Konyasporun Geri Dönüşü
Yani çorbada onun da tuzu var.
Sarı Mehmet (Mehmet Aktan), Ahmet hoca (Ahmet Dalkıran), Benim Adım Kırmızı (Metin Oralöz) aracın arka koltuğunu, Konyaspor’da İsmail Güldüren, Cihan Haspolatlı ve Bülent Bölükbaşı ile Ankaragücü’nü 3’ledi.
Açıkçası keyifli bir gidiş-dönüş oldu. Özellikle Mehmet abinin Konyaspor, Ankaragücü ve Milli takımdaki maceralarına, zaman zaman Ahmet hoca ile Metin Oralöz’ün esprileri renk katarken, benim Giray Bulak’tan tırtıkladığım “seve seve getireceksin!!!” laz fıkrası da ayrı bir tat getirdi.
Anlayacağınız kazanımı ve morali yüksek bir gidiş-geliş oldu.
xxx
Maça gelince…
Yorumdan önce emeği geçen herkesi kutlamak lazım bu galibiyet için. Cihan Haspolatlı ile kaleci Jefferson başta olmak üzere; özellikle yeni transfer Poljak, İsmail Güldüren ve Veysel’i.
Tabii ki, diğerlerini de.
Çok sıkıntılı, ama gücüne güç katmış bir rakip karşısında, maçı önde götürmek pek kolay bir durum değildir. Üstelik rakibiniz Ankaragücü’nün de yönetimi ve taraftarlarıyla yol ayırımına geldiğini düşünürseniz, bu maçı koparmanın anlamı çok daha iyi anlaşılabilir bir durum olsa gerek.
Bu galibiyet belki de, Konyaspor’un ligde kalacağının, lige daha sıkı sarılacağının bir habercisi gibiydi. Bana göre küçük çapta bir “mucizeyi” gerçekleştirdi Giray Bulak ve oyuncuları. Belki çok iyi oynamadılar. Oyunun geneline hükmedemediler. Pozisyon zenginliği ile dikkat çekemediler. Ama kazanma arzusunu son saniyeye kadar sürdürmeleri ile aldıkları bu galibiyet gelecek adına da önemli bir ehemmiyet kazandı.
Temsilcimiz bu galibiyetle geri dönüş yaptı. Şehri, taçlandırdı, onurlandırdı. Yeşil-beyazlılar, Ankaragücü’nün “cinnet” haliyle “deli danalar” gibi saldırdığı anlarda bile hiç teslim olmadılar. Saygı duyulacak bir özveri ile oyuna asıldılar. Güçleri yettiğince ve de ellerinden geldiğince.
Ve istediklerine önce İsmail Güldüren’in, sonra Cihan Haspolatlı’nın seyir zevki yüksek golü ile ulaşmayı bildiler. Finişi ise Veysel Cihan’ın inatçılığı, Bülent Bölükbaşı’nın ısrarlı koşusu ve topa dokunuşu ile yaptılar.
Alkışlar onlara. Çünkü bunu fazlasıyla hak ettiler.
Eksikler de yok değildi!
Bu galibiyetin keyfini çıkarırken, sahadaki eksikleri de görmemezlikten gelmemeliyiz. Savunmadaki ve Giray hocanın da söylediği, hücumdaki zaaflarımızı öyle ya da böyle en aza indirmeliyiz. Çünkü, istediğiniz kadar iyi mücadele edin, futbolun meyvesi golü bulamazsanız, sizi rahatlatacak puanı rüyanız da bile göremezseniz. Dolayısıyla, bu sıkıntıyı çözecek olan da yine hocanın kendisidir.
Savunmamızda da sıkıntılar var.
Bu bölgedeki yürekleri ağızlara getiren basit top kayıplarına bir bedel ödenmedi ise bunun nedeni İsmail Güldüren’in can siparane oyunu ile kaleci Jefferson’ın iyi yer tutuşları ve Ankaragücü takımı oyuncularının beceriksizliğiydi.
Denizlispor’dan transfer edilen Kratochvil’in katılımı ile savunmadaki bu tür sıkıntıların giderileceğine inancım tam. Musa Büyük’ün de takıma girmesi ile birlikte sağ taraf daha aktif hale gelecek diye düşünüyorum. Musa’nın gelmesi ile birlikte Cihan Haspolatlı orta sahada daha verimli olacaktır. Aynen, Ankaragücü maçındaki gibi. Bunun yanı sıra Veysel’in yanına da iyi bir forvet alınmış olsaydı. Konyaspor hem gol sorununu çözer hem de üst sıraları zorlardı.
Özetle; Konyaspor, Ankaragücü’nü kendi saha ve seyircisi önünde yenerek bu yarışta önemli bir avantaj elde etti. Bir çuval inciri berbat etmemek için kalan maçlara da, aynı ciddiyet ile asılmak gerek. Yoksa, bu yapılanların hiçbir anlam ifade etmeyeceğini sanırız kendileri de en az bizler kadar biliyordur.
---------------
NOT: Duyumlarıma göre Konyaspor yönetiminin “Olağanüstü Genel Kurul” kararı alacağı söyleniyor. Özellikle geçtiğimiz hafta içerisinde bu doğrultuda görüşmelerin yapıldığı çalındı kulaklarıma. Yönetimi “Olağanüstü Genel Kurul”a zorlayan ise maalesef ekonomik sıkıntılarmış. Konyaspor yönetimi, bugünkü toplantıda ya “tamam” ya da “devam” diyecek. Çünkü, birilerinin destek sözü havada kalmış. Ben söylemiyorum, öyle diyorlar. Ben de söyleyenlerin yalancısıyım.