Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Kardeşlik hukûku

Kardeşlik hukûku

Kardeş kelimesinin tüm halleriyle anlamının bitirildiği, dostluğun yerine düşmanlığın hâkim olduğu bir dünyâda yaşıyoruz. Nerdeyse rûhumuzun her zerresine sirâyet eden ‘beşeri ideolojiler’ düşünme melekemizi dahi dumura uğratmış durumda. Bugün işleyen sistem Hz. Musa (A.S)’ın bağlılarını Hz. İsa (A.S)’ın bağlılarına, Hz. Musa (A.S) ve Hz. İsa (A.S)’ın bağlılarını ümmeti Muhammed aleyhisselâm’a düşman etmiştir. Halbuki vakti zamânında bütün peygamberler kendilerinden önceki peygamberleri kabul etmişler, kendilerinden sonrakini müjdelemişlerdi. Hak olan hakikatler bu şekilde tecelli ederdi.

Ama bugün insanlar, insanlık adına yaptıkları tahribatlarla ne yazık ki ‘kardeşlik hukûku’nu zedelemişlerdir. Ayni dîne mensup kişiler arasında kardeşlik yerine tefrika, birleşme yerine ayrılık, diğerkamlık yerine bencillik tohumları ekilmiştir. İtikâdî, mezbebî ve ırkî faktörler öne çıkartılıp birbirlerine düşman topluluklar oluşturularak insan gücü boş yere hebâ edilmiş ve edilmektedir. Bu insan ve güç isrâfı artık kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır.

En son ve en mükemmel dînin kutsal kitâbı Kur’ânı Azûmüşşan, inanç-amaç ve davranış birliği açısından Müslümanları kardeş olarak gördüğünü açıklar. İşte delîli olan âyeti kerimeler:

"Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan ittika edip korkun; umulur ki merhamete ulaşırsınız." (1)

"Allâh'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın ve Allâh'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O kalplerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler oldunuz. Yine siz tam bir ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidâyete erersiniz diye, Allah, size âyetlerini işte böyle açıklıyor" (2)

“Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: ‘Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten sen, çok şefkatlisin, çok merhametlisin.” (3)

Âyeti kerimelere baktığımızda Müslümanların kardeş olması belirtilirken bir de ‘kardeşlik çerçevesi’ çiziliyor. Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın muhtelif hadislerinde de ‘kardeşlik hukûku’ anlatılıyor. Dolayısıyla Müslümanların birbirleriyle kardeşlik erdemiyle ortak işbirliği içinde olması aralarında ayrılığa düşmemeleri eğer ki böyle bir durum olursa da aranın Hak ve adâlet adına düzeltilmesi gerektiğine işâret ediliyor. Düzeltilmezse ayrılığa düşüleceğine, aralarındaki düşmanlığın yayılacağına, güçlerin kaybedileceğine, hangi konuda olursa olsun müminlerin birbirlerine kin gütmelerinin doğru olmadığına, bağışlamanın ve affetmenin faziletine vurgu var âyeti kerimelerde. Bu hakikatler Kur’ânî gerçekler, ulvî ve kutsî erdemler. Üstüne konuşulamaz dahi…

Ancak günümüzde bilhassa Müslümanlar arasında ayrılık-gayrılık kavramları köpürtülerek, bu Kur’ânî gerçeklere rağmen farkına varılmadan maalesef müminler birbirlerine düşürülmek isteniyor. Halbuki Hz. Peygamber aleyhisselam devrinde, soy-sop-kabile kavramlarının öne çıkartıldığı, kan bağının öncelendiği bir zihniyet hâkimiyeti mevcutken, Efendimiz aleyhissalâtu vesselam her türlü ırkî bağı dîni değerlerin dışına itip bunun yerine din ve inanç birliğini koyarak güçlü bir sosyal toplum ağı tesis etmiştir. Peygamber efendimiz aleyhissalâtu vesselam aile-aşiret-nesep-kavim gibi kan bağına dayalı birlik duygularının önemini kabul etmesiyle berâber toplum arasında pek yaygın olan son derece ilkel kişisel ve ırkî taassubu olan asabiyet anlayışına köklü değişiklikler getirerek insanlar arasında fazilet erdeminin yerleştirilmesini sağlamıştır.

Diğer yazımızda konuya devam edelim inşaALLAH. Hayırla kalınız.

----------------------

1- Hucurat, 10

2- Âli İmran, 103

3- Haşır, 10

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR