İslam dünyası bir ramazan ayına daha buruk giriyor.
Ramazan ayı tüm rahmet ve bereketiyle bizlere bir kere daha yaklaşırken İslam Coğrafyasında yaşanan işgaller, çatışmalar, baskılar, ayrımcılık ve açlık her zamankinden daha fazla dikkat çekiyor.
İslam Dünyası büyük bir sevinçle yeni bir Ramazan ayına daha hazırlanırken Ramazana bir hafta kala İslam Coğrafyasındaki sorunlarda hiçbir azalma görülmüyor.
Hemen yanı başımızdaki Suriye’de katil Esed’in vahşi sürüsü karşı çıkanların arasındaki orantısız savaş yaklaşık 2 yıldır acımasız bir şekilde devam ediyor.
2011 yılından beri yaklaşık 200 bin insanın hayatını kaybettiği vahşette ülkesini terk edenlerin sayısı nerede ise 500 bine ulaşmış durumdadır.
Bu savaş böyle giderse ve dünya milletleri seyre devam ederlerse birkaç yüzbinlerin daha hayatlarını kaybetmeleri muhtemel olacaktır.
Amerika ve İngiltere’nin yalanları ile işgal ettiği ve başta petrol olmak üzere her tür zenginliğine el konulmuş olan Irak’ta şii sünni adı altında devam eden çatışmalar sürmekte.
Üstelik Irak şiileri Suriye’deki Esed rejimini desteklemekteler.
Filistin’in yahudi İsrail tarafından işgali yetmiyormuş gibi Filistin’deki grupların kendi aralarındaki çatışmaları acıyı artırırken Hizbullah’ın son davranışı acıların artmasına ve müslümanlar arasındaki kin ve nefretin daha da artmasına sebep oldu.
Suriye ve Filistin’deki yaşanan olumsuzluklar Lübnan için bir kere daha kan ve gözyaşına sebep oluyor.
Uluslar arası eşkiyalık özentisi içindeki Çin’in 1949 yılından beri işgal etmiş olduğu Doğu Türkistan’da ise insanlık dramı yaşanmakta.
Müslümanların katledilmesine devlet politikası haline getirilmiş olan Çin’de Müslümanların asimile edilmesine dönük katliamlar artarak devam etmekte.
Budist çoğunluğun eline terkedilmiş olan Myanmar da ise Müslüman katliamı 1960’dan bu yana devam ediyor.
Temmuz 2012 ayından beri devam eden Müslüman katliamı Budist rahipler eliyle devam ederken dünyanın seyirci kaldığı öldürülmeler sonucunda 10 binlerce Müslüman hayatını kaybetti veya topraklarını terk etmek zorunda bırakıldı.
Pakistan ve Bahreyn’de sünni müslümanlar ile şiiler arasındaki ayrım körüklenmekte ve her iki ülkede son aylarda yoğunlaşan saldırılar neticesinde  binlerle ifade edilen Müslüman ya öldürüldü veya yaralandı.
Afganistan ve Çeçenistan zaten bu ümmetin yıllardır kanayan bir yarasıdır.
Afganistan’da Taliban’ın Çeçenistan’da ise Rus yanlısı Kadirov güçlerinin saldırıları sonucunda yaklaşık 1000 kişi hayatını kaybetti ve kan kaybı duracağa da benzemiyor.
Amerika ve Avrupa’nın başını çektiği islamofobia düşüncesi sonucunda dünya müslümanları terörist olarak görülürken bizim müslümanlar tek parti hükümetinin almış olduğu pansuman tedbirleri yeterli görerek kendi zevk ve sefalarını sürmeye devam ediyorlar.
Konya merkezli sivil toplum örgütlerinin Ramazan Ayı münasebeti ile yurt içi ve dışı organizasyonları yapmaları bu olumsuz tabloda görünen olumlu tek hareket galiba.
Dünya Müslümanlarının Barış ve mutluluk içinde kavuşacakları Ramazan Ayları dileğiyle.
Bir kez daha, ALLAHÜMME BARİK LENA Fİ RECEBE VE ŞAĞBAN VE BELLİĞNA RAMAZAN.