Konyaspor’da bir şeyler iyi gitmediği zaman huzurumuz kaçıyor.

Hele, bunlar sıkıntı yaşanacağı, ileride gelecek tehlike apaçık görülerek yapılıyorsa o zaman bu huzursuzluk isyana dönüşüyor..

Ardı ardına keşkeler sıralanıyor..

Keşke, öyle yapılmasaydı..

Keşke yöneticiler ileriyi iyi görseydi..

Keşke hataya düşülmeseydi..

Ama, maalesef  hata yapılıyor.. Geçmişten ders alınmıyor.. 

Konyaspor’da, yabancı futbolcu transferinde yapılan hatalar hala gözler önünde serili durduğu veya bu hatalar kulübün zarar görmeyeceği şekilde çözümlenmediği sürece bu sıkıntı devam edip gidecek.

Hangi akla hizmet, elinde 3 yabancı varken, eski futbolcuları göndermeden kalkıp 2 transfer daha yapacaksın.

Şu anda kadroda Kere’nin ayrılmasının ardından 4 yabancı futbolcu var. Bunlardan Robak’ı göndermek istiyorsun, ama, bir türlü gönderemiyorsun.. Yeni transferleri gözden çıkarmış alsanız, bu kez de önceki yönetimin hatalarını tekrarlamış olacaksınız.

xxx

Konyaspor’da transfer de ayrı bir sorun..

Takımı görmeden, oturduğumuz yerde en az bir stoper ve ön libero transferi gerçekleşmesi gerektiğini söylüyoruz, defalarca yazıyoruz..

Görünen köy kılavuz istemez.

Bunu, teknik direktör Hüsnü  Özkara da doğruladı..

Hatta, hoca bizim belirttiğimiz mevkilere birde sağ kanadı ekledi. (Bu sorun sanırım Erkan ile çözüldü..) Doğru, en azından alternatif olarak bu mevki için de bir transfer yapılmalıydı.. Hocanın sol ön için teklifi de yabana atılmamalı ve değerlendirilmeli diye düşünüyorum..

xxx

Konyaspor’un, bu sezon en iyi transferinin, Şekerspor alt yapısından yetişen Ömer Ali Erikçi olduğunu söyledim.

Evet, bence geleceği olan bir futbolcu. Uzun yıllar futbola hizmet edebilecek konumda..

Ancak, genç futbolcunun geçen yıldan buyana aklının Süper ligde olduğunu biliyoruz.. Kendisine göre belki de haklı denebilir.

Nitekim,  menacerler tarafından kafası karıştırılan Ömer Ali bir yıllık sözleşme imzalamaya yanaşmayınca anlaşma sağlanamadı.

N’olacak şimdi.. Genç futbolcu ya Anadolu Selçukluspor’a dönecek ve bir sezon daha oynayacak. Ya da istenilen bonservis ücretini getirerek Süper ligden bir takıma transfer olacak.

Fakat, Ömer Ali  .bence aklını iyi kullanmalı ve geleceğini garanti altına alma adına bu sezonu Konyaspor formasıyla geçirme şansını değerlendiremedi.

Futbol sadece ayakla oynanmaz. Futbol akıl oyunudur.

Geçmişte çok iyi futbolcuların aklını kullanamadığı için kaybolduklarını, yeşil çimlere gömüldüklerini çok iyi biliriz. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de dediği gibi sporcu aynı zamanda ahlaklı olmalıdır.

Umarız ki, Ömer Ali’nin aklı başına gelir ve bu sezon Konyaspor’u tercih ederek, kendini ispat eder ve bir sonraki sezonda Konyaspor ile birlikte kendisini Süper ligde bulur.

Bu konuda, Konyaspor yöneticileri ve teknik adamlarına da büyük görev düşmektedir. Özellikle yöneticilerin, genç futbolcuyu ikna ederek Konyaspor’a kazandırmaları yerinde bir hareket olacaktır..

xxx

Altyapı konusu da üzerinde durulması gereken ayrı bir sorun..

Konyaspor’da her dönemde olan veya yapılan iş, yeni gelen yönetimin, alt yapı için kendi antrenörlerini göreve getirmesi bir adet haline gelmiştir..

Yap-boz oyunu.

En büyük yanlış buradan kaynaklanmaktadır.

Aslında, futbola her kademesinde hizmet etmiş , bilgili, diplomalı, yapılanmayı en iyi şekilde gerçekleştirebilecek en üst düzey teknik adamların altyapıda görevlendirilmeleri gerekir.

Ama, Türkiye’de ne yazık ki, bu yanlış uygulanır..

Altyapı çalışmaları, akademi düzeyinde, bilinçli olarak gerçekleştirilmelidir.

Almış olduğumuz duyumlara göre, altyapı koordinatörü, teknik direktör ismet Karababa ve teknik ekibiyle yollar ayrılacakmış veya ayrılmış..

Neden böyle bir karar alındı bilemiyoruz..

Teknik ekip başarısız deniliyorsa ki, bu yanlış, çünkü altyapı takımlarının almış olduğu sportif başarılar ortada.

Futbolcu yetiştirilmiyor deniyorsa ki, belki geçerli bir yol olabilir. Ancak, o zamanda görevden alma veya Karababa yönetimindeki teknik ekiple yolun ayrılması da ayrı bir yanlış olarak karşımıza çıkabilir..

Çünkü; teknik ekibin altyapıda başarılı olabilmesi, önemlisi de üst takıma futbolcu kazandırabilmesi için en az o görevde 5 yıl kalması gerekmektedir.. Bunu biz değil, diplomalı teknik direktörler söylemekte..

O halde, İsmet Karababa ve ekibi başarılı oldu veya olmadı, futbolcu kazandırdı veya kazandırmadı tartışmasına girmeden, bu ekibin altyapıda 5 yılını doldurmasının beklenmesi gerekmez mi? . Şu koşullarda onları, futbolcu yetiştirmediler veya üst takıma yeni oyuncular kazandırmadılar şeklinde eleştirmek yersizdir. Kimseye de bu hak doğmaz..

Tabiî ki, karar yönetimindir.. Onlar böyle bir uygulamaya gideceklerse bizim diyeceğimiz bir şey olamaz.. Ama, bunda ısrarcı olunacaksa, altyapının başına diplomalı, tecrübeli bir teknik direktör getirilmelidir. Her zaman dile getirdik. Haldun Üstel, Ömer Zengin en uygun isimler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ancak, şu an söylenecek en doğru söz ve görülen gerçek; altyapıda yine başa dönülmesidir..