Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Kış kışlığını yapmasa da

Kış kışlığını yapmasa da

Eskilerden kalan bir söz olarak hatırlarız “KIŞIN KIŞLIĞINI YAPMASI” ifadesini.

Her ne kadar zamanın değişmesi ve eskilerde hiç olmayan “küresel ısınma” ile “ozon tabakasının delinmesi” meselelerinin gündeme gelmesiyle eski kışlar görülmemeye başlamasa da bu sözün devamı olan kısım işlerliğini yerine getirmeye devam ediyor hala.

Gerçi son yıllarda bazı kişilerden zaman zaman eski kışlara bir özlem ifadeleri duyuluyor olsa da çoğunlukla eski kışlar istenmiyor.

Sebep malum zorluklar.

Ve kolay hayata alışmamız.

Hatırlarsanız eski kışlardaki gibi olmasa da yaklaşık 15 ila 20 dakika aralıksız yağan bir yağmur Konya da hayatı felce uğratıyor.

Ya da yarım metreye yaklaşan bir kar yağışının adı pek çok kişi için “beyaz esaret” oluveriyor.

Son yıllarda büyükşehir ve ilçe belediyelerinin birbiri ile rekabet edercesine her yılsonunda ve bahar ayları başlangıcında şu kadar yol açtık, şu kadar kanal yaptık ve şu kadar asfalt serdik deseler de şehrin altyapısının hali malum.

Yani iyi ki kış eski zamanlardaki gibi kışlığını yapmıyor da altyapının yetersizliği her seferinde geçiştiriliyor.

Kış aylarının yağışsız ve ılımana yakın geçmesi elbette evsizler ve barksızlar için iyi oluyor.

Ama havaların iyi gitmesi de yağışın az olması gibi yine aynı belediyelerin basiretsizliğini ve yetersizliğini gizleyemiyor.

Her ne kadar bizim milletimiz için yağmur rahmet, kar ise bereket olarak kabul edilse de seküler bir hayat tarzına kayan toplum içinde rahmeti ve bereketi bilmeyen bir kısım nasipsizler çıkıyor işte.

Eğitim bazılarını eğitemiyor artık bu toplumda.

Hem eğitim çağındaki gençleri hem de kendisini eğitilmiş insanlar olarak görenleri.

Yani bilerek ve isteyerek yaratılış fıtratını değiştirmiş insanların sayısında gözle görülür bir artış var.

 Hepimiz “Mutlak Sona” doğru giderken bu tür insanlarla karşılaşıyoruz bir şekilde.

Ailesinden çok temiz insanlar tanıdığımız kişilerde bile bir bozulma bir erozyona uğrama gördüğünde insan üzülüyor.

Yine eskilerde “Çakal, çakallığını yapmaz veya yapamaz ise, çakal olmaz ki” derlerdi.

Bunları eğitim sisteminin düzeltemediği gibi uygulanacak kaba kuvvetinde düzeltmeyeceğine inanıyoruz.

Özellikle de mücahitlikten müteahhitliğe geçenler GDO'lu mahlûkatlara tam yeri geldiğinde söylenecek eskilerin sözünü hatırlatıyoruz bir kere daha.

Kışın kışlığını yapması yaratılış kanunları gereği tabiatının hayata yansıyan yüzünün görünmesidir. 

Diğerlerinin gereğini yapması ise insanın kendi eliyle kendi tabiatını bozması yani genetiği ile oynayıp tabir caiz ise GDO'lu hale gelmiş olmasıdır.

Çünkü Müslüman milletimizin kar ve yağmur için kullandığı “Bereket” kavramının bunlar için bir değer olarak kabul edecekleri matematik bir izahı yoktur. 

Sözde kutlu dava sahibi olduklarını iddia eden siyasiler için bile bereket aynı zamanda kaliteli olmak anlamına bile gelmemektedir.

İnanıyoruz uyguluyoruz dedikleri demokrasi ise onlar için sadece basit bir demokratlar diktatörlüğüdür.

Bütün bu uzun girişten sonra sözü yine mahalli idareler seçimine getirecek ve yıllarca süren eğitim hayatından geçmiş olsalar bile bu ülkede adı demokrat olsa de gerçekte demokrat olan insan olmadığına ve hemen her kesimin sadece kendilerine demokrat olduğu kış kışlığını, ……  …..yapar sözü ispat ediyor.

Şimdi önümüzde bir seçim var ve aday adaylığı sürecinden adaylık sürecine geçenlere bir kez daha bakın.

Bunlar mı demokrat?

Bunlar mı topluma kaliteli iş üretecek veya toplumla kaliteli bir ilişki kuracak kişiler?

Vefasızlığın, kadir kıymet bilmezlik ve nankörlüğün tavan yaptığı bir siyasi tabloda doğuştan fıtri davranış kodları düzgün olan insanlar bunlar mı size göre?

Kamu da ve yerel yönetimlerde kendilerine danışılmayan ve dahi danışılma değeri olmayan pek çok danışman istihdam edenler veya bu istihdama karşı çıkmayanlar mı fıtri kodları değiştirilemeyen kişiler?

Birilerinin yer açması ile işbaşına gelen bu kalitesiz veya kalite kavramından habersiz adamlardan kaliteli iş veya davranış bekliyorsanız sakın beklemeyin. 

Aksi halde hiç ummadığınız bir ölçüde sükût-u hayale uğrarsınız!

Hani hep denir ya bu seçim her seçimden daha önemlidir diye.

Gerçekten bu seçim geçmiş seçimlerden daha da önemlidir.

Ve bu sebepledir ki çok daha fazla ayak oyunu göreceğiz seçim öncesinde yaşanacak propaganda döneminde.

Bir gün öncesinde tanıdığınız bildiğiniz bir kişiyi bir gün sonraki davranışlarına bakarak tanıyamadığınızı göreceksiniz.

Bir gün öncesinde dost olduklarınızın bir gün sonrasında ferasetleri bağlanmışçasına Hesap Günü'nü unutup iftiralarda bulunmayı marifet zannettiğini göreceksiniz.

Hülasa önümüzdeki yerel seçimler için bu sene kış kışlığını yapmamış olsa da diğerleri cibilliyetinin gereğini yaptı diyebilirsiniz. 

Bir daha hafifletilmiş şekliyle olsa da hatırlatalım istedik. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi