Kıskanmamak mümkün değil!
Aylar önce Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu’nun bir beyanatını okumuştum. “Topraklarımızdan akan ırmağın nimetlerinden tabii ki biz yararlanacağız, başkaları değil!” mealinde bir değerlendirmede bulunmuştu, Trabzonspor Asbaşkanı Hacısalihoğlu. Hidroelektrik Santrali Projesi (HES) ile Trabzonspor’un kasasına senede 10-12 trilyon sokacak ihale öncesi.
Ve sözlerini şöyle tamamlamıştı Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu: “HES projemizin bir an önce yapımına başlamak için Trabzonspor’u seven herkesten destek bekliyoruz. Özellikle DSİ Genel Müdürlüğü ve EPDK Başkanlığı yetkililerinin işlemlerimizin hızlı yürütülmesi konusunda gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyor, hiçbir engelle karşılaşmayacağımızı umuyoruz. Her zaman kulübümüzden desteğini esirgemeyen eski başkanımız, Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Faruk Nazif Özak başta olmak üzere Trabzon ve meclisteki Trabzonlu milletvekillerimizden de vereceklerinden hiç şüphe etmediğimiz yardımlarını bekliyoruz. Trabzonspor olarak Uzungöl Regülatörü ve HES Projesi için maddi değil manevi destek istiyor, bu doğrultuda şimdiden herkese teşekkür ederken, projenin Trabzon'a ve Trabzonspor'a hayırlı olmasını diliyoruz” demişti.
Daha bitmedi. Sonrası da var. Trabzon Yat Limanı’nın tahsisi kime yapılmış biliyor musunuz?
Trabzonspor’a.
Kim tarafından mı? Trabzon Valiliği tarafından. Kimin gücüdür peki bu? Siyasetin ve siyasetçinin tabi ki. Lafı eveleyip gevelemenin anlamı yok. Bu ülkede yaşayan herkes bilir ki, bu siyasetin ve siyasetçinin gücüdür.
Trabzon’un CHP’li Belediyesi’de üzerine düşeni yapmaktan geri durmamış bu furyada. Kendine ait büyük bir araziyi Trabzonspor’a vermiş. Anlayacağınız evladiyelik bir gelir daha, bordo-mavili ekibin olmuş. Söylemeye gerek yok sanırım. Siyasetin ve siyasetçinin gücüne dair bir işaret, bir artıdır bu. İktidar ile muktedir olmak arasındaki fark budur işte. Trabzon’un, Kayseri’nin, Eskişehir’in, Bursa’nın, Mersin’in, siyasetçisi iktidar değil, muktedirdir aynı zamanda.
Yani güç sahibi.
Konya siyasetçisi için aynı şeyleri söyleyebilmek mümkün mü? Alnını karışlarlar “evet” diyenin. Bugün komşumuz Kayseri’nin Cumhurbaşkanı var. Ordu bile 2 Bakan ile temsil ediliyor Meclis’te. Faruk Özak, hem Trabzon hem de Trabzonspor için büyük velinimet. Diyarbakır’dan Mehdi Eker ve Erzincan’dan Binali Yıldırım. Onlarda kendi şehirleri için iktidarın nimetlerinden şehirlerini faydalandırıyorlar. Eskişehir’den Kemal Unakıtan’ın Eskişehirspor için yaptıkları ortada. Kürşat Tüzmen’in Mersin İdmanyurdu için bir “amigo” gibi çalıştığını kimse inkar edemez. Bursa’nın Bakan’ı Faruk Çelik’in Bursaspor’un tesisleşmesindeki çabasını kimse göz ardı edemez. Şimdi de 30 bin kişilik stat için arı gibi çalışıyor.
Bu insanlar Milletvekili seçildikleri şehirler ve şehirlerinin takımları için, sadece ellerini değil, yüreklerini taşın altına koymuşlar. Ne acıdır ki, bizim vekillerimiz ise iktidar ve muktedirliklerini şehirleri için değil, kişisel çıkarları için kullanıyorlar.
Acı, ama gerçek bu!
Yukarıda ismini saydığımız şehirler, Konya’nın fersah fersah gerisinde olan şehirler. Ama Meclis’te 1’er, 2’şer Bakan ile boy gösteriyorlar. Konyalı olarak Bakan’dan vazgeçtik, şöyle gözünün ucuyla dönüp “bakan” var mı Konya’ya?
Kimse kusura bakmasın.
YOK!
xxx
Konyaspor’u “cüzzam”lı gibi gören ve sırtlarında “kambur”muş gibi bedensel ağrılar çeken bu şehrin kanaat önderleri, seçilenleri, atananları, başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeliler “biz nerede hata yaptık ya da yapıyoruz” diye.
Koltuk sevdaları yüzünden Konyaspor ile “maymun” gibi oynayanları Konyalı affetse bile tarih affetmeyecektir. Çünkü, bu şehrin takımı Konyaspor bunları hiç, ama hiç hak etmiyor.
NOT: Konyaspor yönetiminin, Salı günü yaptığı toplantıda olağanüstü genel kararı alması bekleniyordu. Konyaspor Başkanı Mehmet Ali Kuntoğlu ile Başkan yardımcısı Veli Kurt’un açıklamaları bu doğrultudaydı. Ancak, Konyaspor yönetiminin “olağanüstü genel kurul” kararı almasının kendisini büyük sıkıntıya sokacağını anlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, her zamanki gibi önemli vaatlerde bulunmuş olacak ki, yönetimden “devam kararı” çıktı. Konyaspor için hayırlı olsun.
İnşallah Akyürek’in “zaman içerisinde destek olunacak” vaadleri sözde kalmaz. Çünkü, “güftesi” ve “bestesi” Akyürek’e ait olan bu şarkıları çok dinledik!
Ve sözlerini şöyle tamamlamıştı Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu: “HES projemizin bir an önce yapımına başlamak için Trabzonspor’u seven herkesten destek bekliyoruz. Özellikle DSİ Genel Müdürlüğü ve EPDK Başkanlığı yetkililerinin işlemlerimizin hızlı yürütülmesi konusunda gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyor, hiçbir engelle karşılaşmayacağımızı umuyoruz. Her zaman kulübümüzden desteğini esirgemeyen eski başkanımız, Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Faruk Nazif Özak başta olmak üzere Trabzon ve meclisteki Trabzonlu milletvekillerimizden de vereceklerinden hiç şüphe etmediğimiz yardımlarını bekliyoruz. Trabzonspor olarak Uzungöl Regülatörü ve HES Projesi için maddi değil manevi destek istiyor, bu doğrultuda şimdiden herkese teşekkür ederken, projenin Trabzon'a ve Trabzonspor'a hayırlı olmasını diliyoruz” demişti.
Daha bitmedi. Sonrası da var. Trabzon Yat Limanı’nın tahsisi kime yapılmış biliyor musunuz?
Trabzonspor’a.
Kim tarafından mı? Trabzon Valiliği tarafından. Kimin gücüdür peki bu? Siyasetin ve siyasetçinin tabi ki. Lafı eveleyip gevelemenin anlamı yok. Bu ülkede yaşayan herkes bilir ki, bu siyasetin ve siyasetçinin gücüdür.
Trabzon’un CHP’li Belediyesi’de üzerine düşeni yapmaktan geri durmamış bu furyada. Kendine ait büyük bir araziyi Trabzonspor’a vermiş. Anlayacağınız evladiyelik bir gelir daha, bordo-mavili ekibin olmuş. Söylemeye gerek yok sanırım. Siyasetin ve siyasetçinin gücüne dair bir işaret, bir artıdır bu. İktidar ile muktedir olmak arasındaki fark budur işte. Trabzon’un, Kayseri’nin, Eskişehir’in, Bursa’nın, Mersin’in, siyasetçisi iktidar değil, muktedirdir aynı zamanda.
Yani güç sahibi.
Konya siyasetçisi için aynı şeyleri söyleyebilmek mümkün mü? Alnını karışlarlar “evet” diyenin. Bugün komşumuz Kayseri’nin Cumhurbaşkanı var. Ordu bile 2 Bakan ile temsil ediliyor Meclis’te. Faruk Özak, hem Trabzon hem de Trabzonspor için büyük velinimet. Diyarbakır’dan Mehdi Eker ve Erzincan’dan Binali Yıldırım. Onlarda kendi şehirleri için iktidarın nimetlerinden şehirlerini faydalandırıyorlar. Eskişehir’den Kemal Unakıtan’ın Eskişehirspor için yaptıkları ortada. Kürşat Tüzmen’in Mersin İdmanyurdu için bir “amigo” gibi çalıştığını kimse inkar edemez. Bursa’nın Bakan’ı Faruk Çelik’in Bursaspor’un tesisleşmesindeki çabasını kimse göz ardı edemez. Şimdi de 30 bin kişilik stat için arı gibi çalışıyor.
Bu insanlar Milletvekili seçildikleri şehirler ve şehirlerinin takımları için, sadece ellerini değil, yüreklerini taşın altına koymuşlar. Ne acıdır ki, bizim vekillerimiz ise iktidar ve muktedirliklerini şehirleri için değil, kişisel çıkarları için kullanıyorlar.
Acı, ama gerçek bu!
Yukarıda ismini saydığımız şehirler, Konya’nın fersah fersah gerisinde olan şehirler. Ama Meclis’te 1’er, 2’şer Bakan ile boy gösteriyorlar. Konyalı olarak Bakan’dan vazgeçtik, şöyle gözünün ucuyla dönüp “bakan” var mı Konya’ya?
Kimse kusura bakmasın.
YOK!
xxx
Konyaspor’u “cüzzam”lı gibi gören ve sırtlarında “kambur”muş gibi bedensel ağrılar çeken bu şehrin kanaat önderleri, seçilenleri, atananları, başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeliler “biz nerede hata yaptık ya da yapıyoruz” diye.
Koltuk sevdaları yüzünden Konyaspor ile “maymun” gibi oynayanları Konyalı affetse bile tarih affetmeyecektir. Çünkü, bu şehrin takımı Konyaspor bunları hiç, ama hiç hak etmiyor.
NOT: Konyaspor yönetiminin, Salı günü yaptığı toplantıda olağanüstü genel kararı alması bekleniyordu. Konyaspor Başkanı Mehmet Ali Kuntoğlu ile Başkan yardımcısı Veli Kurt’un açıklamaları bu doğrultudaydı. Ancak, Konyaspor yönetiminin “olağanüstü genel kurul” kararı almasının kendisini büyük sıkıntıya sokacağını anlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, her zamanki gibi önemli vaatlerde bulunmuş olacak ki, yönetimden “devam kararı” çıktı. Konyaspor için hayırlı olsun.
İnşallah Akyürek’in “zaman içerisinde destek olunacak” vaadleri sözde kalmaz. Çünkü, “güftesi” ve “bestesi” Akyürek’e ait olan bu şarkıları çok dinledik!
