Kerem İşkan

Kerem İşkan

Kıbrıs gezi izlenimleri 3

Kıbrıs gezi izlenimleri 3

Komşunun tavuğunun, komşuya KAZ göründüğü ADA Kıbrıs!

Kıbrıs gezimize sokak röportajlarıyla devam ediyoruz. “TİMİSİ'nin kahveye gidin” diyorlar. Maraş Bölgesine hareket ediyoruz. Burada ağırlıklı Türkiye'den 1974 ve sonrası gelenler yaşıyor.

Konya Mahallesi, Hatay Mahallesi gibi Türkiye'den şehir isimleri burada mahalle ismi olarak korunuyor. Kuzey Kıbrıs'ın en az gelişmiş, işsizlik sorunu olan bir bölge MARAŞ. Timisi isminden umutla bir RUM ile görüşeceğimi sanıyorum. Aracımız sıradan bir kahvenin önünde duruyor. TİMİSİ aranıyor. Göbekli ANAMUR'dan Kıbrıs'a göçmüş babacan bir YÖRÜK karşımıza çıkıyor. Sıkıca toka yapıyor. Ayaküstü söyleşimize başlıyoruz. “Başlarda çok ayrımcılık çektik. Türkiyeli Türkler diye Kıbrıs'ın yerlileri uzun süre aralarına almadılar. Bizim bölgemiz en geri kalmış bölge ama bu Bakan Atun ile birlikte çok büyük umutlar besliyoruz. Eski ayrımcılık yavaş-yavaş yerini kardeşliğe bırakıyor.” diyor.

1974 Barış Harekatı sırasında kontrolsüz bir göç trafiği yaşanmış. Gelenler yerlileri bizar etmiş. O günden bu yana bu ayrılık zaman zaman derinleşmiş. Ama yeni nesil siyasetçiler Kuzey Kıbrıs tarafından BARIŞA ve kardeşliğe hayli zaman harcıyorlar. Burada diğer vatandaşlarla da konuşuyoruz. Genel kanı Güney Kıbrıs'ın çok ileriye gittiği daha modern olduğu yönünde. Ada'da doğup büyüyen biri ömrü hayatında Güneye geçmemiş. Rum bölgesinden de 39 yıldır Kuzeye kimse geçmemiş. Güney ve Kuzeyi duvarlar ve tampon bölgeler ayırıyor. Yani şehirler sınırda ikiye bölünmüş. Bırakın ışıklarını Güneyin sesi Kuzeye, Kuzeyin sesi de Güneye geçiyor. Bu kadar yakın olan bir mesafede her iki tarafta kendini daha az konforlu ve eksik yaşadığını düşünüyor. Geçtiğimiz yıllarda kapılar açılınca Rum Kesimi Türk kesimine geçince şok olmuşlar. “Biz ilkel, çadır ve mağaralarda yaşayan insanlar bekliyorduk (!) Kuzey, Güneyi geçmiş” demişler. ADA'da Türkler, Rum topraklarının güzelliğinden, Rumlar ise Türk topraklarının güzelliğinden bahsediyorlar. Anlayacağınız, komşunun tavuğunun komşuya KAZ göründüğü ADA Kıbrıs daha uzun yıllar her alanda bu kıyaslamayı sürdürecek. 1974 yılında Rumlar'dan ele geçirilen tamamen boşaltıldıktan sonra pazarlık olarak elde tutulan ESKİ MARAŞ'a doğru gidiyoruz. Bir mahalle komple ikiye bölünmüş. Bir tarafı ESKİ MARAŞ kapalı. Maraş’a ürkek giriyoruz. Türk askerinin kontrolünde. Fotoğraf çekilmesi ve şehrin içerisine girilmesi yasak. Devasa bir kent düşünün, Kıbrıs'ın en güzel sahili üzerinde 100'den fazla otel, işyeri, apartmanlar, evler, kliseler bomboş. Maraş hayalet şehir olarak tüm ürperticiliği ile karşımızda duruyor. Yılarca buraya kaçak girenler HAYALET ŞEHİR MARAŞ'ı bıkmadan usanmadan yağmalamışlar. Kuzey Kıbrıslılar, ADA'daki Türk Ordusu'nun barışın garantisi olduğuna yürekten inanıyorlar. Ama askerin elinde tuttuğu yerlerin ticari alan olarak, Kıbrıs'ın kaderini değiştirecek büyüklükte olduğu ise genel kanı. Ordu, Türkiye'de de olduğu gibi Kıbrıs'ın en güzel noktalarına orduevleri (!), misafirhanelerle konuşlanmış. Buralar turizme açılsa Kıbrıs ekonomisi ikiye katlar. Güney Kıbrıs'a bir yılda giren turist sayısı 6 milyona ulaşırken, Kuzey Kıbrıs sadece 1 milyonun üzerinde turist alıyor. Eski Maraş'ın Kuzeye dahil edilip yerleşime açılması Kıbrıs'ın mali sorununu da kökten çözecek bir plan gibi görünüyor. Bir dahaki gelişimize tamamen Kapalı Maraş'ı yazmaya ve 39 yıldır kapalı olan Maraş'ın sırlarını araştırmaya kendi kendimize söz veriyoruz. İşsizlik, ağır ekonomik bunalım ve sosyal yapı Kıbrıs'ta evlilikleri çatırdatmış. Boşanma oranların yüzde 54'lerin üzerine tırmandığını duyunca dudaklarımızı ısırıyoruz. Hayat pahalılığı yüzünden evlenemeyen gençte çok. MEHİR Vakfı bu anlamda KKTC Kızılay'ı ile anlamlı bir proje yürütüyor. Haziran ayında KKTC büyük bir toplu düğün organizasyonu için çalışıyorlar. Akşam ezanı okunurken yine kiliseden camiye çevrilmiş tarihi bir yapıda SELİMİYE'de namaz kılıyoruz. Çıkışta ESKAD'lı gençlerin yemek davetini bu sefer geri çeviremiyoruz. İyi ki de gitmişiz diyebileceğimiz bir mekana götürüyorlar. Menü ve ortam tamamen Osmanlı ruhunu andırıyor. İçecek üzüm ve meyve aromalı cam sürahilerde geliyor. Buranın kuzu ciğer kavurmasıyla, Osmanlı usulü soğan yahnisini unutmayacağız. Hepimizin kafasına birer Osmanlı fesi koyuyorlar. Yemek masası bu gençlerle birlikte taaa 1571'li yıllara gidiveriyor. Ortam öylesine kucaklıyor ki insanı sanki kapıdan Osmanlı Yeniçerleri giriverecekte “Desturrr, Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşaaaa” diye haykırıverecekler hissi yayılıyor tüm benliğimize.

Karpaz Yarımadası

En kısa haliyle Karpaz, Kıbrıs adasının kuzeydoğu ucundan Anadolu'ya doğru uzanan, sivri ve uzun yarımadanın adıdır.

Yüzölçümüne oranla küçük bir nüfusun yaşadığı Karpaz Yarımadası, milli park statüsünde olduğu için koruma altındadır.

Tarihî ve doğal görünümüyle Kıbrıs'ın önemli bölgelerinden biridir. Dünyaca ünlü siyah zeytinyağı ile ünlüdür. Karpaz Yarımadası, tarih boyunca medeniyetten kaçmak ya da inzivaya çekilmek isteyenlerin uğrak yeri olmuştur. Bu nedenle de, yarımadada çok sayıda manastır inşa edilmiştir. Bu manastırların en ünlüsü de Apostolos Andreas Manastırı'dır.

Karpaz Yarımadası, birçok antik kenti, manastırları ve çeşitli uygarlıkların izlerini barındırmaktadır. Buradaki en önemli antik kalıntı ise, Karpasia kentidir. Bu kent, Dipkarpaz ile bu noktanın 5 km kuzeyindeki kayalık koylar arasında kalan yerdedir.

selimiye-cami-(2).jpg

SELİMİYE CAMİ; Cami 1571 yılında Kıbrıs'ın fethi ile birlikte büyük bir katedralden çevrilmiş.

bir-ses-mesafesi.jpg

BİR SES MESAFESİ; Kuzey Kıbrıs ile Güney Kıbrıs sınırda bazı yerlerde o kadar yakın ki sadece bir ses mesafesinde. Fotoğrafta hemen karşımızda Rum kesimi görünüyor.

yemek-(2).jpg

ESKAD YEMEĞİ; ESKAD'lı gençler Osmanlı usulü yemekte heyeti ağırlıyorlar. Menü ve atmosfer insanı 1571 yılına götürüyor.

maras.jpg

KAPALI MARAŞ; 1974'den beri Türk Ordusu'nun kontrolü altında kapalı tutulan MARAŞ bölgesi kelimenin tam anlamıyla HAYALET şehri andırıyor.

karpaz-zeytinyagg.jpg

SİYAH ZEYTİNYAĞI; Türkiye'de sosyetenin mutfağına girmiş, gençlik iksiri olarak ifade edilen Karpaz'ın Siyah zeytinyağı yerli ve yabancı turistlerin en çok rağbet ettiği ürünlerin başında.

hellim-boregi.jpg

 

HELLİM BÖREĞİ; Akşam yemeklerinde ara sıcak olarak masaya geliyor. Saç böreğinin daha küçük ve kare olarak kesilmiş hali. İçinde nefis hellim peyniri var. Saçta pişiriliyor bal ile yeniliyor

sovalye-mezarlari.jpg

ŞÖVALYE MEZARLARI; Caminin içinde bulunan şövalye mezarları halılarla kapatılmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi