Kooperatif genel kurulu
Konya’da geçen hafta Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin genel kurulu nedeniyle bir iki günlüğüne de hızlı bir gündem yoğunluğu yaşandı.
Genel kurulun ertelenmesi sebebiyle gündemin başladığı gibi aynı hızla sona ermesinin akla getirdiği bazı hususları paylaşmak istiyoruz.
Birdenbire gündemin Pancar Kooperatifi, Şeker Fabrikası ve Recep Konuk ile dolu hale gelmesi insanın aklına bu yapılanların bir PR çalışması olup olmadığını getirdi.
Malum dur ki Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin genel kurulunun bu günlerde yapılacağı 3 aşağı 5 yukarı önceden belli idi.
Ama ortaya konulanlar sanki bir PR çalışması gibi göründü ve gösterilen ilginin kooperatif genel kurulundan daha çok Recep Konuk için yapılıyor olduğu izlenimi verildi.
Bu PR dedikleri nedir diyeceklere işin başında PR’nin ne olduğunu anlatalım ki değerlendirmeler buna göre yapılsın.
Kısa adı PR olan “Public Relations” herkes tarafından kabul görmüş net bir tanımı bulunmamakla beraber, bir reklam ve iletişim kavramı olarak hedef kitlenin gözünde bir kişinin, bir şirketin veya bir kurumun imajını korumak veya var olan imajı daha da yükseltmek için yapılan reklam ve iletişim stratejileri ile halkla ilişkiler projeleri ve planlanmış organizasyonlardır diye tarif edilebilir.
Kişiler ve kurumlar uyguladıkları PR teknikleri sayesinde geliştirdiği stratejiler sonucunda yapmış olduğu çalışmaları ortaya koyarak hedef kitle ile devamlı iletişim içinde olmalarını sağlarlar.
Recep Konuk’un aday olmayacağını açıkladığı günden beri yaşanan olaylara bakınca hedef kitle olan pancar ekicisi çiftçiler başta olmak üzere çiftçi temsilcisi kuruluşlardan Kırmızı Et Yetiştiriciler Birliği’ne, Türk İş Temsilciliği’nden işveren derneklerine ve bazı STK temsilcilerine kadar hemen herkesin Recep Konuk’un yeniden aday olması için ikna turlarına başlamış olması genel kurulu yapılacak kooperatifi değil de başkanını daha bir ön plana çıkarmış gözükmektedir.
Bir de işin içine Şeker Fabrikası çalışanlarının dâhil olmasıyla gözyaşlarına boğulan kalabalığın sloganları eklenince duygu patlamasının yaşanması kaçınılmaz olmuştur.
Olaya bu açıdan bakılınca Recep Konuk açısından tam bir zafer kazanılmıştır.
Yani dememiz o dur ki bu olay planlı bir PR çalışması değilse bile, çiftçilerin ve fabrika çalışanlarının dâhil olmasıyla duygusal yönün ağır basması sonucunda tam bir PR başarısı yakalanmış olmaktadır.
Eğer Recep Konuk bu yaşananlardan sonra başkanlığa tekrar aday olursa mesele yok.
Ama aday olmazsa, kardeşleri olarak gördüğü çiftçilere söz konusu ettiği bozulacak oyunların ne olduğunu açıklamakla yükümlü olacaktır.
Mesela bu birliktelikle bozacağız dediği oyunun kimler tarafından tezgahlanan bir oyun olduğunu ve parlamentodaki bir siyasi parti ile ilgili olup olmadığını ve genel kurulda aday olmamak için Başbakandan bu yüzden izin alıp almadığını, aday olmadığı zaman seçilecek kişilere kendisinin kefil olup olmayacağını da açıklamalıdır.
Recep Konuk’un açıklamakla yükümlü olduğu diğer bir husus ise Konya Şeker başta olmak üzere Holdinge dâhil tüm şirketlerin başta borç alacak ilişkileri olmak üzere maddi durumlarını bir takım rakamlara boğmadan anlaşılır bir biçimde kardeşiz ve aileyiz dediği çiftçi kardeşlerine açıklamaktır.
Diğer taraftan Konya Valiliği’nin açıklamasından çok önce Recep Konuk tarafından kooperatif genel kurulunun erteleneceğine dair çalışmaların yapıldığının açıklanması akıllara bazı soru işaretleri getirse de genel kurulda aday olup olmama konusunda yapılacak asıl açıklamanın beklenmesinin daha doğru olacağına inanıyoruz.
Bu sebepledir ki ertelenen genel kurulun tekrar ertelenip ertelenmeyeceğini, genel kurulun nelere gebe olduğunu, nasıl icra edileceğini ve tekrar adaylığın söz konusu olup olmadığını hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.