Celalettin Divlekci

Celalettin Divlekci

KONYA’NIN MECZUPLARI YETİM KALDI

KONYA’NIN MECZUPLARI YETİM KALDI

Bedesten’de, ayakkabıcılar içerisinde bir ayakkabıcı dükkânı. Bu dükkândaki her şey -insanlar dâhil- sade ve düzgündür. Kapu Camii’ye komşu bu mekânın bir özelliği de meczupların uğrak yeri olmasıdır. Dükkân sahibi Hüseyin abi, oğlu Abdullah abi ve emektar çalışanları Resûl abi daima güler yüzlü halleri, dürüst esnaflıkları ve hayırseverlikleriyle ile Konya’da elle gösterilen birkaç esnaftan birisidir. O ve bacanağı Halıcı Nevzat amcalar, nesli tükenmiş bir geleneğinin adeta son temsilcisi gibiydiler. Yaşam biçimleri, esnaflık anlayışları, helal kazanç hassasiyetleri, ibadet konusundaki titizlikleri vs.

**

Müşteriye ayakkabı verilirken malın artı ve eksi tarafları mutlaka belirtilir. O dükkânda para için gerçek dışı beyanda bulunulmaz. Bir de dükkânın önünden geçen üç kişiden biri mutlaka ya selam verir ya da bizzat içeri girip çalışanların hal ve hatırını sorar. O yüzden o dükkânda en çok duyulan ses “ve aleyküm selam” cümlesidir. Dükkân sahibi de emektar çalışanları da alabildiğine sade giyinirler ve sade yaşarlar. Bu sadeliğin altında büyük bir zenginlik vardır: Gönül zenginliği.

**

İki gün önce (10.08.2020) rahmet-i Rahman’a kavuşan Pekyatırmacı Hüseyin abinin belki de en dikkat çeken yönü, meczuplara gösterdiği ilgi ve alakaydı. Dükkânı meczupların uğrak yeri gibiydi; kışları sobanın başında ısındıkları, çay içtikleri ve en önemlisi itibar ve sevgi gördükleri bir yerdi. Hüseyin abi onların her halinden haberdardır. Kim necidir? Nerede yaşar? Ailesi ne durumdadır? Hikâyesi nedir?

**

Her birine gösterdiği ilgi ve şefkat bir babanın evladına göstereceği türdendir. Pek çok insanın görünce kaldırım değiştirdiği, veliyle deli arasındaki bu insanların da onu sevdikleri her hallerinden bellidir. Ona bakarken, kendisiyle pek de âşina olmadığımız bir dilden konuşurken gözleri ışıl ışıldır. Ne olsa insan sevildiği yeri bilir. Rahmetli Hüseyin abimiz bazıları için, “bu da bizim takımdan” şeklinde latife yapar bundan büyük keyif alırdı. Hüseyin abi gibi insanlar sayesinde Konya’daki bu tarihi çarşı, bu insanlar için bir yaşam alanı, bir tür rehabilite merkezi olmuştur.

**

Hüseyin abinin hayırseverliği hiç kuşkusuz sadece meczupları değil, İslami İlimler tahsili yapıp maddi durumu iyi olmayan pek çok İmam Hatip, Yüksek İslam Enstitüsü/İlahiyat talebesine uzanmıştır. Yol parası kalmadığın için okula gidemeyen talebenin, hocası tarafından gönderildiğinde eli boş çıkmayacağı adrestir o dükkân. Fakirin halini en rahat anlatacağı sayılı mekânlardan biridir o mekân.

**

Hüseyin abinin yokluğuyla birlikte Konya dürüst bir esnafını, talebeler hayırsever bir büyüklerini kaybettiler. Ama en manidârı; Kapu Cami çevresindeki meczuplar yetim kaldı. Rabbim rahmetiyle sarsın, gufrânıyla sarmalasın, mekânınız cennet, makamınız âli olsun Hüseyin abi…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Celalettin Divlekci Arşivi