Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Kent Hakkı Kent Halkı

Kent Hakkı Kent Halkı

Bir ay önce TBMM’ye sevk edilen yasa tasarısı haklı haksız bir takım eleştirilerle kabul edildi ve Cumhurbaşkanını onayına sunuldu.
Merkezi idare“Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” adını taşıyan kanun tasarısı ile yerel yönetim birimlerinde oldukça büyük değişiklikler yapma amacını gütmektedir.
Kabul edilen kanun tasarısı ile sadece belediyelerde değil aynı zamanda mülki idare sisteminde de köklü değişiklikler yapılacağı iddia edilirken mevcut il özel idarelerinin yaklaşık %40ı, mevcut belediyelerin ise yaklaşık % 55’i kapatılıyor, köylerin de  % 50 sine yakını mahalleye dönüştürülerek bu alanlarda büyük şehir belediyeleri yetkilendiriliyor.
Avrupa birliği yerel yönetimler özerklik şartına aykırı bir biçimde özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının haksız ve kişisel talepleri istikametinde yapılan düzenlemelerle yıllardır belediye meclislerini zayıflatıp buna karşını belediye başkanlarını güçlendiren merkezi idare bu defa da yerel demokrasiyi ve yerelleşmeyi güçlendireceği yerde
Nerede ise ilin tamamında yetkili bir bölgesel başkan oluşturmaya çalışmaktadır.
Bu değişiklikler reform adı altında topluma sunulurken, hangi düşünce ile yapıldığı belli olmayan bir yapılan düzenleme kalan 52 il kaderlerine terk edilircesine bir düşünce ile onlar için herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı görülmektedir.
Hatırlarsanız bundan önceki belediyeler kanunundaki yapılan değişiklikler de bu hükümet tarafından yapılmış ve onlar da o vakitler yerel yönetimler reformu olarak takdim edilmişti.
Belediyeler ve Büyükşehir Belediyeleri ile ilgili olarak yapılan değişikliklerden bu yana geçen 10 yıla yakın zaman göstermiştir ki belediye başkanlarımız yerelleşmeyi ve hemşerileri ile sivil toplum kuruluşlarının içinde olacağı demokratik katılımcı mekanizmaları sevmemektedir.
Bu anlamda Konya’mızdaki belediye uygulamalarında hemşeriler ve sivil toplum kuruluşları ile diyalog ve müzakere edilerek elde edilen ve şehrin genelini ilgilendiren konularda alınmış katılımcı bir karar hemen hemen hiç yoktur.
Reform olarak gösterilmeye çalışılan bu son değişiklikler sonucunda da bu güne kadar en basitinden bir doğrudan demokrasi uygulaması görülmeyen belediyelerde bundan sonra da modern anlamda bir demokrasi uygulamasının görülmesi imkânsız hale gelmektedir.
İş başında olduğu 10 yıla yaklaşan dönemde merkez ilçe belediyeleri arasında bile hakkaniyet esaslarına göre bir denge kurmaktan kaçınan büyük şehir belediye başkanı nasıl olacakta merkeze uzaklığı 200 km yi aşan ilçeler ve beldeler arasında mahalli farklılıkları ortadan kaldıracak, hizmette adalet ve hakkaniyet esaslarına göre adil bölüşüm ile koordinasyonu sağlayacaktır.
Bu nedenle aynı partiden olmalarına rağmen belediye başkanlarının aralarında çok önemli sıkıntılar hatta anlaşmazlıkların çıktığının görülmesi belediyelerde yerel demokrasinin ve yerelleşmenin güçlendirildiği iddiasının dün olduğu gibi bu gün de hatta böyle giderse yarında bir ütopyadan başka bir şey olmadığının delilidir.
Bölge yönetimi ya da popüler tarifiyle eyalet yönetimi anlamına gelebilecek bir düzenlemeyle eyalet başbakanı gibi yetkilerle donatılmaya çalışılan büyük şehir belediye başkanlarınız hayırlı olsun.
Hele ki bu güne kadar şehrin tarihsel kimliğini ne idüğü belirsiz bir kent kimliğine dönüştürmekte beis görmeyen ve milletvekili olma, hatta başbakan olmak hayaliyle yaşamış bir kişi hasbelkader büyük şehir belediye başkanı olmuşsa.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi