Her ne kadar ayağa düşse, yerlerde sürünse de, bizim de içerisinde bulunduğumuz camia büyük bir camia...

Konya Basın Camiası yani...

“Cami yıkılsa da mihrabı yerinde kalırmış” ya, işte öyle bir durumdayız...

Dışarıya gidince, dışarıdakileri görünce, bunu daha iyi anlıyoruz...

Dört dörtlük olmasa da, iç güveysinden hallice durumları yani...

Sıkıntıları çok mu?

Hem de tonlarca...

Ama, hergün gazetecilik ve gazete yapmanın heyacanı ağır basınca, sıkıntılar sineye çekiliyor...

Kurumsal olanların dışında, taş üstüne taş koymayanların olduğu da bir gerçek!

Gazetecilik gerçekten zor meslek...

Özellikle de ekonomik olarak...

Ekonomik olarak iyi değilsen, ekonomik özgürlüğün yoksa, gazete çıkarmak ya da hergün gazete yapmak akılcı bir iş değil zaten...

Dolayısıyla gazetecilerin doğru dürüst bir güvenceleri filan da olmuyor...

Bugünün şartlarında olması da mümkün değil...

Basın özgür, gazeteci hür değil...

Acı, ama gerçek bu...

Anlayacağınız, yazılı basın uzatmaları oynuyor...

Böyle de bir gerçek var...

xxx

Mesleki kuruluşların da eli kolu bağlı durumda...

Cemiyetlerin yani...

Yazdığı bir yazıdan, ya da yaptığı bir haberden dolayı mağdur olmuş, işsiz kalmış bir üyesine yaptırımları yok bu mesleki kuruluşlarının...

Sadece Konya'da değil, Türkiye'nin bütün bölgelerinde aynı...

Ama...

Şunu da ıskalarsam kendilerine haksızlık etmiş olurum...

Konya Gazeteciler Cemiyeti ve Başkanı Sefa Özdemir, hem gazetelerin, hem de çalışanların haklarını savunmanın mücadelesini veriyor...

Bundan sonra da savunmaya devam edeceklerinden yana zerre kuşkum yok...

Efendim, konuyu seçime bağlayacağım da, eveleyip geveliyorum işte...

Dolanıp duruyorum anlayacağınız...

Yarın Konya Gazeteciler Cemiyeti'nin seçimi var...

Bildiğim kadarı ile tek liste çıkacak ve sevgili Sefa Özdemir güven tazeleyerek, zor şartlarda çalışan gazeteci arkadaşlarının dertleriyle dertlenmeye devam edecek...

Başkan Sefa Özdemir Konya'ya sıkışmış, Konya'nın özelinde bir başkan tipi değil...

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nda Genel Başkan Yardımcısı...

Önemli bir görev...

Daha önce de “Sarı Basın Kartı Komisyonu”nda iki dönem görev yaptı ve Konyalı meslektaşlarına bu anlamda büyük katkıları oldu...

Bunlar güzel şeyler...

Tabi ki, şu da bir gerçek, Konyalı gazetecilerin kendisinden beklentileri var...

Konyalı gazeteciler; özgür, bağımsız, gerçekleri dile getiren, çakma değil, gerçek gazetecilerin olduğu bir ortamda çalışmak istiyorlar...

Konyalı gazeteciler; tüm üyeleriyle birlik ve beraberlik içinde olan, güçlü ve etkili bir cemiyetlerinin olmasını istiyorlar...

Konyalı gazeteciler; eskilerde olduğu gibi, sosyalleşme, yani bir çatı altında hoşça vakit geçirebilecekleri, sohbet edebilecekleri, lokal gibi, bir yerlerinin olmasını istiyorlar...

Bunların gerçekleşmesi zor değil...

El ele verilise bu iş yapılır...

Konya basını büyük camia, ama biz büyüklüğümüzün farkında değiliz...

Konya Gazeteciler Cemiyeti'ni, Basın Konseyi'ni ve TSYD'yi içinde barındıran, içerisinde basın toplansı salonunun ve bir lokalinin bulunduğu hizmet binasının yapılması çok mu zor?

Aslında zor değil...

Büyükşehir ve Merkez İlçe Belediyeleri önderliğinde Konya Basınına böyle bir bina yapılabilir...

Gerçekten zor değil...

Bunun gerçekleşmesi için de, öncelikle bir olmalı, diri olmalıyız...

Keşke, Konya'da bu anlamda iki başlılık olmasa, tek bir Cemiyet ya da Konsey olsa, işler daha düzenli olur, ama ne yazık ki, bu konuda egolara yenik düşüyoruz...

Aslında Konya basını marka, ama...

Diyecek çok sözümüz var da, dam alçak değnek kalkmaz...

Neyse...

Uzatmıyorum; yarın yapılacak seçim tüm meslektaşlarıma hayırlı olsun...

Tabi ki, Sefa Özdemir Başkan ile yeni yönetimine de...

Konya Gazeteciler Cemiyeti'nin sadece ödül veren değil, ödül alan bir Cemiyet olmasını temenni ediyorum.