Antalya’daki dostuma telefon etmiştim.
“Ne zaman geliyorsun İhtifal törenine?” diye
Aldığım cevaba şaşırdım kaldım!
***
“Ne gelmesi yahu kapuları kapatmışsınız davetiye alabilmek için.
Esas Şeb-î Arus günü 17 Aralık gecesi için zaten devlet erkânı, yabancı misyonlar yanında dost ahbap ve parti mensuplarından yer kalmaz bulamazdık ama…
Şimdi diğer günleri de zora sokmuşunuz.”
“ Oda nesi! Öyle şey mi olurmuş? Sen gel ben hallederim buradan.”
“Avucunu yala. Senin bilgisayarın varda konuşuyorsun ama senin de yazıcın yok halledemezsin.” deyince iyice merakım arttı.
“Eeee. Ne olmuş yani?”
“Benim bilgisayarım yok. Olsa bile, yazıcı da gerekli.
Sonracığıma bir Banka kredi kartın olmalı.” derken sözünü kestim
“Ne alakası var bunların? Alay etme benimle” diye hayretle sordum.
Sordum ama bizim bellek çalıştı.
Öyle ya! İhtifal törenleri Tanıtım toplantısında Sayın Vali ve Sayın İl Kültür Müdürü teknolojiden istifade ile daha geniş izleyiciye kolaylık yaptık diyorlardı. Bizde ne güzel demiştik ama bakın neler olup da ters dönünce şiş kebap oluvermiş.
***
Hata doğrudan alış olmayıp. Sadece İnternetten ve yazıcınıza çıkaracağınız belgeye dayandırılması.
Her halde herkeste bilgisayar var düşüncesi yerleşmiş yanlış olarak. Ayrıca bir topluluğa da davetiye alamıyor sınırlamalı imiş.
Yumrukla yapılan tereyağı lezzetinin teknik yolla makinede yapılması gibi alınan netice lezzeti gibi teknik üzerine gidince hatalı olmuş.
Ne diyeyim inşallah gelecek yıl bunu da düzene getirirler inşallah.

***
 Yıllardır yazarım.
Şu Şeb-î Arus ve ihtifal geceleri ilk yapılanlara ilavelerle asıl amaç dışına çıkıp doğrusu “Vuslat” yerine su katıverdik.
Konya’da Müzik’i topluluğu yokmuş gibi bir Ahmet Özhan Konseri yapıverirken alkış olmaması gereken gün alkışlara vesile olunması
Hem bir “Vuslat” gününde neyin nesi ki? İlahî karışığı konseri dinletmek.
Hele bilmem bu günde olacak mı ama muhtemeldir. Mevlânâ’nın ulvi hayatını, felsefesini derinlemesine anlatacak bu uğurda kendini vermiş Prof. ve ilim adamlarımız konuşacağı yerde…
İlla ki siyasilerin sıraya dizilip konuşturulması yerinde mi dersiniz?
Ya semazen adı verilen dönenlerin Semâ yerine eller yukarıda fırdöndü yapıp sözde Semâ âyini olabilmesi
 Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi sağ kol semadan alacak işaretin, yukarıya avuç açıp kaldırırken sol el omuzdan aşağı ters açılma ile yere vermesi ve başını hafif sağa yatırması değil mi dir esas Semâ?
 Eller havada başlar dik dua eder gibi dön babam dön. Bu mu Semâ
Vuslat gününü bir konser, siyasetçi konuşması ve beyaz gösteriye döndürüvermiş olmuyor muyuz?
***
Ya birde Şeb-î Arus olan düğün günü gösteriminin başka şehirlerde hatta Hollanda vb. gibi dış memleketlerde. Yersiz ve şöhret ticari karışımlı düşüncelerle yapılmasına ne denir?
Hem de İlgili bakanlık iştirak da ederek…
Buna temayül etmesi hareketine pes doğrusu.
Bilmem Konyalılar olarak vurdumduymazdan mı geleceğiz böyle işe acaba?

***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle