerine ikame etmek suretiyle kerim kitabımızın itibarsızlaştırılmasında.
Bu durum karşısında Rabbimize(cc) kitabını öğreten ve bize onu vahiy ekseninde kendisine öğretilen hikmet ile açıklayan bir Peygamber(sav) gönderdiği için şükür etmemek elde değil .
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.