Adamın biri çıkıyor Konyalı'ya imalı sözlerle hakaret ediyor. "Konyalı 360 derece döner" diyor, "Kayseriliyi paragözlükle" itham ediyor. Ne Konyalı'dan ne de Kayserili'den çıt yok. Bildiğiniz dut yemiş bülbüle dönmüşler de haberimiz yok. Hakaret eden şahıs ya bir CHP'li olsaydı ya da bir İsrail vatandaşı olsaydı ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Ama hakaret yandaş bir medya patronu olunca derin ve kahreden bir sessizlik içerisine girdi herkes...

**

Geçmişte Konya'ya kimler hakaret etmedi ki, neler demediler ki. "Yobaz" diyenler, "gerici" diyenler, "içkici" diyenler bile oldu. Neler dediler neler. Hepsinde Konya kamuoyu ayağa kalktı ve tepkisini ortaya koydu. Hele bizim adı sivil olan ama son günlerde tamamen siyasete engaje olan Sivil Toplum Kuruluşları geçmişte ne destanlar yazdılar. Otu böceği ne varsa kınadılar, mitingler düzenlediler...

**

Sözkonusu kıllının hakaretleri karşısında ise dut yemiş bülbüle döndüler. Malum "ferman padişahın dağlar bizimdir" türküsü karşısında biz de rahmetli Murat Göğebakan'ın "Neredesin Selvi boylum" türküsünü söylüyoruz. Nerede kaldı Konya milliyetçiliğiniz? Bu haraketleri yutup sineye mi çekeceksiniz ey Konyalılar ey Kayserililer?...

**

Bu kadar mı gölgenizden bile korkar hale geldiniz? Bu hakaretleri eden şahıs gücünü Allah'tan değil iktidardan alıyor. İktidarlar gelip geçici. Yarın bu siyasi atmosfer değişince tarih sizlerin korkaklığını yazacak. Bizler şimdiden tarihe not düşelim istedik. Bazı meslektaşlarımız ve gazeteci ağabeylerimiz cesurca malum şahsa haddini bildirdi. Ama siz sözümona sivil toplum kuruluşları bu sessizliğinizle siyasete mahkum olduğunuzu ortaya koydunuz...

**

Kendi içerimizde birbirimizi eleştiririz, kızarız. Ama dışarıdan birinin bu şehrin insanına 360 derece döner diyerek "dönek" imasında bulunmasına izin vermeyiz. Bu hakaret sadece Konyalı'ya veya Kayserili'ye değil Konyalı'nın nezdinde Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e hakarettir. Sosyal medyayı ayrık otu gibi saran, ona buna iftiralar atan "kahraman (!) troller neredesiniz? Siz de mi dut yediniz?...

**

Konyalı olmak ayrıcalıktır ve biz bu ülkenin her şehrini, her bölgesinden insanını farklılıklarımız ne olursa olsun seviyoruz. Bu şehir sevgi şehridir. Bu şehirden "dönek" çıkmaz. Asıl "dönek" bu şehre hakaret edenlerdir. Ki zaten onlar "dönmedir". Konya düşmanlığının bilinç altında asırlara dayanan bir kin vardır. "Pontus kini, Haçlı kini, Siyonist kini" vardır Konya'ya karşı. Bu kin bazen bilinçaltından uyanır ve böyle sözlere dökülür...

**

Bu hakaretleri sineye çeken Konyalı, Kayserili sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları ve diğer yetkililer büyük vebal altına girdiniz. Bir Konyalı olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Ama sizler "kış uykusunda" uyumaya devam edin, deve kuşu misali "başınızı kuma gömün" ve sakın çıkarmayın. Yoksa birilerini fena kızdırırsınız... Bizim şerefimiz, onurumuz, kişiliğimizden başka kaybedecek birşeyimiz yok. Ama siz bütün bunlara sessiz kalarak, şerefinizi, onurunuzu, kişiliğinizi kaybediyorsunuz ve ne yazık ki; kaybedenlerdensiniz..

**

SOMA'YI UNUTMAYACAĞIZ

301 kişinin hayatını kaybettiği Soma faciasında şehit olan madencilerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. 1 yılda ülkede çok değişen birşey olmadı. Soma'nın ardından Ermenek'te ve diğer yerlerde işçi ölümleri devam etti. Hepsinin ölümüne de "fıtrat" dediler geçtiler. Ne bir istifa oldu, ne görevden alınma oldu. Sorumlu bürokratlar terfi ettirilerek, ödüllendirildi. Olan 3 gün boyunca aynı gömleği giyen Enerji Bakanı Taner Yıldız'a ve işçiyi tekmelerken ayağını inciten dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Yusuf Yerkel'e oldu...