Telefonda “Ahmet abi Kombassan’ın Basın toplantısına bekleriz” denilmişti.
Yıllar evveli geldi belleğimden yine…
Evet, Kombassan… Yıllar önce ki 1988 yılında Fizik öğretmeni Sayın Haşim Bayram beyin başını çektiği atılımla kurulmuştu. Halka açık bir şirket olarak kurulmuştu.
Hayli kar vereceğini belirten şirkete daha çok Almanya’da çalışanlar ile Konya iştirakçilerinin katılımı ile yetmiş bin ortağı oldu.
***
Yatırımlara başlaması ile daima ekonomiyi ellerinde tutmak Anadolu’ya kaydırmak istemeyen İstanbul dukalarının gözleri açıldı.
Anadolu da büyük şirket kuruluyor ve yatırımlar yapıyordu engellemek lazım dı.
***
Nitekim İMK ye kayıtlı değil, şirket kuruluşu yanlış gibi üstelemelerle yıllarca kapanması için faaliyet gösterdiler. Yanlarında malum kartel basın da vardı tabii
Kombassan’ın yöneticileri yılmadı ortakların tahrikine bile aldırış etmeden yolunda yürüdü ve büyük tesisler kurarken bu tesisleri birer şirket haline getirip Kombassan’ı “Holding” haline getirdi. Afra ismi ile alışveriş merkezleri açmasıyla halkın tanımasını da sağladı
***
İlk tesisini 1989 da Ambalaj Tesisleri ile başlayıp her yıl genişleme yaparken ilk üç yıl tek ileri yıllarda beşer onar yaparak isimlerini tek tek yazmaya köşeme sığmayacak tesislerini idame ettirdi.
Konya Büyükşehir Belediye binası kuzeyinde ilk defa yer altında büyükçe AVM tesisi üstüne de turistik görünüş ve restoran yerleştirdi.
***
Şirkette ortakların hissesi %1 geçemez ama bütün tesislere ortak durumunda olup ayrıcalıklı hisse namevcut olmakta…
***
Bunları düşünürken Kombassan’ın turistik tesislerinden 4* Bera otelindeki toplantı salonuna girmiş oldum.
Güzel bir organize ve dizayn içinde hazırlanan toplantıda Kombassan’ın Başkanı Sayın Haşim Şahin konuşma başlangıcı olarak kuruluş felsefesini açıklarken
1989 yılında ülkemiz ve Avrupa'da çalışan Anadolu insanımızın tasarruflarının değerlendirilerek yatırıma dönüştürülme ana düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
Bu yatırıma öncülük eden Avrupa'daki insanlarımızın temel hedefi, Avrupa'da gördükleri yatırımların Anadolu'da da gerçekleştirilerek ülkemize
değer katması, istihdam oluşturulması, sanayileşmeye destek olma sevdasıdır.

***
Evet bu sevdalarını Türkiye dışında da tesisler kurarar ve kurmaya başlamak bir yana…
İstanbul dukaları ve kartellerin uğraşına rağmen Anadolu’da “İMKB” işlemi başlatmış artık borsada hisse satış ve alışını da sağlayan GONG’u vurdurmuşlardır.
Allah yollarını açık, yurda daha faydalı tesisler kurma kolaylığını göstersin.
***
AK Partisi Konya İl Başkanlığı Basın toplantısı
Geçtiğimiz Cumartesi telefonda “ Ahmet abi Adalet Bakanımızın da teşrif edeceği Tanıtım Medya günleri toplantısı yapılacak Dedeman’a davetlisiniz. Bekleriz” deniliyordu.
Dedeman salonlarına giderken bendenizi bir düşünce aldı.
Bu siyasi partilerin Medya ve bilhassa Köşe yazarları ile tanıtım yapmalarında faydalar olacağı düşüncesi idi.
Siyasi partilerin İl Başkan’ları basın ilişkilerinde AK Parti dışında sadece beyanat için bir iki kişiyi çağırarak veya Fax çekerek düşüncelerini belirtmekle kalmaktalar.
AK Parti ise tüm medyayı davet ederek yaparken, ayrıca yılda bir kerede tanıtım programı sunmaktalar.
Tabii bu işlem Konya İl başkanı Ahmet Sorgun’un tatbikatı oluyor. Evvelce onlarda da yoktu.
Nitekim Toplantıda Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin’in iki saate yakın açıklamalarından sonra Köşe yazarları çeşitli sorular sordular ve cevaplandırıldı. İşte güzel bir çalışma örneği.
***
Toplantıyı açan İl Başkanı Sayın Sorgun “Bu programları önemsiyoruz sözleriyle hoş geldiniz derken Adalet Bakanı aldı sazı eline…
***
Tamamını yazmamıza imkân olmayan konuşmasından bazı önemli kısımları sunmak isterim.
“Bu ülke siyasi istikrarla ekonomik olarak güçlenmeye başladı. Bunlar yaşanırken geçmişten gelen bir hastalığımız var, darbeler… O yüzden bu hastalıktan kurtularak bizden sonrakilerin bu sorunla karşılaşmaması için anayasal bir zemin inşa etmemiz gerekiyor. 2002’de milletin teveccühü ile başa gelen iktidar 2003-2004’de bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı, iddialar yargılanıyor. Arkasından 2007, Cumhurbaşkanlığı seçimleri geliyor. Bu seçimler arifesinde şuandaki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül adaylığını koymak üzereyken, 'sakın ha, aday olma karışmayız ha' üslubunda bir bildiri ile karşılaşılıyor.
Dünyanın hangi demokratik ülkesinde böyle bir şey olabilir ve kabul edilebilir? İlk defa siyasi bir parti tabiri caizse herkes yerine otursun, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.  
Millet bu yetkiyi sandıkta bize vermiştir ve bu bildiriyi kaleme alanlar bizim muhatabımız olamaz diyerek anayasanın emrettiği yere oturtmuştur…”
***
Açlık grevlerinin siyasi olduğu ve hukukta adaletin çabuklaşması ve hakkaniyetin gelmesi hususunda geniş bilgiler veren Sayın Ergin haylice bilgiler verdi. Soruları cevaplandırdı.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…