İttifak çatladı!
AK Parti ve MHP'nin Mart 2019'daki yerel seçimler için ittifak görüşmeleri, önce “af” meselesiyle, sonra “papaz”ın salıverilmesiyle ve en sonunda “and” tartışmasıyla son buldu...
Bu iki partinin 24 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde gerçekleştirdikleri “Cumhur İttifakı” yerel seçimler öncesinde büyük bir yara aldı...
Liderler, “İttifakı”nın devam ettiğini dillendirseler de, yeniden biraraya gelmeleri pek mümkün görünmüyor!
Güzel bir söz var, “dal, rüzgarı affetse bile kırılmıştır bir kere” diye...
MHP'nin lideri, vekili ve seçmenleri çıkıp, “Af edersiniz ama, bir papaz yüzünden and olsun ki kırdınız bizi” deseler, AK Partililer, “hayır kırmadık” diyebilirler mi?
Diyemezler.
Tabi ki, burada en çokta MHP lideri Devlet Bahçeli kırıldı...
Dolayısıyla da bu “ittifak” meselesi, AK Parti ve MHP'yi karşı karşıya getirdi.
xxx
Hoş; beraber yürümemişlerdi bu yollarda...
Beraber de ıslanmamışlardı yağan yağmurlarda...
Ancak, birbirlerinden hoşlanmamalarına ve herşeye rağmen bu yol arkadaşlığını, yerel seçimlerde de sürdürmek istiyorlardı...
Ama, MHP'nin yumuşak karnı olan af, papaz ve and meselesi, iki parti arasındaki ipleri gerdi, sonucunda da iyice zayıflayan ipler koptu...
Aslında yola birlikte çıkmamışlardı...
Çıkmaları da mümkün değil di zaten...
Ama, ülkenin çıkarlarını göz önünde bulundurarak yolda buldular birbirlerini ve fakat son virajdaki karşılıklı atışmalarla da yollarını ayırdılar...
İki lideri ya da iki partiyi karşılıklı “rest”leşmeler yol ayırımına getirdi...
Yolları bir daha kesişir mi?
Bilemem.
xxx
Salı günü Meclis'te yaptıkları grup toplantılarında, hem Recep Tayyip Erdoğan, hem de Devlet Bahçeli, ittifak konusundaki açıklamalarıyla, meseleye noktayı koydular.
Önce Devlet Bahçeli konuştu...
Bir bakıma rest çekti...
“Hiçbir ittifak bir tarafın yok sayılmasıyla, tez ve önerilerini görmezden gelinmesiyle ayakta kalamayacaktır. Hiçbir ittifak diğer tarafın üstten bakmasıyla, parmak sallamasıyla yaşamayacaktır. Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı yok. Parti olarak 31 Mart'taki yerel seçimlerimize yönelik herhangi bir ittifak arayışımız artık kalmamıştır ve yoktur”
Sonra Recep Tayyip Erdoğan geçti mikrofonun karşısına...
Devlet Bahçeli'nin restini görmedi ve bu reste restle karşılık verdi...
“Biz de aynı şekilde kendi adaylarımızla yerel seçimlerde meydanlarda olacağız. Ama biz Cumhur İttifakı’nın devamından yanayız. Cumhur İttifakı’na herhangi bir leke gelsin asla istemeyiz. Madem ki, ‘biz yolumuza’ diyorlar, biz de, ‘herkes kendi yoluna’ deriz” dedi...
Sonuç olarak, “ittifak” dağıldı...
Bu saatten sonra da dikiş tutar mı?
Kimbilir!
Bekleyip göreceğiz.
xxx
ATİKER KONYASPOR
Bir kulüp düşünün...
Ve bu kulübün iyi işlere imza atarak, dokunulmayanlara dokunarak, futbolla ilgilenen taraflı tarafsız on binlerce insanın beğenisini alan başkanını düşünün...
Sportif başarı da dahil, kulübü, kendi işyeri gibi yöneten, inanılmaz bir iş ahlakı olan, sosyal projelerle de bu başarıları taçlandıran bir başkanken, bir bakıyorsunuz ki, kendi çıkarları için başkanı ve yönetimi, sosyal medyada yıpratmaya çalışanlar var!
Kaç kişi bunlar?
Sağdan say 10, soldan say on!
Sürekli ortalığı karıştırmak, tekere çomak sokmak için uğraşıyorlar!
Taraftarları kışkırtıp, belli bir kitleyi etkilemeye çalışıyorlar...
Şimdi bu insanlar gerçek manada Konyaspor'lu öyle mi?
Hadi canım sende!
Ya da bunlara, “bu kulübe gönül vermiş, kulübü çıkarsız sevmiş insanlar” diyebilir miyiz veya diyebilir misiniz?
Her türlü ekonomik sorunu tüm zorluklara karşın çözmeye çalışan, kulübün taşınmazlarını ve fiziki yapısını daha modern hale getirmeye uğraşan, store sorununu çözen, sosyal projelerle, ülkenin taraflı tarafsız her kesiminden büyük takdir alan Hilmi Kulluk ve yönetimini alkışlamak yerine, köstek olmaya çalışanlar, bu kulübün sevdalıları olabilirler mi?
“Sevdalıyız” dedikleri bir kulübün yükselişini kıskananlar, başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeliler ve sevdalı! oldukları Atiker Konyaspor'da güzel işlere imza atalırken, bu yaptıklarının fesatlıktan başka bir şey olmadığını görmeliler...
Sağduyulu taraftarların, kulübe ve kulübün başkanına bu anlamda destek vereceklerine inancım sonsuz...
Çünkü, o yürek kendilerinde fazlasıyla var.