Konya kan kaybetmeye devam ediyor
Konya ve Konyaspor olağanüstü günlerden geçiyor…
Pazar günü ülkenin geleceğini yakından ilgilendiren bir seçim var…
Bir tarafta seçim, bir tarafta geçim…
Geçimle ilgilenenlerin seçim umurunda bile değil…
Çünkü bir lokma ekmeğin peşindeler…
Ekmeğin yanına bir cimbit tuz, bir tutam soğan ya da 3-5 yeşile bürünmüş zeytini ekleme derdindeler…
Siyasilerin, özellikle de iktidardakilerin söylediği gibi ülke güllük gülistanlık içerisinde değil… Bir parça ekmek, 3-5 zeytin için insanların anası ağlıyor…
Ne diyelim…
12 Haziran seçimleri ülkemiz için, özellikle de evine ekmek götürmekte zorlanan insanlarımız için umut olur…
xxx
Bizim işimiz siyaset yazmak değil…
Zaten ağzında dili, elinde kalemi olan yazıyor, çiziyor…
Ya da yazmaya çalışıyor…
Bizim işimiz spor…
Bugün hem ülkenin hem de Konya’nın sporundan bahsetmek istiyorum…
Özellikle de futboldan…
Türk futbolu ayın sonunda yeni başkanını seçecek… Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in, 12 Haziran seçimlerinden sonra göreve devam edip etmeyeceği noktasında bir açıklama yapacağı yazılıyor çiziliyor…
Bu konuda kendi ağzından çıkan tek kelime yok…
Konuşmuyor…
Ama şu bir gerçek ki, çok yıprandı ya da yıpratıldı… Düzgün bir adam olduğu için de hiçbir zaman polemiğe girmedi…
İşini iyi yapmaya ve Türk futbolunun marka değerini artırmaya çalıştı… Birileri “takdir”, birileri “tehdit” etti… Hem “takdir” edene, hem de “tehdit” edene aynı mesafede durmayı bildi… Duygusallığa kapılmadı…
Dedim ya, sadece işini yaptı…
Görevi bırakırsa Allah yolunu açık etsin…
Devam ederse de Allah kendisine güç kuvvet versin…
Mahmut Özgener’in köşesine çekileceğinin dillendirilmesinin ardından Ulusallar bazı isimler gündeme getirmeye başladı… Bu isimlerin başında da Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay geliyor… Atalay’ın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın ismi de geçmeye başladı…
Mehmet Atalay, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın prenslerinden… Göksel Gümüşdağ ise aileden… Yani damat… İbre kime döner bilinmez, ama Erdoğan ailesi büyük bir ihtimalle Göksel Gümüşdağ’ı işaret eder…
Bu iki ismi seçime sokmaz, yarıştırmaz…
Erdoğan ailesi, Mehmet Atalay’ın basın sektörünün içinde bulunmasını arzu eder diye düşünüyorum… Gençlik Spor Genel Müdürlüğü görevinde iyi işlere imza atan, amatör spora sınıf atlatan Atalay’dan basın sektöründe de çıtayı yükseltmesi istenebilir…
Tabi ki, bunlar varsayım…
12 Haziran seçimlerinden sonra Özgener mi, Atalay mı, Gümüşdağ mı, kimin TFF başkanı olacağı netleşir… Kafalarda bir soru işareti kalmaz…
Burada Haluk Ulusoy faktörünü de unutmamak lazım… 12 Haziran seçimlerinde AKP’nin oyu düşerse, Haluk Ulusoy mutlaka ortaya çıkacaktır… Çünkü, birçok kulübün kapalı kapılar ardında Ulusoy’un yeniden başkanlığa aday olması için kulis yaptığı fısıldanıyor kulaklara…
Doğru mu?
Bilemem…
Üfürük mü?
Onu da bilemem…
Ama şunu net söyleyebilirim ki, kuyruk acısı olan Ulusoy, AKP’nin istenileni çıkaramaması halinde, ortaya çıkacağıdır…
Türk futbol için hayırlısı neyse o olsun…
xxx
Konya ve Konyaspor’a gelince…
Konya’da sadece futbol değil, spor “dip” yaptı… “Spor” deyince aklımıza ilk gelen de elbette futbol, dolayısıyla Konyaspor…
Ne yazık ki, Konya sportif anlamda çok kötü bir durumda… Amatör branşlar bir tarafa, özellikle futbol ve basketbolda çok kan kaybetti bu şehir… Ve kan kaybetmeye, dip yapmaya da devam ediyor…
Beceriksiz ve aklı basmayanların spor yöneticiliğine soyunması sonucunda Konya’mız bu ülkede 3. sınıf şehirlerle anılmaya başladı… Konya’nın bu şekilde anılmasına sebep olanlar ise hala aynı çizgide yollarına devam ediyorlar… Konya sporunun ayağa kalkması için önce yönetici ithal etmemiz lazım… Siyasetin gücüyle Belediye kulüplerinde yöneticilik yapan zihniyetin bolca olduğu bu şehrin sportif anlamda kalkınması mümkün değil…
Konyaspor’un durumu malum…
CAS’a itiraz yapılmış… Konyaspor’un kaderini ecnebiler belirleyecek… Anlayacağınız ipin ucu bilmem kimin elinde… Konyaspor elin gavuruna “el aman” diliyor… “Biz ettik siz etmeyin” yalvar yakarışlarda…
Her şeye rağmen umudumu koruyorum… Çünkü, “umut fakirin ekmeği”ymiş ya, işte o sebepten dolayı…
NOT: Stadyumla ilgili yazmadım, çünkü Yazı İşleri Müdürümüz Çetin Oranlı bugünkü yazısında bu konuya değindi. Okurlarımızın dikkatine sunulur.
Pazar günü ülkenin geleceğini yakından ilgilendiren bir seçim var…
Bir tarafta seçim, bir tarafta geçim…
Geçimle ilgilenenlerin seçim umurunda bile değil…
Çünkü bir lokma ekmeğin peşindeler…
Ekmeğin yanına bir cimbit tuz, bir tutam soğan ya da 3-5 yeşile bürünmüş zeytini ekleme derdindeler…
Siyasilerin, özellikle de iktidardakilerin söylediği gibi ülke güllük gülistanlık içerisinde değil… Bir parça ekmek, 3-5 zeytin için insanların anası ağlıyor…
Ne diyelim…
12 Haziran seçimleri ülkemiz için, özellikle de evine ekmek götürmekte zorlanan insanlarımız için umut olur…
xxx
Bizim işimiz siyaset yazmak değil…
Zaten ağzında dili, elinde kalemi olan yazıyor, çiziyor…
Ya da yazmaya çalışıyor…
Bizim işimiz spor…
Bugün hem ülkenin hem de Konya’nın sporundan bahsetmek istiyorum…
Özellikle de futboldan…
Türk futbolu ayın sonunda yeni başkanını seçecek… Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in, 12 Haziran seçimlerinden sonra göreve devam edip etmeyeceği noktasında bir açıklama yapacağı yazılıyor çiziliyor…
Bu konuda kendi ağzından çıkan tek kelime yok…
Konuşmuyor…
Ama şu bir gerçek ki, çok yıprandı ya da yıpratıldı… Düzgün bir adam olduğu için de hiçbir zaman polemiğe girmedi…
İşini iyi yapmaya ve Türk futbolunun marka değerini artırmaya çalıştı… Birileri “takdir”, birileri “tehdit” etti… Hem “takdir” edene, hem de “tehdit” edene aynı mesafede durmayı bildi… Duygusallığa kapılmadı…
Dedim ya, sadece işini yaptı…
Görevi bırakırsa Allah yolunu açık etsin…
Devam ederse de Allah kendisine güç kuvvet versin…
Mahmut Özgener’in köşesine çekileceğinin dillendirilmesinin ardından Ulusallar bazı isimler gündeme getirmeye başladı… Bu isimlerin başında da Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay geliyor… Atalay’ın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın ismi de geçmeye başladı…
Mehmet Atalay, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın prenslerinden… Göksel Gümüşdağ ise aileden… Yani damat… İbre kime döner bilinmez, ama Erdoğan ailesi büyük bir ihtimalle Göksel Gümüşdağ’ı işaret eder…
Bu iki ismi seçime sokmaz, yarıştırmaz…
Erdoğan ailesi, Mehmet Atalay’ın basın sektörünün içinde bulunmasını arzu eder diye düşünüyorum… Gençlik Spor Genel Müdürlüğü görevinde iyi işlere imza atan, amatör spora sınıf atlatan Atalay’dan basın sektöründe de çıtayı yükseltmesi istenebilir…
Tabi ki, bunlar varsayım…
12 Haziran seçimlerinden sonra Özgener mi, Atalay mı, Gümüşdağ mı, kimin TFF başkanı olacağı netleşir… Kafalarda bir soru işareti kalmaz…
Burada Haluk Ulusoy faktörünü de unutmamak lazım… 12 Haziran seçimlerinde AKP’nin oyu düşerse, Haluk Ulusoy mutlaka ortaya çıkacaktır… Çünkü, birçok kulübün kapalı kapılar ardında Ulusoy’un yeniden başkanlığa aday olması için kulis yaptığı fısıldanıyor kulaklara…
Doğru mu?
Bilemem…
Üfürük mü?
Onu da bilemem…
Ama şunu net söyleyebilirim ki, kuyruk acısı olan Ulusoy, AKP’nin istenileni çıkaramaması halinde, ortaya çıkacağıdır…
Türk futbol için hayırlısı neyse o olsun…
xxx
Konya ve Konyaspor’a gelince…
Konya’da sadece futbol değil, spor “dip” yaptı… “Spor” deyince aklımıza ilk gelen de elbette futbol, dolayısıyla Konyaspor…
Ne yazık ki, Konya sportif anlamda çok kötü bir durumda… Amatör branşlar bir tarafa, özellikle futbol ve basketbolda çok kan kaybetti bu şehir… Ve kan kaybetmeye, dip yapmaya da devam ediyor…
Beceriksiz ve aklı basmayanların spor yöneticiliğine soyunması sonucunda Konya’mız bu ülkede 3. sınıf şehirlerle anılmaya başladı… Konya’nın bu şekilde anılmasına sebep olanlar ise hala aynı çizgide yollarına devam ediyorlar… Konya sporunun ayağa kalkması için önce yönetici ithal etmemiz lazım… Siyasetin gücüyle Belediye kulüplerinde yöneticilik yapan zihniyetin bolca olduğu bu şehrin sportif anlamda kalkınması mümkün değil…
Konyaspor’un durumu malum…
CAS’a itiraz yapılmış… Konyaspor’un kaderini ecnebiler belirleyecek… Anlayacağınız ipin ucu bilmem kimin elinde… Konyaspor elin gavuruna “el aman” diliyor… “Biz ettik siz etmeyin” yalvar yakarışlarda…
Her şeye rağmen umudumu koruyorum… Çünkü, “umut fakirin ekmeği”ymiş ya, işte o sebepten dolayı…
NOT: Stadyumla ilgili yazmadım, çünkü Yazı İşleri Müdürümüz Çetin Oranlı bugünkü yazısında bu konuya değindi. Okurlarımızın dikkatine sunulur.