ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını açıkladı. Metni bile koca bir imzayla doldurdu...İslam dünyasının gözünün içine soka soka tarihe geçecek o rezil imzayı attı...

**

1.5 milyarlık İslam dünyası boş durur mu? Başladı kınamalar, bayrak yakmalar falan filan. Maalesef en büyük tepkimiz bayrak yakmak ve kınamak. Bundan ötesi yok...Çünkü birlik yok, dirlik yok, beraberlik yok...

**

Başta Arap ülkelerinin kukla liderleri olmak üzere İslam dünyasının büyük bir kısmı İsrail ile ticari ilişkilere devam ediyor. En somut örneği Türkiye, Mavi Marmara krizinde bile ticaretimiz tam gaz sürmüş. Hem de artarak devam etmiş...

**

Türkiye, Filistin halkına çok katı bir vize rejimi uygularken, İsrail vatandaşları, Türkiye'ye elini kolunu sallayarak giriyor. Üç kuruş turizm geliri için bunların ağız kokusunu çekmeye değer mi?..

**

Mesela; Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkeleri kayıtsız şartsız İsrail'in arkasındalar. Ürdün hükümetinin ülkelerine sığınan Filistinli mültecilere yapmadığı zulüm kalmadı...

**

Suudi Arabistan hükümeti İsrail'e en büyük desteği veren Arap ülkesi. Suudi imamlar, "İsrail ile savaşmak caiz değil" fetvasını bile yayınladı. Suudi ailesi iktidarının sürmesi için "Filistin davasını ve Kudüs'ü" resmen sattı...

**

Mısır, 2006 yılından bu yana Gazze ambargosuna devam ediyor. Gazze halkı tünellerle hayata tutunuyor. Hastalar için bile Refah Sınır Kapısını zar zor açıyorlar. İsrail ile bir olup Filistin halkına kan kusturuyorlar...

**

Gazze'de yaşayan Filistinliler için sınır kapılarını bile açmayan Mısır hükümeti de bizimkiler gibi İsrail vatandaşlarına vize uygulamıyor. İsrailliler, Mısır'da çok rahat tatillerini yapıyor. Mısır halkı bile bundan rahatsız ama firavunun çocukları iktidarda...

**

Dünyada İslam dünyasına açık seçik tepki gösteren birkaç ülke var. Bunlardan birisi Pakistan. Pakistan pasaportlarında bu ülke "Bu pasaport İsrail hariç tüm ülkeler için geçerlidir" ibaresi yer alır. İsraillilerin Pakistan'a girmesi yasaktır...

**

Pasaportunuzda İsrail vizesi varsa "Pakistan ve İran" gibi büyük İslam ülkelerine girmeniz yasaktır. O yüzden İsrail'e giden işadamları, sanayiciler pasaportlarını yenilemek zorunda kalıyor veya ikinci bir pasaportu oluyor.

**

İran, Kuveyt, Lübnan, Libya, Sudan, Suriye, Yemen pasaportlarda İsrail vizesi veya damgasını kabul etmiyor. İsrail hükümeti de çözüm yolu olarak giriş-çıkışta ise ayrı bir kağıt veriyor...

**

Cezayir, Bangladeş, Brunei, Cibuti, İran, Kuveyt, Lübnan, Libya, Malezya, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Somali, Suriye,Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen bu ülkelerden birinin pasaportunu taşıyanlara İsrail'e giriş izni verilmiyor...

**

Müslümanlar ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı ziyaret bile edemiyor. Çünkü Kudüs, Siyonist terör devleti İsrail işgali altında. Bu utanç bize yeter artar bile...Kudüs özgürlüğüne kavuştuğu gün İslam dünyası da özgür olacaktır..

**

ABD'nin şişko embesil başkanı Donald Trump'tan önce bazı İslam ülkeleri Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdı. Doğrudan tanıma bile olmasa bazı diplomatik evraklara ve anlaşma metinlerine attıkları imzalarla tanımış oldu...

**

Bizim vergilerimizle ayakta duran devlet televizyonumuz bile haber altyazısında "İsrail'in başkenti Kudüs" olarak yazdı. Gazze'deki İsrail saldırılarına "İsrail'den Gazze'ye operasyon" diye duyurdu...

**

1969'da israil askerleri Mescid-i Aksa'da büyük bir yangına sebep olduklarında dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir, şunları söyler: "O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannediyordum ki Müslümanlar dört bir taraftan İsrail'e girecekler. Lakin sabah oldu ve korkulan olmadı. İşte o zaman idrak ettim ki biz dilediğimizi yapabiliriz, zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir"

**

Bir avuç korkak Sionist, Müslümanların sessizliğinden cesaret alıyor. Kudüs'e koskoca İslam ümmeti olarak hep birlikte ihanet ettik. Koskoca İslam ümmeti Selahaddin Eyyubi'nin, Sultan Abdulhamit'in emanetine sahip çıkamadı...

**

Kudüs'ün esareti İslam alemi için büyük bir utançtır. Kudüs özgür olmalı. Fakat; çözüm; bağırmak, bayrak yakmak değil, İsrail'i izole etmek ve sonunda yok etmektir.. Bu topraklarda İsrail olduğu sürece huzur ve barış olmayacaktır. Çözüm; topyekün intifadadır...