“Kırmızı Yandı Geç…”
Milletvekillerinin Maaş yükseltme vb. gibi menfaatlerini ilgilendiren işlemler de birleştikleri gibi…
İktidar ve Muhalefet Milletvekilleri ’nin geçiş üstünlüğü ve ceza yazıl(a)mama tasarısını
Medyada okuyunca.
Yıllar öncesi Ankara radyosunun “Sesle Çizgiler” programında Akordeon ile söylenen “Kırmızı Yandı Geç…” sesi kulaklarımda çınlayıverdi
***
Bilhassa her evde bir radyo olabilen ellili, altmışlı yıllarda…
1925 İstanbul doğumlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümü mezunu Celal Şahin Cumhuriyet döneminin ilk şovmenleri arasında idi.
Sanat hayatına lise talebesiyken başlayan Şahin. Türkiye’nin çeşitli lokallerinde “Sesle Çizgiler” adıyla yaptığı taklitler ve söylediği taklit şarkılarla ün yaptı.
Daha sonra Türkiye radyolarında bu taklit şarkılarla sürekli program yaptı, plak doldurdu.
***
Ekseriya müzikli hiciv yapan Şahin 60’lı yıllarda İstanbul ve Ankara İllerinde kavşaklara konan Trafik işaret lambalarını hicvedivermişti.
Önce ilk sözü;
“Kırmızı yandı geç…” olurken “pardon” deyip
Kırmızı ışıkta DUR,
Sarı ışıkta BEKLE,
Yeşil ışıkta GEÇ,
Geç hanım teyze
Mısralarına çeviriveriyordu.
Hanım teyze, şimdileri rahat geçebilecek miydi Acaba?
***
Bellek yıllar evveline götürdü. Bizzat gördüğüm, basının da yazdığı bir hatıratı hatırladım.
1950 yılının yeni Cumhurbaşkanı Merhum Celal Bayar Ankara Sıhhiye kavşağına gelmekte…
O zamanlar yol ortasında ki kürsüde trafiğe yol veren Polis, Cumhurbaşkanını görünce…
Bütün trafiği durdurup yol vermek istedi.
Cumhurbaşkanı Bayar da resmî otosunu durdurarak polisi çağırdı.
Sağ, sol ve arka trafik durmuştu.
Polise, niçin durduğunu sorunca, “Cumhurbaşkanım geçiş üstünlüğünüz olması dolayısıyla” cevabını alınca;
“ Trafikte bende onlar gibi vatandaşım bir daha kesme
Şimdi hepsine yol ver sıra gelince bana da verirsin dedi.
***
Şimdi düşünüyor insan. Nereden nereye geldik demokrasi de diye?
İlerliyor muyuz yoksa ortaya totaliter rejim mi koymaya çalışıyoruz?
Ne demek vatandaşın, kırmızıda duranların karşısındaki yeşilde geçme hakkı olanları durdurmak? Durmayanı ezip geçmek
Hele Kırmızı’da durmama hakkına sahiplerin araç, hatta insanlara verdikleri zarar yanında ölüme bile sebebiyet verebilmeleri halinde ceza da verilememesi!
Hızlı gidip kurala uymayana suç yok!
Bir vasıtaya veya insana çarptı ceza yok!
Kaldırımı geçilmez şekilde işgal etti, “durulmaz” yazılı yerlerde işgal yaptı…
Kaldırıl(a)maz!
***
Daha neler neler! Kusurlu ne yapsalar ceza veril(e)mez! Geçişlerde bile üstünlük var!
Peki, bu usul Dünyanın hangi devletler de var?
Türkiye büyüyor demokratikleşiyor diyorken…
Totaliterlikte dünyada önde gelen tek millet olacağız galiba.
***
Bir hatıra daha…
Ellili yıllara kadar Kara Trenlerde Kırmızı kadife kaplı dört kişilik kompartımanlar vardı.
Trenin koridorları bile hınca hınç dolu iken, bunlar boş da bulunsa, kimse giremezdi.
Bir köylü vatandaş, nasılsa açık bulduğu kompartımana girip sigarasını tüttürerek oturmakta.
Kondüktör gelince adama hışımla…
“Çık buradan” diyor.
“Neyeymiş gardaşım” diyen köylüye
“Bu yer Milletvekilleri ’ne ait. Oturamazsın” diyor
Köylü Cevaben “Ben Milletin Vekili değil. Milletin Aslıyım Aslı” diyerek çıkmıyor
***
Şimdi düşünelim!
Milletin Aslı yeşilde duracak,
Vekili temenna ile geçecek.
Demokrasiyi ilerletiyoruz haykırışları arasında. Bu kanunu çıkaracağız öylemi?
Pes bre
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.