ACAYİP BİR AÇIKLAMA

Bir camiaya yapılabilecek en büyük hakaret bu olsa gerek...

Kulüp Başkanı Ahmet Şan'ın Uğur Tütüneker'in hakem hatalarına daha fazla dayanamadığı için görevinden istifa ettiğini söylemesi inanılacak gibi değil...

Bir akıl tutulması hali...

Gerçekten öyle mi?

Yani Uğur Tütüneker, hakemlere kızdığı için mi görevinden ayrılmak zorunda kaldı?

Varsayalım ki öyle...

Öyle değil de...

Diyelim ki öyle...

Ama...

Kulüp başkanı olarak, “Hocam bir dakika dur bakalım, hakemlere kızıp bizi yarı yolda bırakmak olur mu?” deme yerine, yangından mal kaçırır gibi, sözleşmeyi iki taraflı fesh etmek, nasıl bir yöneticilik aklıdır?

3-5 hafta önce Hoca ile basın arasında yaşanan krizde sen değilmiydin Uğur Tütüneker'in arkasında duran?

Eeeee...

Bu tür soruları çoğaltabiliriz...

Var elbette bizim de bildiklerimiz...

Ama neye yarar ki...

xxx

UĞUR TÜTÜNEKER

Gidenin arkasından konuşmak benim karakter yapıma ters...

Uğur Tütüneker'de isterdi başarılı olmayı...

Ama olmadı...

Bazen kendine, bazen oyuncusuna, bazen de Uğur Tütüneker'i Uğur Tütüneker yapan futbola ve değerlerine Fransız kaldı...

Özellikle öfke kontrolsüzlüğü, hem kendisini hem de oyuncuları depresyonun eşiğine getirdi...

Bu ruh haliyle de kendisine, dolayısıyla da Konyaspor'a büyük zarar verdi...

Peygamber efendimiz, “En büyük zafer savaş meydanlarında kazanılan değil, insanın nefsine, öfkesine hakim olmasıdır” buyurmuş...

Keşke, Uğur Hoca da bu anlamda nefsini ve öfkesini frenleyebilseydi...

Ama beceremedi...

“Allah yolunu açık etsin” demekten başka ne diyebilirim ki...

xxx

TAVSİYE

Şimdi ne yapılmalı...

1-Öncelikle Uğur Tütüneker'den boşalan Konyaspor'da, bir teknik adama, ama iyi bir teknik adama ihtiyacı var...

Teknik adamlıktan ziyade bir abiye...

Yeni teknik adam, öncelikle futbolcular arasında güven ortamını oluşturmalı...

Uğur Tütüneker bu anlamda büyük bir zayiat verdi...

Futbolcularla arasında güven ortamını oluşturamadı...

2-Kulübün birinci adamı, varlığını hissettirmeli...

Konyaspor'da bir otorite zafiyeti olduğunu sağır sultan bile biliyor...

Ahmet Şan'a düşen ya masaya vurması ya da gereğini yerine getirmesidir...

3-Genel Kurula gidip, güven tazelemek ve yönetimi güçlendirmek...

Seçilememe kaygısı da yok artık...

Çünkü, arkasında Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek var...

4-Daha önce de yazmıştım, oyuncuların bireysel egoları bastırılmalı...

Devre arası önemli bir fırsat...

Gönderilmesi gereken oyuncular gönderilmeli, alınacaklar alınmalı, kalan sağlar ile yola devam edilmeli...

Özellikle Uğur Tütüneker'in “Bu oyuncuyu almazsanız giderim” dediği Kbong'u...

5-Camiada huzur ortamı sağlanmalı...

Basınla, taraftarlarla, yöneticilerle hesaplaşmalar bir tarafa bırakılmalı, bu süreçteki tüm enerji Kayserispor ve Eskişehirspor maçlarına harcanmalı...

Çünkü, 16 puandayız ve ilk yarıyı 16'da bitirmek tedavisi mümkün olmayan yaralar açar Konyaspor'da...

En önemlisi de takım içinde liderlik yapabilecek oyunculara, yani Ergün Teber, Erdal Kılıçaslan, Erdinç Yavuz, Ali Turan, Gekas ve Hasan Kabze gibilere sinerji yaratma, takımı toparlama görevi verilmeli...

NOT: “Genel Kurula gidilmeli, güven tazelenmeli” dedim ya, Ahmat Şan'ın hoşuna gitmeyebilir, ama bu kulüpte yönetim paramparça ise ve dışarıdan çomak sokulmalar devam ediyorsa, bunun önüne geçmenin en iyi yolu genel kuruldur...

En azından Konyaspor ligin ikinci yarısına yeni bir ruhla, yeni bir sinerjiyle ve yeni bir özgüvenle girme şansına sahip olabilir.