Kızaran mı adi ..?
Uzun yıllar meslekte ‘Polis Muhabiri’ olarak görev yaptık…
Çok sayıda toplumsal hadiseyle birlikte, poliste masalar oluşturmuş;
‘Cinayet Masası’
‘Hırsızlık Masası’
‘Ahlak Masası’ gibi suç türlerini takip ettik…
Bir diğer adı ile ‘adi suçları’ izledik ve inceledik… Cinayet, gasp, adam yaralama, darp, ızrar, hırsızlık, vs…
***
Adi suçlardı bunlar hep…
‘Sıradan’ yani…
‘Adi suçlar..!’
Ama öyle ‘şerefsiz’ adi anlamında değil… Basit suçlar demek…
Çoğunlukla bu suçlara Asliye Ceza Mahkemeleri bakardı, daha basit, daha hafifine de Sulh Ceza Mahkemeleri…
***
Gerçekten, adi ‘ŞEREFSİZ’ anlamında suçlar da vardı…
Yüz kızartıcı suçlar denirdi bunlara…
Onları da ‘Adliye Muhabirliği’ dönemimizde öğrendik, o suçun müşterilerini mahkemelerde gördüğümüzde hakikaten yüzlerinin kıpkırmızı olduğuna defalarca şahit olmuşumdur…
***
Yüz kızartanlar;
Zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, tecavüz,
Dolandırıcılık, sahtecilik, hileli iflas, görevi kötüye kullanmak, cinsel istismar…
Devleti dolandırmak…
İnancı kötüye kullanmak…
Yalan yere yemin etmek…
***
Çok büyük suçlardı eskiden bunlar…
Yakalananlar genellikle ‘Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanırlardı…
Hala var bu suçlar…
Yüz kızartıcı suçların hala cezaları çok ağır ama yakalanan eskisi kadar müşterisi yok…
***
Şimdiler de;
‘Organize işler bunlar’ modunda yürüyor… Teşkilat çalışması tadında neşe içerisinde… Kutsal bir görevin ifası edasıyla(!) icra ediliyor bu suçlar artık…
Son dönemde, nadirattan yakalananlar içinde ne utananı gördüm, ne de kızaranı…
Adileri bile utandıran şerefsizlik bu…
Hangisi gerçekten ADİ..?