Kur'an-ı Kerim'i Yakmak
Medyadan öğrendiğimize göre, geçen 20 Mart’ta yaklaşık otuz kadar gazetecinin de takip ettiği Dünya Sosyal Yardımlaşma için Yardım Merkezi adlı kilisenin mensupları Terry Jones ve bir diğer rahip Wayne Sapp ile birlikte Beyaz Saray’ın önünde Kur’an-ı Kerim’i yaktılar.
Bunun üzerine Afganistan ve Pakistan’da protesto edildiler. Afgan halkı polisle çatıştı. Mezarı Şerif kentindeki BM bürosu basıldı, en az 8 kişi hayatını kaybetti. Terry Jones ve bir diğer rahip Wayne Sapp özür dilemedikleri gibi, Terry Jones, “Afganistan’daki saldırıdan tüm Müslümanlar ve İslam dünyası sorumludur, artık Müslümanları durdurmanın zamanı geldi; çünkü İslam bir barış dini değildir” dedi. Kur’an yakmayı ‘özgürlük’ olarak gören Jones, buna karşı yapılan gösteriyi ise, ‘İslam dininin özgürlükleri kısıtlaması’ olarak değerlendirdi. Jones’un açıklamalarına uluslararası kamuoyundan çok sayıda tepki mesajları geldi.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.” (1)
“Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.” (2)
Bu ayet-i kerimelerde ifade edildiği gibi, İslam dinini bildiği halde gerçek manasını anlayamayan ve kavrayamayan kimseler söz anlamayan sağır ve dilsiz hayvanlara benzetilmişlerdir. Allah (c.c.), bunlara gerçeği kavratsaydı yine onlar yüz çevirirlerdi; çünkü bu kimseler de hayır istidadı yoktur, hayırdan mahrum kimselerdir.
Rahipler, semavi dinlerin tedrisini alırlar, dolayısıyla İslam dinini detaylı bir şekilde bilirler; ama söz konusu rahiplerin gerçekleri işitme ve söyleme istidatları olmadığından dolayı böyle konuşurlar. Şimdi söz anlamayan sağır ve dilsiz hayvanlara ne söylesek söyleyelim, işittirmemiz mümkün değil, işittirsek bile hayır istidadı olmadığından ve hayırdan mahrum olduklarından yine fırsatını buldukları zaman Kur’an-ı Kerim’i yakarlar, O’na hakaret ederler ve bu şekilde ilme ve gerçeğe aykırı konuşurlar.
Söz konusu rahipler, İslam âleminin başında bir otorite olsaydı bu şekilde hareket edemezlerdi. Otorite, bu rahipleri yakalar, mahkemeye çıkarır ve hak ettikleri cezayı verirdi. ABD Başkanı Barack Hussin Obama’nın, rahipleri kınaması, siyasidir; çünkü bu rahiplerin yaptıkları provokasyon ferdi bir hareket değildir; arkalarında kiliseler vardır, yani papalık vardır. Bu otoritenin gölgesi altında yapılmıştır. 11 Eylül olayının arkasında gene bu otorite vardır, bu otorite Afganistan’ı işgal edebilmek için böyle bir provokasyonu önceden planladığını dost düşman herkes bilir. Irak’ı işgal edebilmek için, “Irak’ta nükleer silah vardır,” yalanını uyduran da bu otoritedir.
İslam âleminin, tarihte olduğu gibi, kendi haklarını koruyabilmek ve bu gibi provokasyonları önleyebilmek için sağlıklı bir otorite kurmaları üzerlerine vaciptir. İslam Konferansı örgütü çok zayıf ki bu konuda üzerine düşen görevi yapamıyor, Haçlı zihniyetine haddini bildiremiyor. Söz konusu rahipler şunu iyi bilsin ki, yaptıklarının hesabını pek yakında verecekler, arkasına sığındıkları otoriteleri bile kendilerini koruyamayacaktır.
KAYNAKLAR:
Enfal: 22
Enfal: 23
Bunun üzerine Afganistan ve Pakistan’da protesto edildiler. Afgan halkı polisle çatıştı. Mezarı Şerif kentindeki BM bürosu basıldı, en az 8 kişi hayatını kaybetti. Terry Jones ve bir diğer rahip Wayne Sapp özür dilemedikleri gibi, Terry Jones, “Afganistan’daki saldırıdan tüm Müslümanlar ve İslam dünyası sorumludur, artık Müslümanları durdurmanın zamanı geldi; çünkü İslam bir barış dini değildir” dedi. Kur’an yakmayı ‘özgürlük’ olarak gören Jones, buna karşı yapılan gösteriyi ise, ‘İslam dininin özgürlükleri kısıtlaması’ olarak değerlendirdi. Jones’un açıklamalarına uluslararası kamuoyundan çok sayıda tepki mesajları geldi.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.” (1)
“Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.” (2)
Bu ayet-i kerimelerde ifade edildiği gibi, İslam dinini bildiği halde gerçek manasını anlayamayan ve kavrayamayan kimseler söz anlamayan sağır ve dilsiz hayvanlara benzetilmişlerdir. Allah (c.c.), bunlara gerçeği kavratsaydı yine onlar yüz çevirirlerdi; çünkü bu kimseler de hayır istidadı yoktur, hayırdan mahrum kimselerdir.
Rahipler, semavi dinlerin tedrisini alırlar, dolayısıyla İslam dinini detaylı bir şekilde bilirler; ama söz konusu rahiplerin gerçekleri işitme ve söyleme istidatları olmadığından dolayı böyle konuşurlar. Şimdi söz anlamayan sağır ve dilsiz hayvanlara ne söylesek söyleyelim, işittirmemiz mümkün değil, işittirsek bile hayır istidadı olmadığından ve hayırdan mahrum olduklarından yine fırsatını buldukları zaman Kur’an-ı Kerim’i yakarlar, O’na hakaret ederler ve bu şekilde ilme ve gerçeğe aykırı konuşurlar.
Söz konusu rahipler, İslam âleminin başında bir otorite olsaydı bu şekilde hareket edemezlerdi. Otorite, bu rahipleri yakalar, mahkemeye çıkarır ve hak ettikleri cezayı verirdi. ABD Başkanı Barack Hussin Obama’nın, rahipleri kınaması, siyasidir; çünkü bu rahiplerin yaptıkları provokasyon ferdi bir hareket değildir; arkalarında kiliseler vardır, yani papalık vardır. Bu otoritenin gölgesi altında yapılmıştır. 11 Eylül olayının arkasında gene bu otorite vardır, bu otorite Afganistan’ı işgal edebilmek için böyle bir provokasyonu önceden planladığını dost düşman herkes bilir. Irak’ı işgal edebilmek için, “Irak’ta nükleer silah vardır,” yalanını uyduran da bu otoritedir.
İslam âleminin, tarihte olduğu gibi, kendi haklarını koruyabilmek ve bu gibi provokasyonları önleyebilmek için sağlıklı bir otorite kurmaları üzerlerine vaciptir. İslam Konferansı örgütü çok zayıf ki bu konuda üzerine düşen görevi yapamıyor, Haçlı zihniyetine haddini bildiremiyor. Söz konusu rahipler şunu iyi bilsin ki, yaptıklarının hesabını pek yakında verecekler, arkasına sığındıkları otoriteleri bile kendilerini koruyamayacaktır.
KAYNAKLAR:
Enfal: 22
Enfal: 23
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.