Konyaspor maçı Antalyalılar için virajı dönme maçıydı...

Öncelikle bunun altını çizmek lazım...

Ancak 8.500 kişilik stadın tıklım tıklım dolacağını, seyirci desteğini de arkasına alarak sahaya çıkacağını düşündüğümüz Antalyaspor, seyircisine Süper Lig'de kalmanın yolunu gösterirken, seyircisi Antalyaspor'a PTT 1. Lig'in yolunu çoktan göstermiş...

İroni yapıyorum...

Her ne kadar “ironi” yapsam da,  Antalyaspor değil, ama Antalya şehri havluyu atmış gibi...

Çünkü, 8.500 kapasiteli stadın tribünlerinde toplam 2.500 seyirci vardı...

Bunun 500'ü bizim taraftarlarımızdı...

Ve helal olsun onlara, 90 dakika takımla birlikte oynadılar maçı...

Şunu söylemeye çalışıyorum; Antalyaspor'un bu ruh haliyle bu lige tutunması mümkün görünmüyor...

xxx

Maça gelince...

Eldeki oyuncu yapısı ile hazırlık pası yaparak skoru bulabilmesi çok olası değildir Konyaspor'un...

Kendisi için daha akılcı duran, mümkün olduğunca hızlı hücuma çıkarak rakibi geniş alanda yakalayabilmek...

Hleb'in önderliğinde, Hasan Kabze, Djalma ve Gekas bu düşünce için bulunmaz nimet...

Göz açıp kapayıncaya kadar direk rakip kaleye inebilirsiniz bu oyuncularla...

Hele rakip gol bulabilmek için kontrolü kaybetmişse, daha da kolaylaşır işiniz...

Maçın 15. dakikasında gelen gol, daha çok anlam kazandı bu nedenle...

Zaten kağıt üzerinde favori iseniz, daha ne isteyebilirsiniz ki?

Ama öyle olmadı maalesef...

Niye mi?

Hleb kulübüdeydi de ondan...

Çünkü, Konyaspor'un rakip kaleye direk inebilecek oyuncularına derin paslar atacak, bu oyuncuları pozisyona sokacak Belaruslu oyuncu, hafta içi çalışmalara katılmadığı için Mesut Bakkal tarafından ilk 11'de şans bulamadı...

“Hoca'nın tasarrufu” diyerek geçiştirilecek bir durum değil...

Özellikli bir oyuncunun kulübede oturması, özellikle de bir kırılma maçında şans bulamaması bir hayli düşündürücü...

İdmansız mı, kendisini hazır mı hissetmedi mi?

Ya da kendisi mi oynamak istemedi?

Bilemiyorum...

Hleb'in ilk 11'de olmamasının sebebini, yönetenler ile Mesut Hoca açıklasın...

Ancak, daha önce de yazmıştım, “Konyaspor Hleb takımı” diye...

“Hleb”siz 66 dakika ile “Hleb”li 24 dakika ve uzatmaları kıyaslarsanız, ne demek istediğimi anlarsınız...

xxx

Konyaspor Antalya'da orta sahasız oynadı...

Mehmet Güven ve  Ali Çamdalı vasatın üzerine çıkamadılar...

Gününde olsalardı bu oyuncular, Antalya'nın savunmasını boşalttığı dakikalarda  Djalma'ya, Kabze'ye ve Gekas'a iyi toplar atabilselerdi Konyaspor 2'yi, dahası 3'ü de bulabilirdi...

Ama olmadı...

Burada Kibong'u ayrı tutuyorum...

Oynama özelliğinden daha çok oynatmama özelliği olan bu oyuncu görevini en iyi yapmanın gayretini gösterdi...

Antalyalılar orta saha üstünlüğünü tam olarak ellerine  geçiremediyseler, sebep Kibong'dur...

Hakkını yememek lazım...

xxx

Eğriye eğri doğruya doğru...

Antalyaspor  maçı kazanabilirdi...

İlk yarının başlarında önemli pozisyonlar buldu Antalyalılar...

Ancak değerlendiremediler...

Bu dakikalarda şans onlar adına kapıyı çalmadı...

Maçın geneline bakıldığı zaman Konyaspor'un 2 ya da 3, Antalyalıların ise 6'ya yakın gol girişimi vardı...

Önemli olan Konyaspor'un rakibi ile arasındaki puan farkını korumasıydı ve bunu başardı yeşil-beyazlılar...

Ligin boyunun iyice kısaldığı bir haftada, en önemli rakiplerinden birisine 2 puan kaybettiriyor, 1 puan kazanıyor, rakibinle arandaki mesafeyi koruyor ve ikili averajda da öne geçiyorsan, bundan iyisi şamda kayısı...

Hakemle ilgili endişelerim vardı...

Özellikle ikinci yarıda ince ince doğradı Konyaspor'u...

Evsahibini koruma güdüsünü açığa çıkardı bu maçta...

Uğur İnceman ile İbrahim Dağaşan'a fazla sabırlıydı...

İbrahim Dağaşan'a saha içinde gösteremediği sarı kartı, kulübede gösterdi...

Bu da Hüseyin Göçek'in rengini belli etti...