Kuran Sünnet ilişkisini koparmak
İslam âleminde yaklaşık iki yüz yıldır devam etmesine rağmen, ülkemizde son 25 yıldır varlığı görülen en hain düşünce Kuranı Kerim ile Sahih Sünnetin ilişkisini koparmaya çalışan düşünce akımıdır.
İster Hint alt kıtasından geliyor olsun, ister batılı müsteşrikler eliyle harmanlanmış olsun Müslümanları can evinden vurmaya çalışan bu düşünce, son yılların en büyük fitnelerinden biri olacaktır.
Kuranı Kerimi ellerine alarak ayetleri içinde cımbızlama yaptıkları sözcüklerle Kuranı güya yeniden tarif etmeye kalkışan bedbahtların kulağına üfürülen şeyler, aslında İslam alemi için yeni şeyler de değildir.
1400 yıldır Müslümanların Kuran ahkâmını hayata uygulamada ezeli ve ebedi rehber kabul ettikleri Rasulullah’ın(sav) direkt olarak kendisine söyleyemedikleri sözleri sahih sünnet ve hadisler üzerinden söylemeye çalışan gafiller esasında savunuyoruz dedikleri Kuranı Kerime ihanet içindedirler.
Geçmişte selef tarafından ve sonraki ulema tarafından söylendiği için bir kez daha tekrar etmekte sakınca yoktur.
Allah(cc) Rasulü’nün(sav) sahih sünneti için böyle bir sünnet yoktur diyenler ile, Rasulullah’ın(sav) sahih hadislerine habis diyecek kadar aşağılaşanlar aslında bir süre sonra Kuranı Kerimin ayetlerini de yok sayacaklardır.
Bunun sahih sünnet ve hadislerle ilgili olan tarafı yaklaşık on yıldır ortaya çıkmış idi.
Şimdilerde ise hedeflerini daha da büyüterek Kuran ayetlerinin hükümleri yok saymakta ve hükümlerinin değiştirilmesini teklif edecek kadar cüret göstermeye başlamışlardır.
Bu sözleri “gâvur” diyerek aşağıladığımız başka din mensuplarından duymak bile zor gelirken, şimdilerde bir ilahiyat fakültesi öğretim görevlisinden işitmek inanılır gibi değil.
Bu ülkede Kuranı Kerimin akla hayale gelmeyecek ölçüde çarpıtılarak meali yazıldı.
İlahiyat camiasından ses çıkmadı.
Yine bu ülkede ister yurt içinde olsun, ister yurt dışında olsun hiçbir şekilde ilahiyat eğitimini tamamlayıp diploma sahibi olmadığı halde kendini konuda otorite görenlere de ses çıkarmadı ilahiyat camiası.
Sözde medrese eğitimi aldım diyerek ortaya çıkan kâinat imamlarına da bir geçmişte aleni tavır koymamıştı ilahiyat fakültesi mensupları.
Bu arada ilahiyat camiasında zaman zaman Kuran ayetlerinin tarihselliği iddiasında bulunanlar da yok değildi.
Ama başta Ankara ekolü olmak üzere dini kendi heva ve hevesleri üzerinden yorumlayanlar içinde bile galiba ilk defa bu kadar pervasızca bir düşünce ifade ediliyor Kuran üzerinden.
Kuran ayetlerinde açık bir şekilde ortaya konan Kuran Peygamber ilişkisini 20. Yüzyıl sekülerliği hazmedemeyen zamane alimciklerinin Kuran anlayışlarında bir sorun olsa gerektir.
Kuran ayetlerinin metninin ve manasının, Bu ayetleri Ümmetine tebliğ edip, açıklayıp, örneklendirerek hayata uygulayan Rasulullah’ın(sav) kıyamete kadar sürecek olan örnekliğini ortadan kaldırmaya çalışanlar geçmişte nasıl tarihin çöplüğüne terk edildiler ise eminiz bu zamanda da yine öyle olacaktır.
Dün Allah’ın(cc) ayetleri ve Resulleri(as) ile savaşanların sonları bu gün Kuran ayetleri ile savaşanlar, Rasulullah(sav) ile savaşanlara örnek olmayacaksa kime örnek olacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.