Yerel Seçimlerin yapılacağı 2014 yılına tabir caiz ise 2013’de yapılan birçok siyasi hile ve desiseyi geride bırakarak girmiş bulunuyoruz.

Bu günlerde belediye başkanları geçmişte yaptıkları göz boyayıcı reklamlar yetmezmiş gibi bir kere daha hizmetlerden daha çok kendilerini ön plana çıkaracak yeni bir ilan reklam kampanyasına girişecekler ve 2013’ün ne kadar başarılı(!) ve ne kadar hizmetle(!) dolu bir yıl olduğunu anlatma derdine düşeceklerdir.

Yine güler misiniz ağlar mısınız dedirtecek bir davranışla yeniden aday olacak olan belediye başkanları faklı bir telden, aday gösterilmeyenler ise farklı bir telden çalacaklar ve bir iki gün basında yer alabilmek uğruna milletin paralarını çarçur edecekler, belki de turistik otellerin birinde basın toplantısı bile düzenlenme yoluna gidebileceklerdir.

Sadece millete hizmete harcanması gereken paraların şahsi ikbal uğruna gözle görülür bir biçimde çarçur edilmesi yanında, bir de gözle görülmeyen biçimde iç edilmesi hadisesi vardır ki, bu günkü yazımızda bu usulü gözler önüne sermeye çalışacağız.

Malumdur ki Konya’mız son 10 yıla gelinceye kadar diğer şehirlere nazaran belediye hizmetlerinin en ucuz olduğu şehirlerden biri idi ve halkın en temel ihtiyaç maddelerinden olan ekmek, su ve ulaşımda en ucuz şehir olmakla iftihar eder idik.

O dönemde bu özelliğimiz ile en çok övünenlerden biride, o dönem il başkanlarından biri olan şimdiki büyükşehir belediye başkanı idi.

Aradan geçen 10 yıllık sürede iş bilir(!) kadroların işbaşına gelmesi neticesinde Konya’mız belediye hizmetlerinde en pahalı şehirler seviyesine yükseltilmiş oldu.

Bu yükselmenin en bariz örneklerinden birisi KOSKİ genel müdürlüğünün sürekli kâr eden bir kuruluş olmasına rağmen, her yıl belediye başkanının bilgisi dâhilinde suya zam üstüne zam yapılmasıdır.

KOSKİ son 10 yıldaki bu politikasıyla halka hizmeti sanki bir kenara bırakıp, belediye başkanına hizmeti öncelemiş gibi bir görüntü vermektedir.

KOSKİ genel müdürlüğünün suyu fahiş denebilecek bir fiyatla satması sonucunda elde ettiği kârların tamamı maalesef yine büyükşehir belediye başkanını bilgisi ve emri sebebiyle yatırıma dönüştürl(e)memektedir.

Çünkü KOSKİ’nin fahiş denebilecek bir fiyatla su satmasından elde ettiği kârlara, bir sonraki sene başından itibaren büyükşehir belediye başkanı tarafından el konulmakta ve belediye bütçesinin açıkları bu paradan finanse edilmeye çalışılmaktadır.

Geçmiş dönemlerde de yazdık.

Belediyedeki ve KOSKİ deki iş bilir(!) kadrolar eliyle belediye bütçelerinde açılan ve her yıl büyüme istidadı gösteren kara delikler ve finansman yetersizliklerini gidermeye KOSKİ’nin kârları yetmemekte ve belediye başkanları şehrin geleceğine ipotek koyma pahasına borçlanma yoluna gitmektedirler.

Hazır belediye başkanları yeni yıl nedeniyle ve daha hizmetleri ile bir açıklama yapmamışken bir kez daha şu sorunun gündeme getirilmesinde fayda görüyoruz.

Büyükşehir belediye başkanı şimdiki il başkanının KOSKİ’de görevli olduğu dönemler de dâhil olmak üzere hangi yıllarda hangi miktarlarda KOSKİ’nin kârlarına el koyduğunu ve 2013 yılı kârı olarak 2014 yılında ne kadar bir miktara daha el koyacağını millete yalana dolana başvurmadan düzgün ve anlaşılabilir bir şekilde açıklamalıdır.

Belediye başkanlarının açıklamasının bu defa geçmiş açıklamaların aksine lafı bir takım anlaşılmaz rakamlara boğmadan bütün bir milletin anlayacağı dilde olmasını da arzu ediyoruz ki milletin gerçekleri öğrenme hakkına set çekilmiş olmasın.

Haydi, millet menfaatini siyasi menfaatlerden üstün tutmayı hedeflediklerini açıklayan belediye başkanları ve KOSKİ genel kurul üyeleri artık söz sizde.

Bu defa da suskunluğunuz devam ederse, bu suskunluğunuzun suça ortak olmakla eşdeğer olduğunu KOSKİ’nin 2013 yılı su zamlarının ilan edildiği ve faaliyet raporunun açıklandığı günlerde tekrar hatırlatacağız.

Bu anlaşılmaz suskunluğunuza bir son verin yapılması istenen açıklamadan artık daha fazla kaçamayacağınızı bilin.