İmamın oğlu…!
Hollanda meselesi üzerine daha çok yazılacak, çizilecek…
Batı medeniyetinin neredeyse yarım yüzyıla yaklaşan Türkiye’yi kara propaganda ile yalanlarla dolu senaryosu ile itibarsızlaştırmaya çalıştığı “Gece Yarısı Ekspresi” filmi yarım asır sonra tam tersi ve bu sefer gerçeklikle bezenmiş olarak Hollanda’da hortladığını gördük…
Gerekçeleri, günün şartları, politik nedenler her ne olursa olsun, bir hanımefendinin gece yarısı yolunun eşkıyaca yüzlerce polis tarafından kesilip, Avrupa’nın göbeğinde muhasara altına alınması, ona destek için gelen insanlara köpek ve atlarla saldırılması tam bir ortaçağ filmini ortaya koydu…
***
Batı’nın bu ikircikli yüzünün, karanlıkla birlikte düşen maskesiydi aslında…
Tek kanallı televizyon zamanlarından TRT’de korkuyla izlediğimiz Notre Damn’ın Kamburu’nun doğduğu sokaklarda yaşanan bu garabeti bir travma gibi uzun süre üzerimizden atamayacağız…
***
Bu yüzyılın başında Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde Bosna Hersek’te kendilerine emanet edilen Müslüman Boşnakları Sırp kasaplarına teslim eden Hollanda zihniyetinin ortaçağ barbarlığının bir tezahürünü, bir bakan hanıma reva görülen davranışları o karanlık gecede çok net izledik…
En baştan beri bağırıyoruz;
“Avrupa Birliği Hristiyan kulübüdür, Türkiye’nin bu yapıya dokusu uyuşmaz…” diye…
Nasıl cerahatli, tiksinç, her tarafına hastalık yayılmış bir uzva monte olmaya çalıştığımızı, bu doku uyuşmazlığını en son hadisede bir kez daha gün yüzüne çıktı…
***
O gece gözden kaçan farklı bir ayrıntı daha vardı…
Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb… Bir Müslüman hanımefendiye gece yarısı, eşkıyaca yapılan saldırı ve tutumun emrini veren isim…
Faslı bir İmam’ın oğlu…
Beni en çok zihniyeti belli ortaçağ artığı Hollanda’dan çok o kendini “Müslüman” olarak konumlandıran o imamın oğlu üzdü…
***
Batı’nın zağarlığına bu denli alışan, İslam medeniyetine sırtını dönen Müslümanların izzet ve şeref kaybının heykeli gibiydi Ahmed Aboutaleb…
Aslında bu vurdumduymazlıkla, İslam değerlerine bunca uzaklıkla, sonunda neye dönüşeceğimizin bir görüntüsüydü İmamın oğlu belediye başkanı…
***
Gelin bu karanlık, travma ve ders dolu, izzet ve şereflerimizin ayaklar altına alınmaya çalışıldığı geceden önümüze aydınlık bir yol çizelim…
Avrupa denilen hastalıklı kambur için kurduğumuz Avrupa Birliği Bakanlığı’nın kapatıverelim…
Yerine medeniyetimizin gücünü aldığı, tek ve yegâne şeref ve izzet sahibi İSLAM BİRLİĞİ BAKANLIĞI’nı kuralım…
***
Göreceksiniz ki;
Mıknatısa çekilen metaller gibi, kısa sürede dünya üzerindeki tüm Müslüman ülkeler, medeniyet ve yaradılış kodları gereği birer birer bu cazibe alanına girecektir…
Direnen, Batı’nın zağarlığını yapan liderler, o ülkelerin başından halklar tarafından uzaklaştırılacaktır…
Tüm insanlığın saadeti işte buradadır…
İmam’ın oğlu var mısın?