Milli Eğitim Bakanlığı 1981 yılından bu yana yürürlükte olan kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirdi. Artık okullarda kılık kıyafet serbesttir.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Abdullah Alptekin Has bu konuda şöyle dedi: “Artık bu zülüm bitsin... Kamuda dâhil olmak üzere bütün okullar, lise ve üniversiteler buna dâhil başörtüsünün serbest bırakılmasını savunuyoruz ve sonuna kadar da iktidar böyle bir adım atarsa, iktidarın yanında da duracağımızı belirtiyoruz.”
CHP ise kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesini, laik eğitime karşı yürütülen amansız mücadelenin bir yansıması şeklinde değerlendirdi. Öğrencilerin, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur`an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecektir. Kılık kıyafet serbestliğinin çocuklar arasında sınıf ayırımına neden olacaktır.
Abdullah Alptekin Has’ın görüşüne katılıyorum. Artık bu zülüm bitsin... Yalnız okullarda değil, devlet dairelerinde de başörtüsü serbest bırakılsın. Bütün memurlar genel ahlak kurallarına uymak şartıyla istediği gibi giyinsin, dileyen başını örtsün. Her öğrenci ve her memur artık kendisi olsun. Belli bir formayı dayatmak ve başörtüsünü yasaklamak, halkı köleleştirmek demektir. Köleleşen toplum artık kendisi olmaz, kumanda ile idare edilen bir vasıta haline gelir. İşte AK Parti bunu önlemek için 1981 yılından bu yana yürürlükte olan kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirdi.
AK Parti, laiklik yüzünden halkın istediğini henüz gerçekleştiremedi. Devlet dairelerinde de başörtüsü serbest olduğu zaman halkın istediği gerçekleşmiş olacaktır.
CHP’nin kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesini laik eğitime karşı yürütülen amansız mücadelenin bir yansıması şeklinde değerlendirmesinin sebebi, ideolojiktir. Halkın kendisini ifade etmesini ve dininin emirlerinden olan başörtüsünün yansımasına tahammülünün olmamasıdır. Bu parti yalnız başörtüsünün değil, İslam dininin hiçbir emrinin sosyal hayatta yansımasına tahammülü yoktur ve bunun için vardır. Kapitalist ve laik düzeninin savunucusu da kendisidir. Buna rağmen kılık kıyafet serbestliğinin çocuklar arasında sınıf ayırımına neden olacaktır, diyebilmektedir. Kılık kıyafet serbestliğinin çocuklar arasında sınıf ayırımına neden olmaz. Her öğrenci gelir seviyesine göre giyinir ve her öğrenci kendisi olur. Halkı bu konuda yanlış bilgilendirmek ve kışkırtmak köleliğin devam etmesini istemek, demektir.
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe sebep olan laik ve kapitalist düzendir. Samimi iseniz gelin bu düzeni değiştirelim. Gelir dağılımında adaleti gerçekleştiren İslam dinini ve onun ekonomik düzenini hayata geçirelim. Hem buna karşı olacaksınız ve hem de gelir dağılımındaki adaletsizlikten bahsedeceksiniz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Siz isteseniz de e istemseniz de bu asil halk artık bu zulmü bitirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dileriz.
Sözde (kelamda) de sivilleşme gerçekleştirilirse o zaman gerçekten zulüm bitecek ve bu asil halk şanlı tarihte olduğu gibi laik olduğu mevkie gelecek ve dünyada gelir dağılımındaki adaletsizliği gidererek zulme son verecektir. Selam olsun bu yolun yolcularına, selam olsun bu uğurda karınca misali çalışanlara.